Suudi Arabistan uluslararası nüfuzunu G20 başkanlığı ile taçlandırdı

Suudi Arabistan, 2019 yılında bölgesel ve uluslararası düzeyde yaşanan gelişmelerin hızlanmasıyla yürüttüğü siyasi çabaların meyvelerini yılın son günlerinde toplamaya başladı.

2019 yılı, bölge ülkelerinin karşı karşıya kaldığı tehditleri caydırmak için siyasi ve askeri ittifaklar kurulmasına ek olarak, Suudi Arabistan ve bazı ülkeler arasında stratejik seviyeye çıkan ortaklıklar ile bölgeye barış getiren anlaşmalarla Suudi siyasi sahnesinde birçok değişikliğe tanık oldu.

Suudi Arabistan, Kasım ayında ev sahipliği yapacağı G20 Zirvesi’nin 2020 başkanlığını üstlenerek uluslararası nüfuzunu taçlandırdı.

Riyad, 5 Kasım’da Riyad Anlaşması’nın imzalanmasıyla Yemen’de istikrar ve barışın sağlanmasının da merkezi oldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Riyad’ı ziyareti Suudi Arabistan-Rusya ilişkilerinin geliştiğini gösterirken, Suudi Arabistan-Irak ilişkileri ise iki ülke arasındaki geçişlerin yeniden açılmasıyla gücünü artırdı.

G20 Dönem Başkanlığı

Suudi Arabistan’ın yürüttüğü diplomatik çabaların en önemli meyvelerinden biri, bu ayın başlarında G20’nin 2020 dönem başkanlığını Japonya’dan devralacak olması oldu.

Suudi Arabistan, 21-22 Kasım 2020 tarihleri arasında Riyad’da düzenlenecek olan G20 Liderler Zirvesi’ne kadar dönem başkanlığı devam edecek.

G20 başkanlığı döneminde 100’den fazla toplantı ve konferansa ev sahipliği yapacak olan Suudi Arabistan, aynı zamanda G20’yi yöneten ilk Arap ülkesi olacak.

1999 yılında Asya’da ekonomik kriz çıkınca başlayan ve söz konusu dönemde maliye bakanları ile Merkez Bankası yöneticileri düzeyinde gerçekleşen G20 Zirvesi, dünyanın 2008 yılında finansal krizle karşı karşıya kalmasından sonra gelişerek devlet liderlerinin kabul edilmesine karar verildi. Başta hedef sadece ekonomik olsa da daha sonra buna sosyal yön de eklendi.

Mekke’de düzenlenen üç zirve

Suudi Arabistan’ın Mekke şehri, geçtiğimiz Mayıs ayında Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Olağan Zirvesi, Olağanüstü Arap Zirvesi ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 14. Olağan Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.

KİK Olağan Zirvesi ve Olağanüstü Arap Zirvesi, İran’ın Arap ülkelerinin iç işlerine müdahalesine odaklanırken, İİT 14. Olağan Zirvesi, Filistin meselesi, terör, radikalizm ve İslamofobi’ye değinerek, Filistin ve Kudüs sorununun İslam dünyasının önceliği olduğunun altını çizdi.

Körfez, Arap ve İslam ülkelerinin liderlerinin varlığına tanıklık eden üç zirve, İran rejimine Arap bölgesindeki müdahalelerini durdurma ihtiyacı konusunda net mesajlar verdi.

Riyad Anlaşması ve Yemen’in yeniden yapılandırılması

Riyad, 2019’da farklılıkları tartışmak, diyaloğa öncelik vermek, bölünmeyi reddetmek, çatışmayı durdurmak ve meşru hükümet ile Güney Geçiş Konseyi arasındaki safları birleştirmek amacıyla Yemen’de barış arayanların da uğrak noktası oldu.

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, Kral Selman bin Abdulaziz’in himayesinde iki taraf arasında uzlaşma anlaşmasının imzalanmasına tanık oldu.

Bu anlaşmaya ilişkin yürütülen diplomatik çabalar, Yemen meşru hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi’nin 20 Ağustos-24 Ekim tarihleri ​​arasında Suudi Arabistan’da bir araya gelmesiyle başladı ve 5 Kasım’da Riyad Anlaşması’nın imzalanmasıyla sona erdi.

Bu anlaşma, Yemen devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçmesinin yanı sıra askeri ve güvenlik güçlerinin yeniden düzenlenmesi ile Yemen’deki güvenlik ve istikrarı geri kazanma çabalarının birleştirilmesini içeriyor.

