BM Temsilcisi Yemen hükümetiyle barışmaya çalışıyor

Güvenlik kaynaklarının Şarku’l Avsat’a aktardığına göre, Birleşmiş Milletler’in (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, ‘Yemen’in uluslararası faaliyetlere güvenini yeniden kazanma’ ve ‘iki aylık uzaklaşma süreci sonrasında Yemen liderliği ile ilişkileri onarma’ çabaları çerçevesinde Yemen meşruiyeti liderleriyle görüşmek üzere bugün (26 Haziran) Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a ziyarette bulunacak.

Griffiths’in Riyad ziyareti, Suudi Arabistan’ın güneyindeki Abha Havalimanı’na yönelik Husi saldırılarının tırmanmasından sonra hükümetin özellikle de İsveç Anlaşması’ndan geri çekilme ihtimaline dair söylentilerin yayılmasının ardından gelişti.

Kaynaklar, Griffiths’in Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin ABD’de bulunması dolayısıyla yardımcısı Ali Muhsin el-Ahmer ile Riyad’da bir araya geleceğini belirtti. Kaynaklara göre BM Temsilcisi ayrıca, Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani’nin istifa etmesi ve yerine henüz kimsenin atanmaması dolayısıyla Yemen Dışişleri Bakanı Yardımcısı Muhammed Abdullah el-Hadrami ile de görüşecek.

Martin Griffiths’in esir takası ve Taiz kuşatmasının kaldırılması gibi diğer anlaşma maddelerinin görüşülmesinin yanı sıra Hudeyde Anlaşması’nı uygulama, yeniden konuşlanma ve 3 limandan geri çekilme hususlarında meşru hükümetin güvenini kazanmaya çalışması bekleniyor.

Meşru hükümet ve Cumhurbaşkanı Mansur Hadi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup göndererek Griffiths’in performansını eleştirmişti. Yemen Cumhurbaşkanı ayrıca, BM Özel Temsilcisinin tarafsızlığına ve Husilerin varlığını meşrulaştırma girişimine dikkati çekmişti.

Yemen hükümeti kaynaklarına göre meşruiyet, BM Özel Temsilcisine, BM Genel Sekreterinin uluslararası kuruluşun 3 ilke ve 2216 sayılı karar başta olmak üzere Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları uyarınca Yemen krizindeki rolüne bağlılığını teyit etmesinin ardından girişimini tamamlaması için yeni bir fırsat verdi.

Geçen cumartesi günü Yemen Cumhurbaşkanı, Antonio Guterres’ten bir mesaj aldı. Mesajda “Hadi’nin 22 Mayıs 2019 tarihli mesajda dile getirdiği tüm endişelerinin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile yapılan bir toplantıda ele alındığı” belirtildi.

Resmi hükümet kaynaklarına göre BM Genel Sekreteri, mesajında BM ve Hadi hükümeti arasındaki ilişkinin, çözümün anahtarı olduğunu ifade ederken, Yemen hükümetinin gösterdiği esneklik ve işbirliğine de övgüde bulundu.

Guterres mesajında ayrıca, Körfez inisiyatifi, uygulama mekanizmaları, kapsamlı ulusal diyalog sonuçları ve ilgili BM kararları uyarınca barışçıl bir çözüme ulaşma hususunda Yemen hükümetiyle ortaklığa da dikkati çekti.

Genel Sekreter, mesajını, Cumhurbaşkanı Hadi’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı ile yaptığı “Stokholm Anlaşması’nın uygulanmasına ilişkin” görüşmenin ardından iletti.

Görüşmede Hadi, hükümetin, Hudeyde’de yeniden konuşlanma başta olmak üzere anlaşma maddelerini doğru şekilde uygulama konusunda net olduğunu vurguladı.

BM Temsilcisi ve meşruiyet arasındaki ilişkilerin gerilmesinden bu yana General Michael Lollesgaard başkanlığındaki Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’ndeki (RRC) hükümet ekibi, milislerin tek taraflı yürüttüğü el-Salif ve Ras İsa limanlarından geri çekilme sürecinde hükümetin yer almamasını protesto ederek görüşmeleri askıya almıştı.

Hudeyde’deki BM misyonu Başkanı Lollesgaard, verdiği son brifingde, Husilerin, 13 Aralık’ta imzalanan İsveç Anlaşması’ndan bu yana ikinci defa limandan geri çekilme taahhüdünde bulunmasına rağmen milislerin Hudeyde limanındaki silahlı tezahürlerinin hala geniş şekilde yaygın olduğunu belirtmişti.

Yemenli gözlemciler, özellikle de milislerin Hudeyde ve diğer bölgelerdeki davranışlarına yönelik uluslararası gevşeklik suçlamalarının, İran hava araçları ve füzeleriyle Suudi Arabistan topraklarını hedef almalarının ardından Griffiths’in çabalarının, Husi milisleri İsveç Anlaşması’nı uygulamaya zorlamayacağını söyledi.

BM Temsilcisi Griffiths ise yaptığı açıklamada, Hudeyde’de yeniden konuşlanmayla ilgili en tehlike noktanın, 17 Haziran tarihinde BMGK’ya verdiği son brifingdeki ifadelerinde olduğu gibi liman gelirleri meselesinin yanı sıra güvenlik ve idare meselesi olduğunu söyledi.

Meşru hükümet, Husilerin herhangi bir varlığını reddederken milisleri, bölgede yerel güvenlik güçleri kılıfıyla kendisine bağlı Sahil Güvenlik güçleri barındırmakla suçluyor. Hükümet ayrıca, İsveç Anlaşması’nın özünü oluşturduğu gerekçesiyle de Hudeyde şehri ve limanlarının meşruiyete teslim edilmesi konusunda ısrarını sürdürüyor.

Husiler ise, hükümetin anlaşmayı yorumlama şeklini reddederken, Hudeyde ve limanlarının sınırlı bir uluslararası gözetim altında güvenlik ve yönetim açısından kendilerine bağlı olduğunu savunuyor.

Hudeyde’deki hükümet güçleri, İran destekli Husilerin dağlık bölgeler, Hays, el-Dureyhimi ve el-Tuhayta başta olmak üzere farklı bölgelerdeki saldırılarını tırmandırdığını açıkladı.

Şarkul Avsat