Suudi Arabistan, İİT’ye karşı bir başka mekanizma kurulmasına karşı

Türkiye, İran, Katar ve hatta Malezya gibi ülkeler, kritik kararlarda ve stratejik dönüşümlerde “İslam Birliği” çağrısı yaparken kamuoyu da bu ülkelerin Malezya’daki “Beşli Zirve” sırasında yeni bir İslami oluşum kurma niyetlerini açıklamasıyla şaşkınlık yaşadı. Gözlemciler ise ellinci yıldönümünde İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) “saflarını bölmenin” hedef alındığını belirtti.

Bu yeni oluşum fikrini ilan etmeden önce Türkiye’yi ziyaret eden Mahathir Muhammed başbakanlığındaki Malezya, 18 Aralık Çarşamba günü başlayan zirveye ev sahipliği yapmayı bekliyordu. Ancak Körfez’deki tarafların “şer üçlüsü” olarak nitelediği bu ülkelerin (İran, Türkiye ve Katar), Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) temsil ettiği ülkelere karşı, “ABD yaptırımları karşısında İran’a destek vermek için 57 ülkeyi içeren İİT çerçevesindeki diğer taraflara şantaj yapmak” amacıyla yeni oluşumu kurmaya yöneldiğine inanılıyor. Ancak İİT’den Independent Arabia’ya konuşan kaynaklara göre bu durum, Müslümanları siyasi olarak daha da dağıtacak.

Geri çekilme ve temsil oranını azaltma

Ancak zirveye katılan taraflar, birçok İslami ve siyasi çevrede reddedilme yankıları sonrasında durumun ciddiyetini, çabucak tersine çevirmiş gibi görünüyor. Öyle ki Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin detayları henüz açıklanmadı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre taraflar, Başbakan Muhammed’in muhtemelen Suudi Arabistan Kralı’na güven vermeye çatıştığını belirtti. Suudi Arabistan Haber Ajansı (SPA) da Suudi Arabistan Kralı’nın, Mahathir Muhammed’e İİT kapsamında çalışmanın önemli olduğunu belirtti.

Zirveden bir gün önce, söz konusu faaliyeti değersizleştirme adımları da hızlandı. Öyle ki daha önce katılma kararı veren Endonezya ve Pakistan, katılmaktan vazgeçtiklerini açıkladı. Pakistan basınına göre Başbakan İmran Han, zirveye katılamayacağını ve temsilen Dışişleri Bakanı’nın katılım göstereceğini belirtti.

Mahathir, daha önce Katar merkezli el-Cezire TV’ye yaptığı açıklamada, İslami kalkınmayı yeniden canlandırmak için Türkiye, Malezya ve Pakistan arasındaki üçlü işbirliği mekanizmasının önemine dikkati çekti. Ancak şu an söz konusu mekanizma, İran ve Katar’ın da katılımıyla üçlü yerine beşli bir mekanizma oldu.

Malezya Başbakanı, bu ülkelerin, İslam dünyasında ‘modern teknolojiye ayak uydurulmasının yanı sıra savunma, egemenliğin korunması, ekonomik kalkınma, kültür, adalet ve özgürlük değerleri’ gibi birçok alanı kapsayan geniş bir İslami işbirliğinin başlangıcı çerçevesinde bir çekirdek oluşturacağını vurguladı.

Hz. Osman’ın gömleği: Filistin

Her zamanki gibi Mahathir Muhammed açısından, İİT’den kopan oluşumun varlığı için ikna edici sebeplerden biri de Filistin davası. Geçen Ramazan zirvesinde ise “Yüzyılın Anlaşması’na” atıfla Kudüs’ü hedefleyen her türlü anlaşmanın reddedilmeye devam edileceği belirtilmişti.

İİT, o tarihte “Zirve sonuçları, üç ana belgeyi içeriyor; Karar, Sonuç Beyanı ve Mekke Beyannamesi. Yani Filistin ve Kudüs hakkındaki 37 sayılı fıkrada geçen kararın tamamı; Filistin ve Arap toplumunun tavrını, önceki uluslararası meşruiyet kararlarını ve zirveleri onaylıyor. Sonuç Beyanı ve Mekke Beyannamesi’nin her biri, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, İİT Genel Sekreteri, Arap ve Müslüman alimlerin Filistin’in yanında sergilediği açık duruşu içeriyor” açıklamasında bulundu.

Zirvenin sonuç beyanında, “uluslararası meşruiyet uyarınca Filistin halkının meşru haklarıyla uyumlu olmayan ve uluslararası yasalara aykırı olan her türlü çözüm önerisinin reddedildiğine” dikkat çekildi.

Ancak bölge ülkelerin siyasi işlerini takip edenler, ABD’nin İran yaptırımlarının yanı sıra Türkiye’nin Libya hususundaki askeri hareketiyle birlikte Katar’ın, “2017 yılından bu yana onları boykot eden dörtlü ülkeler” ve “kendi tarafları” arasında sağlanması beklenilen uzlaşıya yönelik isteksizliğinin, üç ülkeye destek vermeyen İslami sınıfı parçalama girişiminden kaynaklı olduğunu belirtti.

Öte yandan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin “Türkiye, Pakistan ve Malezya” arasındaki, Mahathir Muhammed direktifleriyle oluşan üçlü mekanizmaya destek vermeyi sürdüreceğine dikkati çekti. Erdoğan ayrıca, bu mekanizmanın “ümmetin birliğini korumak” için oluşturulduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı, “Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ile diyalog ortaklığı çerçevesinde, Malezya’ya büyük bir önem veriyoruz. Çünkü başta Filistin davası ve Myanmar’daki Rohingyalı Müslümanların acıları gibi birçok konuda ortak bir duruşa sahibiz” diyerek, bu krizlere çözümler bulmak için Malezya ile işbirliğini geliştirme taahhüdünde bulundu.

Aktif kuruluş

Suudi Arabistan ve İslam camiasının beşli mekanizmayı kınama sebepleri arasında, “mekanizma üyelerinin, İİT üyeleri olmasi ve bu bünyede çalışabilmesi gerekliliği” de bulunuyor. İİT; 57 İslam ülkesinde toplumsal ve ekonomik kalkınmayı teşvik eden, su kaynakları, enerji, kadın sağlığı ve eğitim kalitesini artırmak için yeni teknolojilerin tanıtımı ve burs programları alanlarında hizmet veren, İslami Kalkınma Bankası gibi uzman kuruluşlar aracılığıyla somut şekilde aktif faaliyetler yürüten, Birleşmiş Milletler’den (BM) sonraki en büyük örgüt olarak sayılıyor.

İİT ayrıca, siyasi, ekonomik, kültürel, medya, bilimsel, sosyal ve insani yardım alanlarında hizmet veren 34 uzman kuruluşa sahip.

20 yıllık eylem programının, ilki 2005 yılında Mekke’de ve ikincisi 2016 yılında İstanbul’da onaylanması gibi önemli birçok karar aldı.

Şarkul Avsat