Bender bin Sultan: Kral Abdullah, Esed’e 200 milyon dolar gönderdi

Washington Büyükelçisi ünlü Suudi siyasetçi Prens Bender bin Sultan, Independent Arabia’ya verdiği röportajda, Kral Abdullah’ın Suriye’deki durumu sakinleştirmesi ve siyasi sorunların üstesinden gelinmesi için Beşşar Esed’e 200 milyon dolar gönderdiğini, fakat Esed’in bu parayı harcayarak şiddet ve baskıyı artırdığını söyledi.

Independent Arabia’nın eski Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı, Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Washington Büyükelçisi ünlü Suudi siyasetçi Prens Bender bin Sultan ile gerçekleştirdiği özel röportajın bir önceki bölümünde Beşşar Esed ile ilgili olarak Moskova tarafından Riyad’a sunulan dört öneriden bahsedilmişti.

Prens Bender bin Sultan bu bölümde, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in halkına karşı yaptığı zorbalıkların ve kimyasal silah kullanmasının önlenmesi karşısında ABD eski Başkanı Barack Obama’nın takındığı kayıtsızlıktan bahsetti.

Prens Bender, ayrıca İngiltere eski Başbakanı David Cameron’un Prens’in Londra dışındaki çiftliğine yaptığı ziyareti ve kendisinden ‘Obama’yı harekete geçmesi hususunda ikna etmesi için Suudilerin olaya müdahil olmasını talep ettiği’ hikayeyi anlattı.

Obama’nın Esed’in aşırılıkları karşısındaki kayıtsızlığına geçmeden önce ilk kez Beşşar Esed ile Suriye’nin eski Başbakanı Riyad Hicab arasında yaşananlara ilişkin detaylar hakkında konuşan Prens Bender, Suriye devriminin genel atmosferi ve Beşşar hükümetinin tepkisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Prens Bender ile gerçekleştirdiğimiz röportaj kolay değildi. Çünkü Prens ara ara konuyu değiştirir ve farklı şeyler anlatırdı. Dolayısıyla sonradan bunları tertip etmek oldukça karmaşık ve zor oldu. Prens ele aldığı meseleler hakkında uzun konuşuyor ve ne zaman biri hakkında konuşmaya başlasa, bir şekilde konuyu farklı bir noktaya taşıyordu. Beşşar ve Refik Hariri ile ilgili konuşmasının ardından Obama’nın Esed rejiminin vahşiliği karşısında takındığı kayıtsız tavrı, Suudi Arabistan ve Suriye arasında yaşananları ve Kral Abdullah’ın Beşşar Esed’e nasihatlerine dair açıklamalarda bulundu.

Prens Bender sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bilindiği üzere Suriye’deki olayların başlangıcında, 12-13 yaşlarındaki bazı çocukların duvarlara devlet aleyhine bazı yazılar yazmaları gibi hadiseler vardı. Suriye güvenlik güçleri bu çocukları tutukladı ve onlara işkence yaptı. İşkence, bu çocuklardan birinin ölmesine sebep oldu. Sonrasında çocukların aileleri de çağrıldı ve onlardan bazılarına da işkence yapıldı. Bunun ardından Esed’e bağlı güvenlik güçlerine yönelik protestolar başladı. Protestolar ilk başladığında talep edilen şeyler arasında rejimin değişmesine ilişkin herhangi bir şey yoktu. Esed, bu protestoları bastırdı. Sonrasında diğer bölgelerde de Dera halkıyla dayanışma amaçlı gösteriler baş gösterdi. Fakat bu gösteriler sırasında da talep edilen şey rejimin değişmesi değil, güvenlik birimlerinin taşkınlıklarına son verilmesi ve birtakım önlemlerin alınmasıydı.”

Suudi Arabistan’ın gelişmeleri yakından takip ettiğini, olaylar karşısındaki tutumunu açıklamadığını ve delegeleri Esed’e göndererek durumu ve gelişmeleri kontrol etmesi için ne gibi önlemler alması gerektiğini söylediğini belirten Prens Bender, sözlerini şöyle sürdürdü:

KRAL ABDULLAH’TAN BEŞŞAR ESED’E 200 MİLYON DOLAR

“Kral Abdullah Beşşar’a, olaylar çığırından çıkmadan önce durumun kontrol altına alınması için acil siyasi önlemler alması gerektiğini dile getirdiği bir mesaj gönderdi. Beşşar, bunu yapacağına dair söz verdi, fakat ne yazık ki baskıcı politikasını sürdürdü. Kral Abdullah ikinci kez Beşşar’a bir delege gönderdi ve durumun daha da kötüye gideceği hususunda kendisini uyardı. Beşşar’ın yanıtı, neler olduğunun farkında olduğu ve acil siyasi reform önlemleri alacağı yönünde oldu. Ancak bu ekonomik reformları ve ordunun maaşlarını yükseltmeyi gerektiriyordu. Kral Abdullah ona durumu sakinleştirmesi ve siyasi ve ekonomik sorunların üstesinden gelmesi için 200 milyon dolar gönderdi. Fakat Beşşar ve ‘halkı dahil tüm insanları aldatabileceğini düşünen tuhaf zekası’ hiçbir şey yapmadan parayı aldı. Bilakis halka yönelik baskıyı ve şiddeti artırdı. Sonra eski Başbakan Riyad Hicab, Esed’den ayrıldı ve kendisinden rejim içerisinde yaşananlara ilişkin çok acayip şeyler duyduk. Mesela Hicab, başbakanlık görevini üstlendikten sonra Beşşar’la yaptığı ilk görüşmede, Esed’e Deyr-i Zor’da yaşanan iç sorunları anlatmaya çalışmış. Deyr-i Zor halkından birtakım kimseler tarafından şehirde yaşanan işkence ve öldürme olayları hakkında edindiği bilgileri iletmiş. Beşşar buna cevap olarak, bu meselenin kendisini ilgilendirmediğini ve durumun kontrol altında olduğunu bildiğini söylemiş. Görüşmenin ardından Hicab’ın kanaati, ‘Dünya ve dünyada yaşananların bir vadide, Esed’in ise farklı bir vadide’ olduğu yönünde olmuş.”

“Suudi Arabistan Beşşar Esed’e iki kez mesaj gönderdi. Kral Abdullah ona durumu sakinleştirmesi ve siyasi ve ekonomik sorunların üstesinden gelmesi için 200 milyon dolar gönderdi. Fakat Beşşar bu parayı harcadı”.

Prens Bender Obama’nın kayıtsızlığı meselesine geçmeden önce sözlerini şöyle tamamladı:

“Beşşar daha sonra roket ve patlayıcı variller ile Suriye şehirlerini vurmaya başladı. Bu durum Kral Abdullah’ı, bu kişiyle işbirliği yapmanın mümkün olmadığına dair ikna etti. Maalesef bugün tahrip edilmeyen ve insanların ölmediği herhangi bir ev, mahalle, köy veya şehir yok.”

Şarkul Avsat