Amazon’daki yangın şimdilik kontrol altında

Dünyanın en büyük tropik ormanı olan Amazon, gezegene gezegenin ciğerleri olarak hizmet ediyor. Fakat Amazon geçtiğimiz haftalarla çıkan bir yangın nedeniyle 2.12 kilometrekarelik ekolojik bölgenin tahribata uğramasının yanı sıra çok büyük çevresel yıkıma da maruz kaldı.

Dünyanın oksijeninin yaklaşık olarak yüzde 20’sini üreten yağmur ormanlarında bu sene çok sayıda yangın meydana geldi. Bu yangınlar, Amazon’un önemli bir kısmına yayılması nedeniyle endişe verici durumlara neden oldu ve Sao Paulo şehrinin üzerinde bir duman bulutu oluştu.

Yangınlar esnasında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Fransa’daki G7 Zirvesi’nde gündeminin başında  “uluslararası kriz” çağrısı yaparken, sosyal medyada olan #PrayForTheAmazon (amazon için dua et) adlı bir kampanya başlatıldı.

Brezilya Uzay Araştırmaları Ulusal Enstitüsü’nün (INPE) verilerine göre, sadece bu sene Amazon’da 75 bin 336 yangın meydana geldi bu yangınlar Arap dünyası da dahil olmak üzere dünyada geniş tepkiye neden oldu.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Ekonomisi Araştırmaları Enstitüsü’nün baş ekonomisti Tony Addison, Arab News’e verdiği demeçte, Amazon ormanlarının, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi toplam alanına yakın, ABD’nin yüz ölçümünün üçte ikisini ve Güney Amerika’nın ise yüzde 40’ını oluşturan büyük ormanlar olduğunu dile getirdi.

Addison, dünyanın ormanları tarafından emilen karbon dioksitin dörtte birini oluşturan Amazon’un gezegenin ekosisteminin bir parçası olduğunu ve hayati bir karbon deposu olduğu için küresel ısınmaya karşı mücadelenin temelini oluşturduğunu söyledi.

INPE, bu yılın Ocak ayından bu yana bildirilen yangın sayısının geçen yılın aynı noktasından yüzde 85’lik bir yükseliş olduğunu ve son iki yılda çıkan yangınlar sebebiyle yok olan alanlarında yaklaşık iki katına 7 bin 192 milkareye çıktığını belirtti.

Doğa dernekleri bu yangınları ormansızlaştırma politikalarının ve yasa dışı yapılan işlerin neden olduğunu belirtti.

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, bu uygulamaların sorumlusu olarak görüldüğü için dünya genelinde eleştirilerin odağı oldu. Bu tepkilerden sonra Bolsonaro, yağmur ormanları için bir kampanya başlatacağın söylemesine rağmen doğa rezervlerine, yerli halkın topraklarına ve yangınların çıktığı alanlara asker yerleştirdi.

Addison, bölgenin biyolojik çeşitliliğini ciddi şekilde etkilemesinin yanı sıra, yangınların organik maddelerin yanmasından kaynaklanan karbon emisyonları nedeniyle iklim krizini daha da kötüleştirdiğini ve bu yangınların etkisinin Arap dünyasında da hissedileceğini belirtti.

Stockholm Çevre Enstitüsü’nde kıdemli bir araştırma üyesi olan ve ormansızlaşmaya yol açmayan bir ekonomi için çalışmalar yapan Trase direktörü Toby Gardner, Arab News’e çıkan bu son yangınların “son derece endişe verici” olduğunu söyledi.

Gardner, “Yangınların sayısı o kadar önemli değil, önemli olan etkilediği alan ve bunu sadece duman temizlendikten sonra görebileceğiz. Ancak, Sao Paulo gibi yerlerde atmosferi kapsayan duman gördüğünüzde, bu çok endişe vericidir.”

Amazon’daki çevre değişikliklerini vurgulamak için son 20 yılını harcayan Gardner, en çok etkilenen alanların daha önce yakılmış, ağaçların yenilendiği ve daha savunmasız olduğu yerler olduğunu da belirtti.

Ormansızlaştırma eğilimi devam ederse, Gardner bütün ekosistemin “tropik bir yağmur ormanı olmaktan tanınmayan bir şeye dönüşebileceğini ve bir orman ne kadar çok bozulursa ve devrilme noktasına kadar gelirse, bir karbon dioksit önleyici yerine gerçek bir kaynak haline gelir” ifadelerini kullandı.

Greenpeace’e göre, son 40 yılda Brezilya Amazon ormanları, yağmur ormanlarının yüzde 18’inden fazlasını – Kaliforniya’nın büyüklüğü ile ilgili bir alan – yasadışı tomruk, soya tarlaları ve sığır çiftçiliği nedeniyle kaybetti.

Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro, amazon yangınlarının tahribatını azaltması için ülkesine yapılan 22 milyon dolarlık yardımı ‘iç sorunumuz’ diyerek reddetti.

Amazon’da çıkan yangın şimdilik kontrol altında.

Arab News