Tunus’un seçim atmosferine dair: Facebook kullanıcıları geleneksel partileri şoke etti

Tunus’ta hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçim sonuçları, geleneksel siyasi partilerin rakiplerini geçmelerinin tek yolunun, artık seçimlere katılım oranlarına güvenmek olmadığını gösterdi. Seçim süreci, 2011 ve 2014 seçimlerinden farklı bir gençlik örgütlenmesiyle sonuçlandı. Tunuslu gençlerin oluşturduğu sosyal medya grupları, modern iletişim araçlarıyla ilgili tartışma ve anlaşmazlıkları, seçim listelerine giren koalisyonlara dönüştürerek sanal sahneden gerçek dünyaya geçiş yaptılar. Bu gruplar, seçimlere katılarak yıllarca iktidarda kalması kuvvetle muhtemel olan ve çok sevilen geleneksel partileri mağlup etti.

Tunus’taki son seçimlerin ardından elde edilen sonuçlar, başta Facebook olmak üzere modern iletişim ağlarının etkisi olmak üzere arkasında büyük soru işaretleri bırakan bir ‘şok’ etkisi yarattı. Özellikle Tunus’ta 11 milyon sosyal medya kullanıcısının 7.4 milyonunun yer aldığı Facebook, Tunuslu seçmenlerin ve kamuoyunun yönlendirilmesinde oldukça etkili oldu.

Peki, siyasi anlaşmazlıklar gerçek dünyadan yani kafeler, halka açık park ve bahçeler, sokaklar ve kamusal alanlar gibi geleneksel siyasi propaganda istasyonlarından gerçekten uzaklaşıp çatışmaların ve ‘savaşların’ ilk bakışta kurgusal göründüğü, ancak gerçek dünyaya dönüşebilecek sanal bir ortama mı taşındı?

Kays Said ve Nebil el-Karvi

Tunus’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda sosyal medyada özel sayfalar açıldı, gruplar ve anonim hesaplar oluşturuldu. Sosyal medya sayfalarına, temel amacı adaylardan birinin kazanması olan paralı reklamlar verilmiş olduğu görüldü. Kafalar o kadar karışıktı ki, ortalama bir seçmen artık doğru ile yanlış haber arasında ayrım yapamaz olmuştu. Ama sonuç inanılmazdı. İki adayın adı ön plana çıktı. Tunus’u takip edenlerin büyük bir çoğunluğu onlara bu sahnede tutunabileceklerine pek ihtimal vermemişti. Onlardan biri Anayasa Hukuku Profesörü Kays Said’di. Said’in arkasında siyasi bir yapı veya tanınmış adayları saf dışı bırakacak ve şaşaalı geleneksel seçim kampanyası düzenleyecek büyük bir fon yoktu. Diğeri ise seçimden henüz birkaç ay önce kurulan Tunus’un Kalbi Partisi’nin lideri Nebil el-Karvi’ydi. Kimse, Karvi’nin, hakkındaki yolsuzluk suçlamasıyla tutuklu bulunduğu başkent Tunus yakınlarındaki Mornaguia Cezaevi’nden seçimlerde etkili olabileceğine ihtimal vermemişti.

Ancak siyasi sınıfın gözünden kaçan şey,  -tabir-i caizse- geleneksel mekanizmalar ve ağır silahlı ordular kullanmadan gerçek bir ‘siyasi darbeye’ hazırlanan ‘Facebook Ordusu’ydu.

Seçim sonuçları tam bir sürpriz oldu. Bu durum, geleneksel yollarla tanıtımı yapılmayan, ancak üst düzey bir siyasi makama aday olanların zaferinin arkasında kim olduğuyla ilgili soru işaretlerini ortaya çıkardı. Elde ettikleri başarı, geride bıraktıkları geleneksel adayların gerilemesinde etkili oldu.

Tunuslu gazeteci Esma Sahbun, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi;

“Modern iletişim araçları, Tunus’taki seçimlerin sonuçlarını etkileyen en önemli araçlardan biri haline geldi. Seçmenlerin tutumlarını etkileyen bu araçlar, Tunuslu gençler için siyasi bilgi kaynağı oldu.”

