Veliaht Prens’in Hindistan ziyaretiyle yeni bir ortaklık dönemi başlıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Yeni Delhi ziyareti, Hindistan’daki genel seçim hazırlıklarının tüm hızıyla devam ettiği bir ortamda gerçekleşiyor. Ziyaret, 24 saatle sınırlı olsa da Hindistan için büyük önem taşıyor.

Yeni Delhi’deki diplomatik kaynaklar, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Veliaht Prens’i geçtiğimiz yıl Kasım ayı sonlarında Arjantin’de gerçekleşen G20 zirvesindeki ikili görüşmeleri sırasında ülkesine davet ettiğini söylediler.

Suudi Arabistan’ın Güney Asya ile ilişkilerinde jeopolitik çeşitlilik ortaya çıkarken Veliaht Prens’in yaklaşmakta olan ziyareti, Suudi Arabistan ile Hindistan arasındaki stratejik ve güvenlik işbirliklerine yeni bir ivme kazandırabilir.

Riyad, ham petrolünün neredeyse tamamını Suudi Arabistan’dan ithal eden Hindistan için hayati bir enerji kaynağı olmaya devam ediyor. Aynı zamanda güvenlik alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesi, Yeni Delhi ile Riyad arasındaki ilişkilere yeni bir boyut kazandırıyor. Bununla birlikte İslam dini, Suudi Arabistan ile dünyanın üçüncü en yoğun Müslüman nüfusuna sahip ülkesi Hindistan arasında güçlü bir kültürel bağ oluşturuyor.

Hindistan ve Suudi Arabistan arasındaki ilişki, onlarca yıldır enerji merkezli ortaklıkla sınırlı kaldı. Ancak bu ilişki, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın bu bağlamda üstlendiği önemli rolle artık geliştirilecek ve çok boyutlu bir stratejik ilişkiye dönüşecek. Modi hükümeti, Suudi Arabistan ile ortak askeri tatbikatlar, istihbarat paylaşımı, terör, kara para aklama ve terör finansmanı ile mücadelenin yanı sıra dini radikalizmle mücadelede ortak çabalar gibi çeşitli güvenlik konularında işbirliğine özel önem verdiğini gösterdi.

Terör ve radikalizm, hem Hindistan hem de Suudi Arabistan için özel bir endişe kaynağı. Bölgesel jeopolitikte büyük bir oyuncu olan Suudi Arabistan, iç ve bölgesel güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor.

HİNDİSTAN’IN ENERJİ İHTİYACI SUUDİ ARABİSTAN’DAN

Öte yandan Suudi Arabistan, başta petrokimya sektörü olmak üzere bir çok alanda Hindistan’ın en büyük yatırımcısı olurken istihbarat alışverişi ve terörle mücadele dahil olmak üzere stratejik konularda da önemli bir ortağı haline geldi. Bununla birlikte Hindistan’ın Çin, ABD ve BAE’den sonra 4’üncü büyük ticaret ortağı olan Suudi Arabistan, Hindistan’ın enerji ihtiyacının yüzde 19’unu karşılıyor.

Kral Abdullah bin Abdulaziz’in 2006’daki tarihi Hindistan ziyareti sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin temeli sağlamlaştırılırken iki ülke arasında terörle mücadelede işbirliği için “Delhi Deklarasyonu” imzalandı.

Delhi Deklarasyonu’nu, 2010 yılında dönemin Hindistan Başbakanı Manmohan Singh’in Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaret sırasında imzalanan ve terörle mücadelede bilgi alışverişi işbirliği sağlayan “Riyad Deklarasyonu” izledi. Başbakan Modi’nin 2016 yılındaki Suudi Arabistan ziyareti ise iki ülke arasında artan ortaklıkları güçlendirdi.

2016’daki Suudi Arabistan ziyareti sırasında her iki ülkenin de terörü kınadığını ve terörle mücadelede işbirliğini güçlendirme sözü verdiklerini vurgulayan Hindistan Başbakanı, güvenlik ve savunma işbirliği alanları dahil olmak üzere iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirildiğine işaret etti. Yapılan ortak açıklamada, karşılıklı gemi ve uçak ziyaretlerinin yanı sıra silah ve mühimmat arzı ve ortak geliştirme çalışmalarının artırılması gereğinin altını çizildi. İki Suudi askeri öğrencisi, Hindistan Askeri Akademisi ve Ulusal Savunma Akademisi’nde eğitim aldı.

Gazeteci yazar Rajiv Sharma’ya göre geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan’ın ulusal miras ve kültür festivali Janadriyah Festivali’ne Hindistan’ı şeref konuğu olarak davet etmesi, çok önemli bir diplomatik anlam taşıyordu ve bu durum, Hindistan’ın Suudi Arabistan için artan bir öneme sahip olduğunun göstergesiydi.

HİNDİSTAN-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİ

Hindistan özellikle 1947’den bu yana Batı Asya’da önemli bir ticaret üssü olan Suudi Arabistan ile güçlü ilişkilerini sürdürüyor. 1950’lerin başında, Kral Suud bin Abdulaziz, Yeni Delhi’ye tarihi bir ziyarette bulundu. Ardından Hindistan Başbakanı Cevahirlal Nehru’nun 1956’da Suudi Arabistan’ı ziyaret etmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde sağlam  temeller atılmasını sağladı

1982’de dönemin Hindistan Başbakanı İndira Gandhi’nin gerçekleştirdiği 4 günlük Suudi Arabistan ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilere ivme kazandırdı.

Yeni Delhili analistler, Başbakan Modi’nin Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yaptığı görüşmeyi, Hindistan’ın Batı Asya’daki dış politikasının doğal seyrinin, temelde stratejik bir devamı olarak nitelendirdiler.

Gazeteci yazar Sreemoy Talukdar yaptığı değerlendirmede, Hindistan Dışişleri Bakanı Vijay Gokhale’ın Arjantin’deki G20 Zirvesi’nde Narendra Modi’nin, Veliaht Prens ile yaptığı görüşmeyi “sıcak” ve “samimi” olarak nitelendirdiğini söyledi.  Modi’nin görüşme ile ilgili açıklamasında bu yakınlığın Hindistan’ın dış politikasını etkilemeyeceğini vurguladığına dikkati çeken Talukdar, Modi’nin Suudi Arabistan ziyareti, ulusal öneme sahip sürecin bir parçası olduğunu söyledi. Talukdar, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başbakan Modi’nin Hindistan’daki teknoloji ve tarım sektörlerine yapılan yatırımların yanı sıra hem limanların hem de otoyolların yapımında ve birçok projede iki ülke arasındaki yatırım ve ortaklıklarla ilgili görüştüklerinin altını çizdi.

Talukdar, yatırımlar konusu toplantının belirli bir kısmını oluştururken, Modi’nin asıl amacının enerji fiyatlarını bir miktar dengelemek ve Hindistan’da birkaç ay içinde genel seçimlere gitmek olduğunu söyledi. Bunun sebebini ise dünyanın en büyük petrol tedarikçisi olan Suudi Arabistan’ın petrol fiyatlarının dengelenmesinde hayati bir rol oynayabilecek olmasına bağladı.

Şarkul Avsat