Halk ayaklanması, Cezayir’i diplomatik açıdan yalnızlaştırdı mı?

Cezayir diplomasisi, ülkede devam eden halk ayaklanmasıyla birlikle belirgin bir düşüşe tanık oluyor. Zira ülkeye herhangi bir yabancı yetkili ziyarette bulunmazken, Cezayirli diplomatların da yurt dışına seyahat edememeleri net bir “yalnızlık” durumuna neden oldu. Bu çerçevede Uluslararası Cezayir Fuarı, 2018 yılında 25 olan katılımcı ülke sayısının 15’e gerilemesine tanık oldu.

Siyasi istikrarsızlık ve ekonomik belirsizlik başta olmak üzere iç duruma yönelik gelişmeler, Cezayir’i daha büyük bir uluslararası yalnızlığa iten en büyük faktörlerden bazıları. Cezayir’in Arap Birliği’nin Mekke zirvesi ve Tunus görüşmelerindeki katılımı karşısında Sierra Leone Dışişleri Bakanı, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayiz es-Serrac ve yardımcısı Ahmed Maitik gibi geçen dönemde yabancı yetkililerin Cezayir’e yaptığı ziyaretlerin sayısında düşüş yaşanırken, 22 Şubat’tan bu yana da ülkede uluslararası konferanslar düzenlenmedi.

Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanında uzman Prof. Abdurrezzak Dayfullah, Independent Arabia’dan Ali Yahi’ye yaptığı açıklamada, iç siyasi çıkmazın devam etmesinin, Cezayir’in dışarıdan da olumsuzluklar yaşamasına neden olduğunu belirtti. Dayfullah, “Cezayir, artık tavır ve yaklaşımlarını dayatamıyor. İç durumu takiben dış durumda da tedbirsizlik yaşanıyor. Her düzeyde yaşanan olaylarla birlikte ülkede neler yaşandığı takip ediliyor” değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dayfullah, Cezayir’in krizden kurtulması amacıyla Afrikalılardan tavsiyeler aldığını da belirtti.

Abdurrezzak Dayfullah ayrıca, Afrika Birliği Cezayir Komisyonu başkanının, kaostan kaçınmak için uzlaşmacı çözüme itimat gösterme çağrısına da dikkati çekti.

10 ülke uluslararası fuara katılmayı reddetti

2017 yılında 36 ve geçen yıl 25 ülkenin katıldığı, 18 Haziran Salı günü geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih’in de katıldığı 52. Cezayir Uluslararası Fuarı’na bu yıl sadece 15 ülke katılıyor. Bu durum da Cezayir diplomasisine verilen zararın büyüklüğünü ortaya koyuyor.

İlgili bağlamda dış ticaret uzmanı İsmail Lalmas, yaptığı açıklamada, yabancıların halk ayaklanmasının etkilerinden endişe duyması dolayısıyla Cezayir’e yönelik yabancı yatırımın 100 gündür gerileme yaşadığını ifade etti. Lalmas, yabancı yatırımcıların, halk ayaklanması boykotları dolayısıyla tehdit altındaki bir hükümetle iş konseyleri düzenlemek, ticaret anlaşmaları imzalamak ve ortaklıklar kurmak istemeyeceğine dikkati çekti. Aktarılana göre iktisat sektörünün bozulmaya başladığı, çok sayıda iktisatçının ve iş adamının hapis cezasına çarptırıldığı ya da adli soruşturmaya tabi tutulduğu yönündeki açıklamalardan sonra Cezayir’e yönelik yabancı boykot düzeyinin artması bekleniyor.

Genelkurmay Başkanı ilk kez yabancılara güven veriyor

Uluslararası düzeyde Cezayir’in tanık olduğu bu durum, Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’i sessizliğini bozmasına ve ayaklanmanın başlangıcından bu yana ilk kez yabancılara güven vermeye yönelik açıklama yapmaya itti. Öyle ki Kayid Salih, geçtiğimiz Salı günü yaptığı açıklamada, devlet kuruluşlarının yabancı ortaklarıyla olan statülerini koruduğunu söyledi.

Siyasi analist Semir Mevsuni, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanının ilk kez böyle bir adım attığını belirtti. Mevsuni, özellikle de yakın zamana kadar ekonomist ve yatırımcı görünümünde olan yetkililere karşı yürütülen dava çemberinin genişlemesiyle durumun, halihazırda Cezayir ile ekonomik ilişkileri bulunan yabancı tarafları endişelendirdiğine dikkati çekti. Analist, soruşturmaların, Cezayir’deki çeşitli sektörlerde yayılan yolsuzluğa adı karışmış yabancı birimlere yönelik olduğunu ve bunun da Genelkurmay Başkanını güven kazanmaya ittiğini belirtti.

Dış ülkelerin eskisi kadar Cezayir’e siyasi ve ekonomik düzeyde inanmadığını söyleyen Semir Mevsuni, iç sorunlardan mustarip oldukları ve bu sorunları çözemedikleri göz önünde bulundurulduğunda, bölgesel krizlerin çözümünde şu anda Cezayir’e güvenmenin akıllıca olmadığını vurguladı.

Uzmanlar, halk ayaklanmasının zor bir iş piyasasına neden olduğunu belirtirken, dış düzeyde bir “izolasyon” yaşanmasının da sebebi olduğuna dikkati çekti.

Şarkul Avsat