Aynı şekilde Tunuslu Sosyal Medya Uzmanı Sadık el-Hammami, ‘Alternatif bölge: Sosyal medya ağları’ adlı makalesinde, “Tunus’taki Facebook hesabı sayısının 5 yıl içinde yüzde 52’nin üstünde bir artış göstermesi, bu alanın Tunuslu gençler arasındaki kültürün bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Sosyal medya ağlarının etkisi, bireysel ve toplumsal özgürlükler ile yolsuzlukla mücadele gibi önemli konuların gündeme getirilmesi ve tartışılmasında gazete, televizyon ve radyo gibi geleneksel iletişim araçlarından daha etkili” ifadelerine yer verdi.

Tunus siyasetine Facebook dokunuşu

Tunus’ta 6 Ekim’de yapılan parlamento seçimlerinde ise 2014’teki seçimleri birinci tamamlayıp 217 sandalyeli parlamentoda 86 sandalyeye sahip olan Nida Tunus Partisi sadece 3 sandalye kazanırken Nebil el-Karvi’nin partisi Tunus’un Kalbi, Nahda Hareketi’ne yakın bir zafer ilan etti. Aynı şekilde birçok gözlemci, genç avukat Seyfeddin Mahluf’un liderliğindeki Onur Koalisyonu’nun 21 sandalye ile elde ettiği başarıyı Facebook’taki çalışmaların sonucuna bağladılar. Onur Koalisyonu’nun Facebook çalışmaları, seçmenler üzerinde etkili olurken, toplumun farklı kesimlerinin geleneksel siyasi partiler yerine kendilerini temsil eden siyasi bir koalisyonu seçmelerini sağladı. Daha önce tanınan bir sima olmayan Mahluf, Onur Koalisyonu’nun seçim kampanyasının tanıtımı sırasında yaptığı konuşmada, kampanyanın temel olarak sosyal medyadan başlatıldığını ve Onur Koalisyonu’nun siyasi ve sosyal farkındalığı Facebook sayfalarından parlamentoya taşımaya çalıştığını söyledi.

Parlamento seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı basın toplantısında ise Mahluf, Onur Koalisyonu’nun daha büyük umutlara sahip olmasına rağmen elde ettiği sonucun Tunuslular için sürpriz bir başarı olduğunu ve ‘siyasi sınıfta paniğe’ yol açtığını belirtti.

Siyaset sahnesinin önde gelen isimlerini, siyaseti ‘zenginlerin buluştuğu bir salon’ olarak gördüklerini söyleyerek eleştiren Mahluf, “Devrimci gençliğin en güzel ifadesiyiz, siyasetin tekelleştirilmesine karşıyız” diye konuştu. Ayrıca, seçim sürecini denetleyen Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu da eleştiren Mahluf, Tunus seçim yasasını uygulamamakla suçladığı Kurul’un, seçim sırasında yapılan bir dizi suistimale göz yumduğunu öne sürdü.

Öte yandan seçimlerde büyük başarı elde eden bazı kesimler, Tunuslu seçmenlerin ilgisini çekmek için milyarlar harcayan geleneksel partilerin adaylarıyla alay ederek, beklenmedik sonuçların üzerine “bir bardak su içmeleri” tavsiyesinde bulundular.

Tunus’ta geleneksel siyaset sınıfı, tarihi bir tokadı tatmayı beklerken, başta Tunus solunda aniden parlaklığını yitirenler olmak üzere çeşitli siyasi akımlardan Tunusluların zihinlerinde şu sorular belirdi;

“Siyasi tembellik yapmak, seçimlere katılmak konusunda isteksiz davranmak ve sosyal medya sitelerinde takma adların arkasına saklanmakla suçlanan Tunuslu gençler, kısa sürede bu sonuçları nasıl elde ettiler? Seçim yarışında siyasi partilerin kaybetmesi ve kamuoyunu ana akımdan koparmada etkili olan sosyal medya platformları kullanılarak Tunus seçimlerinin sonuçlarına dış müdahale de bulunulmuş olabilir mi?”

Şarkul Avsat