İran Fordo’da uranyum zenginleştirme faaliyetlerine başladı

İran önceki gün, nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma kapsamında bir adım daha atarak yeraltında kurulu Fordo Nükleer Tesisi’ndeki santrifüje uranyum gazı enjekte etmeye başladığını duyurdu. Yüzde 5 oranında uranyum zenginleştirmek için yapılan faaliyetlerin İran Atom Enerjisi Kurumu (İAEK) gözetiminde yürütüldüğü belirtildi.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “ABD’nin politikaları nedeniyle Fordo yakında tam kapasiteyle çalışmaya başlayacak” dedi.

İran salı günü yaptığı açıklamayla başkent Tahran’ın 180 kilometre güneyindeki Fordo Nükleer Tesisi’nde uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini duyurmuştu.

İran’ın bu hamlesi, 2018’de ABD’nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin ardından Tahran yönetiminin Avrupalı ülkelere zararlarını karşılaması için verdiği mühletin sona ermesine yakın bir dönemde geldi.

İAEK Sözcüsü Behruz Kemalvendi konuya dair şunları söyledi;

“Fordo’da uranyum zenginleştirme çalışmaları çarşambayı perşembeye bağlayan gece yarısı başlayacak. Buradaki santrifüjlere enjekte edilmek üzere 2 bin kilogram HF6 (uranyum heksaflorid) 2 bin 800 santrifüj kapasitesine sahip tesise taşındı.”

Kemalvendi, taşıma işleminin İAEK denetçileri gözetiminde gerçekleştiğini ve 3 saat sürdüğünü söyledi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı ISNA’nın haberine göre Kemalvendi açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Gelecek saatlerde Fordo sahasında çalışan santrifüjlere gaz enjekte etme işlemi denetçilerin gözetiminde tamamlanacak. Uranyum zenginleştirme çalışmaları gece yarısından sonra başlayacak.”

Kemalvendi salı günkü açıklamasında İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun 500 kilogram civarında olduğu bilgisini verdi. Tahran yönetimi, geçen yıl Mayıs ayında ABD’nin anlaşmadan çekilmesi sonrasında nükleer anlaşmada üst sınırı 300 kilogram olarak belirlenen maddeyi tanımayacağını ilan etmişti. Uranyum stokunun kısa sürede günlük olarak yaklaşık 6 kilogram artacağını söyleyen Kemalvendi bir diğer açıklamasında da ülkesinin 50 ton HF6 (uranyum heksaflorid) ürettiğini duyurdu.

İran ile P5+1 (ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere ve Almanya) arasında 2015’te imzalanan nükleer anlaşmada, Fordo Nükleer Tesisi’ndeki santrifüje uranyum gazının enjekte edilmesini yasaklayan açık bir madde yer alıyor.

Ruhani, Twitter hesabından paylaştığı mesajda “İran’ın JCPOA’da (Ortak Kapsamlı Eylem Planı) öngörülen yükümlülüklerini azaltmanın dördüncü adımı olan bin 44 santrifüje gaz enjekte edilmesi bugün başlıyor. ABD’nin politikaları nedeniyle Fordo yakında tam kapasiteyle çalışmaya başlayacak” dedi.

İran, nükleer anlaşmayı kurtarmaları için Fransa, İngiltere ve Almanya’ya iki ay mühlet tanımıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, geçen yıl Mayıs ayında ‘kusurlu ve İran’ın çıkarlarına yarayan’ diye tanımladığı nükleer anlaşmadan ülkesinin tek taraflı olarak çekildiğini duyurmuş ve İran’a yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymuştu.

İAEK Başkanı Ali Akber Salihi salı günü yaptığı açıklamada, “İran yarın Fordu Nükleer Tesisi’nde yüzde 5 oranında uranyum zenginleştirmeye başlayacak” ifadesini kullandı.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Sözcüsü, ayrıca Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı denetçilerin İran’da bulunduğunu söyledi. Sözcü açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

“Fordo’ya ilişkin basında çıkan haberlerin farkındayız. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetçileri İran’da bulunmakta ve ilgili faaliyetler hakkında Viyana’daki merkeze rapor verecek.”

UAEA denetçilerinin İran’da bulunmalarının “normal” olduğunu ve İran’ın nükleer tesislerinde neler yaptığını raporlamaları gerektiğini belirten Kemalvendi, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetçileri, Fordo’daki tesiste uranyum enjekte işlemini denetliyor” diye konuştu.

İran makamları, UAEA’ya bağlı bir kadın denetçinin seyahat belgelerine kısa süreliğine el koydu. Bazı diplomatlar bu olayı ‘taciz’ olarak niteledi. Söz konusu kaynaklardan biri olayın İsfahan’daki Natanz Nükleer Tesisi yakınlarında gerçekleştiği belirtilirken diğer bir kaynak da bu bilgiyi teyit etti.

Fars haber ajansının yaşananları İAEK’ya dayandırarak aktardığı haberinde söz konusu şahsın üzerinde ‘şüpheli madde’ taşıyor olabileceği nedeniyle tesise alınmadığı belirtildi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da İran’ın nükleer anlaşma kurallarını ihlal etmediğini savundu.

Lavrov, “İran bu adımla nükleer silahların yayılmasını önleme alanındaki yükümlülüklerini ihlal etmiyor” diyerek nükleer anlaşma geriliminin sebebi olarak ABD yönetimini gösterdi.

Lavrov, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;

“İran’ın yükümlülüklerini azaltma kapsamında aldığı tüm tedbirler Uluslararası Atom Enerjisi Ajans’a bildirilerek, ajans denetçilerinin huzurunda nükleer anlaşma maddeleri ihlal edilmeden alınıyor. İran’dan her şeyi istisnasız bir şekilde hayata geçirmesi istenirken, karşılığında hiçbir şey verilmiyor. Çok endişeliyiz ve bu endişe dün veya bugün ile ilgili değil. ABD’nin geçtiğimiz Mayıs ayında anlaşmadan çekilmesinden bu yana var.”

Japonya Hükümet Sözcüsü Yoshihide Suga, İran’ın uranyum zenginleştirme kararından doğan gerginliği azaltmak için ülkesinin her türlü diplomatik çabayı göstereceğini söyledi.

Japonya’nın resmi yayın kurumu NHK’da yer alan habere göre Suga, ülkesinin bu zorlu süreçte Washington ve Tahran arasında yapıcı bir rol oynamayı umduğunu dile getirdi. Suga, ülkesinin Ortadoğu’daki gerginliği azaltmak ve bölgedeki barış ve istikrarı teşvik etmek için diyalogu sürdürmeye devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da İran’a ‘kabul edilemez’ kararını gözden geçirme çağrısında bulundu.

Maas, önceki gün Berlin’de düzenlenen basın toplantısında “Başkan Ruhani’nin açıklaması kabul edilemez” diyerek Tahran’a temmuz ayından bu yana aldığı tüm tedbirlerden geri adım atma ve uluslararası yükümlülüklerine bütünüyle bağlı kalma çağrısında bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da İsrail’in İran’ın nükleer silah geliştirmesine izin vermeyeceğini söyledi.

Netanyahu salı gecesi yaptığı açıklamada İran’ın nükleer silah üretmeyi amaçlayan hedefleri doğrultusunda uranyumu zenginleştirme çabalarına atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı:

“Tekrar tekrar söylüyorum. İran’ın nükleer silah geliştirmesine izin vermeyeceğiz. Bu sadece güvenlik ve geleceğimizi garanti altına almak değil, aynı zamanda Ortadoğu ve tüm dünyanın geleceğini garanti altına almaktır.”

Şarkul Avsat