Suudi Arabistan tüm bunların yanı sıra 2019 yılında Yemen’in Geliştirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması Programı kapsamında, sağlık, eğitim, elektrik, enerji, tarım, balıkçılık, su, barajlar, yollar, limanlar, havaalanları ve hükümet binalarını kapsayan hayati alanlara destek vererek, Yemen’in birçok bölgesinde yardım çalışmaları yürüttü.

Riyad ve Bağdat ilişkiler

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, geçtiğimiz Nisan ayında Suudi Arabistan’ı ziyaret ettiğinde iki ülke arasında imzalanan enerji, petrol, yatırım ve tarım alanları başta olmak üzere çeşitli alanları kapsayan 13 mutabakat zaptı, Irak ve Suudi Arabistan’ın ilişkileri güçlendirme yönündeki kararlılığının bir göstergesi oldu.

Bölgedeki gerilimlerin artmasının ardından, Abdulmehdi, geçtiğimiz Eylül ayında Suudi Arabistan’a bir resmi ziyaret daha gerçekleştirdi.

Irak Başbakanı ve Kral Selman’ın görüşmesinde, bölgedeki gerginlikleri azaltmada Irak’ın rolünün güçlendirilmesi ele alındı.

Bölgenin güvenliğini artıran ittifaklar

Bölgedeki artan tehditler, Suudi Arabistan’ın güvenliği artırmak amacıyla ortaklık ve ittifaklarını güçlendirmesine yol açtı.

Bu durum da Suudi Arabistan’ı dünyanın farklı ülkeleri ile anlaşmaya varan, siyasi, ekonomik ve askeri alanda önemli ve merkezi bir ortak haline getirdi.

ABD’nin deniz seyrüsefer özgürlüğünü korumak için askeri deniz ittifakı kurmasının ardından  Suudi Arabistan başta olmak üzere birkaç Körfez ülkesi, İngiltere ve Avustralya söz konusu ittifaka katılmaya karar verdi.

ABD liderliğindeki askeri deniz ittifakı, Hürmüz Boğazı, Babu’l Mendeb, Umman Denizi ve Basra Körfezi’ndeki seyrüsefer özgürlüğünü sağlamayı amaçlıyor.

İttifak kurma hamlesi, İran’ın geçtiğimiz Haziran ayında Umman Körfezi’ndeki petrol tankerlerini hedef almasının ardından geldi.

Asya ile ortaklıklar

Suudi Arabistan, uluslararası sahnede önemi artan Asya ülkeleriyle ilişkilerin güçlendirilmesi bağlamında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın geçtiğimiz Şubat ayında yaptığı Pekin ziyaretinin ardından Çin ile kapsamlı bir yatırım ortaklığı başlattı.

Söz konusu ziyarette taraflar arasında yapılan toplantılar, 28 milyar dolar değerinde 35 ayrı anlaşmasının imzalanmasıyla sonuçlandı.

Japonya ile ilişkiler ise Suudi Arabistan-Japonya ortak vizyonunun bir uzantısı olarak 2019’da daha da gelişti.

Riyad, Ekim ayında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tarihi ziyaretine de tanık oldu.

Putin ile Kral Selman’ı bir araya getiren görüşmede, bölgesel ve uluslararası birçok konunun yanı sıra ‘OPEC Plus’ çerçevesinde petrol fiyatlarının istikrarını sağlamak amacıyla iki ülke arasında artan işbirliğine şahit olunan enerji dosyası da ele alındı.

Sudan’a destek

Suudi Arabistan, 30 yıllık iktidar sahibi eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in devrilmesine yol açan 8 aylık protestoların ardından yürüttüğü diplomatik çabalarla Sudan’ı çeşitli alanlarda destekledi.

Sudan’da geçtiğimiz Ağustos ayında, Askeri Geçiş Konseyi (AGK) ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) arasında geçiş dönemine ilişkin ortaklığın temellerini belirleyen Anayasal Belge imzalandı.

Suudi Arabistan hükümeti, Hartum’a yönelik uluslararası yaptırımların kaldırılmasına ek olarak, ABD’nin terörü destekleyen ülkeler listesinden adını çıkarmak için Sudan ile yakın işbirliği içinde çalıştı.

Riyad, Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası toplumu tarihte yeni bir sayfa açan Sudan’ın yanında olmaya çağırdı.

Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, Suudi Arabistan’ı temsilen Sudan’ın başkenti Hartum’da düzenlenen Anayasal Belge imza törenine katıldı.

Şarkul Avsat