Kızılhaç, Suriye’nin kuzeyindeki tehlike çanını çalıyor

Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e bağlı güçler, silahlı muhalif gruplar ve İslamcı gruplar arasındaki savaşın yeniden patlak vermesinin ardından Suriye’nin kuzeybatısında meydana gelen son saldırılar 200 bin kişinin yerinden olmasına yol açtı.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Sözcüsü Adnan Hizam, İdlib ve Hama kırsalındaki insani durumun, özellikle savaşın şiddetlenmesi ve sivillerin kaçışıyla birlikte oldukça kötüleştiğini söyledi. Yaşanan bu gelişmelerin 13 milyon insanın yerinden olduğu bir ülkedeki insani acıları şiddetlendirdiğini ifade eden Hizam, bunlardan 6 milyonun Suriye içlerinde bulunduğuna ve bunların yarısının çocuk olduğuna dikkat çekerek, bu kişilerin hepsinin barınma, gıda ve sağlık yardımlarına ihtiyacı olduğunu belirtti.

Hizam, İdlib ve Hama kırsalındaki çatışmalardan dolayı yaşanan büyük göç dalgalarına katılan insanların çoğunun sefil bir durumda olduğunu dile getirerek, güvenlik arayışı içinde geçici kamplara ulaşmaya çalışan bu kişilerin sert deneyimler yaşamak zorunda kaldıklarını kaydetti.

Suriye Arap Kızılayı ile işbirliği içerisinde hareket ettiklerine dikkat çeken Hizam, “Bu kimseler için yiyecek, sıcak yemekler, içme suyu ve sağlık hizmetleri temin ettik” dedi.

İdlib ve Hama kentleri şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgelerden gelen göç dalgalarına tanık oluyor. ICRC, İdlib’teki bir doğum hastanesindeki yoğun bakım ünitesine teknik yardım ve ücretsiz hizmetlerde bulunurken, ayrıca Kızılay ekiplerine de eğitim veriyor. Bunların yanı sıra Suriye Kızılayı’nın Halep’in batı kırsalındaki iki kliniği ve İdlib’teki göçmenlere hizmet amaçlı kurulan üç mobil kliniği destekliyor.

BAĞUZ GÖÇMENLERİ

Uluslararası koalisyon tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), 23 Mart’ta Deyr-i Zor kırsalında bulunan Bağuz beldesindeki DEAŞ unsurlarını ortadan kaldırmasına ve coğrafi olarak örgütün kontrolüne son vermesine rağmen Fırat Nehri’nin batısında yaşanan son savaş on binlerce insanı göç etmeye zorladı.

Hizam, söz konusu kimselerin ihtiyaçlarını temin etmek, yaşam koşullarını iyileştirmek ve onlara sıcak yemekler ve sağlık hizmetleri sunmak için çalıştıklarını dile getirerek, sivillerin sığındığı çeşitli kamplarda günlük verilen öğünü 10 bine çıkardıklarını belirtti.

ICRC ve Suriye Arap Kızılayı, Haseke şehrinde bulunan el-Hol kampında 260’tan fazla tuvalet ünitesi kurarken, kamp sakinlerine binlerce şişe su dağıttı. Ayrıca kampa günlük 400 metreküp temiz su taşınıyor. ICRC Sözcüsü Hizam’a göre, temizliğin sağlanması ve insanların bulaşıcı hastalıklardan korunması için kampın her tarafına çöp kutularının konulmasının yanı sıra kampta 160’tan fazla içme suyu deposu bulunuyor.

Çocuklarda ve yeni doğum yapan kadınlarda kronik bronşit vakalarının yayıldığına dikkat çeken Hizam, bu kimselerin uzman bir kliniğe sevk edilmesi gerektiğini ifade etti ve sarf edilen bütün çabalara rağmen kamplardaki sağlık hizmetlerinin ihtiyaçları karşılayamadığını dile getirdi.

KAÇIRILAN KIZILHAÇ ÇALIŞANLARI

ICRC, Suriye’de 3 personelinin kaçırıldığını ve Nisan ayında resmi hesapları aracılığıyla yaptığı çağrıyla bu konuda herhangi bir bilgisi olan kimselerin kendilerine bunu iletmelerini talep etti. 5 seneden fazla bir süredir kayıp olan ICRC çalışanları arasında Ala Recep, Nebil Kaduns ve bölgede hemşire olarak çalışan Yeni Zelanda vatandaşı Louisa Akavi bulunuyor. ICRC’de şoför olarak çalışan Suriyeli Ala Recep ve Nebil Kaduns ise ülkedeki ilgili yerlere insani yardım malzemeleri taşıyorlardı.

Suriye krizinde 9’uncu yıla girilmesine rağmen hala bazı bölgelerde şiddetli savaşlara tanık olunuyor. Hizam, mayınların ve savaşların bıraktığı acılardan mustarip olan insanların umutsuz bir şekilde yardıma muhtaç bir durumda bulunduklarına işaret ediyor. Yaşanan çatışmaların ülkedeki altyapıyı tahrip ettiğini ve hayati öneme sahip tesislere zarar verdiğini dile getiren Hizam, uluslararası toplumu daha fazla destek sağlamaya çağıran en önemli şeyin ise ihtiyaçlarının hacminin büyüklüğü olduğunu belirtti.

Sözlerini bitirirken ICRC’nin bu yıl içerisinde insani ihtiyaçlara cevap vermeye devam ettiğine dikkat çeken Hizam, özellikle savaştan zarar gören ve kamplarda bulunan kimselere yardımda bulunarak hayatlarını yeniden kurmalarına destek olmaya çalıştıklarını söyledi.

Şarkul Avsat