Libya’da yeni bölünme senaryoları

Libya’da daha fazla siyasi bölünme olacağı yönünde tehditte bulunan yeni bir siyasi gerilim yaşanıyor. Yaklaşık 40 milletvekili, başkent Trablus’ta gerçekleşen Temsilciler Meclisi oturumunda bir araya geldi. Milletvekilleri, Ulusal Ordu tarafından “Trablus’u kurtarmak” için başlatılan operasyonlara karşı çıktıklarını belirtti. Yayınlanan bildiriye göre oturumda Trablus’taki Temsilciler Meclisi Divanı’nı canlandırma meselesi ve Temsilciler Meclisi’ne yeni bir başkan seçmeye yönelik mekanizmalar ele alındı.

Toplantıya katılan milletvekilleri, 2015 yılı sonunda Fas’ın Suheyrat şehrinde imzalanan siyasi anlaşmadan önce belirtilen mevkiler ve 2016’nın mart ayında kurulmasından bu yana Temsilciler Meclisi’nin güvenini almayan Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) meşruluğu hakkında devam eden tartışmalar uyarınca UMH’ye olan bağlılıklarını dile getirdi.

ASKERİ HAREKÂT

6 Nisan’da yayınlanan bir bildiriye göre, 2 Mayıs’taki Trablus toplantısına katılan milletvekilleri, Trablus’taki askeri operasyonu kabul etmediklerini duyurdu. Bildiride ayrıca “savaş görüntüsünün sonlandırılması gerektiği” çağrısı yapıldı. Bildiride “Temsilciler Meclisi Başkanı ve bu saldırıları destekleyen bir başka milletvekili grubu tarafından yayınlananlar, sadece sahiplerini ilgilendiren kişisel tutumlardır” ifadeleri kullanılırken Libya ordusunun genel komutanlığı tarafından terörle mücadele ve başkenti kurtarma sloganıyla ortaya koyulan askeri hareketliliğe karşı duyulan şaşkınlık dile getirildi.

Geçen pazartesi gününden bu yana hazırlıkların yapıldığı açıklamasına rağmen Temsilciler Meclisi tarafından Trablus’ta düzenlenen oturuma ilişkin resmi bir tutum ortaya konulmadı. Ancak bazı milletvekillerinin kişisel açıklamaları, Trablus’ta toplantı düzenleme girişimlerini reddettiklerini ortaya çıkardı.

“TOPLANTI YASA DIŞI”

Temsilciler Meclisi Başkanlığı Medya Danışmanı Fethi el-Merimi, üyelerin Temsilciler Meclisi’nin resmi merkezi dışında herhangi bir toplantı düzenlemesini “yasa dışı” olarak nitelendirerek “Resmi merkez dışındaki toplantı, meclisin tüm üyelerinin fikir birliğini gerektiriyor” dedi.

Trablus toplantısından yayınlanan bildiride “Temsilciler Meclisi, ordunun Trablus’a yöneldiği konusunda uyarı yapmadı” denilirken Meclis Başkanı Akile Salih’in de ordunun tarafında olduğu vurgulandı. Bildiride ayrıca, “Akile Salih’in ordunun kararlarını meşrulaştırma kararı bireyseldir” ifadelerine yer verildi.

Salih, Trablus’u kurtarma operasyonunu başlatıldığı ilk günlere övgüde bulunurken operasyonun terörizm ve organize suçlarla mücadele için Libya yasaları ve uluslararası anlaşmalara uygun ve meşru olduğunu savunmuştu. Trablus’ta orduyla savaşanların, dahili ve harici terörün bir karışımı ve Güvenlik Konseyi kararları uyarınca uluslararası alanda da arananlar olduğunu da ifade etmişti.

BÜYÜK TEHLİKE

Temsilciler Meclisi, siyasi uzlaşı hakkında anlaşmazlıkları çözmeyi amaçlayan girişimlere dair çelişkili tutumlara rağmen yakın bir vakte kadar ülkede devam eden siyasi tartışmaların ana tarafı olarak çözüme bağlılığını devam ettirdi. Siyasi ilişkiler konusunda araştırmacı Kasım el-Habri, başkent Trablus’un tanık olduğu askeri tırmanışa paralel yeni siyasi değişkenliğin, büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi.

El-Habri, Independent Arabiya’dan Muhammed el-Arabi’ya yaptığı açıklamada, toplantı merkezi olarak devlete ait Rixos Oteli’nin seçilmesinin, Genel Ulusal Kongre’nin eski merkeziyle aynı yerden başlayan siyasi bölünme günlerini akla getirdiğini söyledi. Adımın ciddiyetinin, BM’nin “Temsilciler Meclisi’nin danışma işlevini uygulayan ikinci bir oda olarak” Yüksek Devlet Konseyi’ndeki Genel Ulusal Kongre’yi içeren eski bölünmenin şiddetini azaltma çabaları sonrasında ülkeyi yeni bir siyasi bölünmeye sokma olasılığı çerçevesinde olduğu belirtildi.

TRABLUS’TAKİ TOPLANTININ ÖNEMİ

Trablus toplantısı katılımcılarının en az yarısı, 2014’ün ağustos ayında başlayan Temsilciler Meclisi oturumlarını boykot ettiklerini duyurmuştu. Devlet Konseyi’ne başkanlık eden Abdurrahman el-Suveyhili ve Mutabakat Hükümeti İçişleri Bakanı ve Mısrata Milletvekili Fethi Başağa gibi söz konusu milletvekillerinin bazıları da siyasi konumları uyarınca Mısrata’dan milletvekili seçilmelerine rağmen ardı ardında iki oturum için üst düzey mevkilere yöneldi.

El-Habri, Trablus’taki UMH liderlerinin açıklaması çerçevesinde ateşkes kararının ve Mareşal Halife Hafter’in Trablus’taki Temsilciler Meclisi toplantısının sonuçlarının ciddiyetini artıran yeni siyasi sürece katılımının kabul edilmediğini vurguladı. Kasım el-Habri açıklamasında şunları söyledi:

“Her durumda sonuçlar felakettir. Eğer çatışma durur ve rol siyasi tarafa dönerse Temsilciler Meclisi, iki meclisteki milletvekilleri arasındaki mevcut bölünme çerçevesinde kendisini nasıl temsil edecek?”

El-Habri’ye göre mevcut adım, geçmişte siyasi isimler tarafından her türlü anlayışı engellemek için kullanılan engelleri de devam ettiriyor. Yetkili, bölünmelerin artmasının, özellikle de Trablus toplantısının katılımcılarının çoğunun batı bölgesi milletvekili olmasının zaman zaman ortaya çıkan bölünme senaryolarını sağlamlaştıracağı konusunda endişelerini dile getirdi.

Şarkul Avsat