BAE nükleer güç mü oluyor?

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’de Barakah Nükleer Santrali’nin 1. Ünitesi’nin faaliyete başlayacağı açıklandı. Abu Dhabi’nin batısındaki petrol kasabası Ruwais yakınlarındaki Barakah Nükleer Santrali, Körfez bölgesindeki ilk nükleer santral ve Arap dünyasındaki ilk ticari istasyon olma özelliğini taşıyor.

BAE’nin bağımsız nükleer düzenleyicisi olan Federal Nükleer Düzenleme Kurumu, Barakah Nükleer Santrali’nin 1. Ünitesi için Nawah Enerji Şirketi’ne işletme lisansı verdiğini ve BAE’yi Arap bölgesinde nükleer santral işleten ilk ülke haline getirdiğini açıkladı.

BAE Federal Nükleer Düzenleme Kurumu Başkan Yardımcısı Hamad Al Kaabi, yaptığı açıklamada Nawah Enerji Şirketi’ne Abu Dabi’deki Al Dhafra’da bulunan nükleer santralin 1. Ünitesini 60 yıllık bir lisans altında devreye alma ve işletme yetkisi verildiğini söyledi.

Projenin yapım aşaması 10 yıldan fazla bir süredir devam ediyordu.

Abu Dabi Veliaht Prensi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutan Yardımcısı Muhammed bin Zayed de sosyal medya hesabı üzerinden Barakah nükleer santraline işletme lisansı verilmesi ile barışçıl nükleer enerji üretimi macerasında yeni bir aşamaya geçildiğini belirtti. Muhammed bin Zayed resmi Twitter hesabındaki paylaşımında ‘’Bugün barışçıl nükleer enerjiyi geliştirme yolculuğumuzdaki yeni bir aşamayı gösteriyor. Önümüzdeki 50 yıl boyunca ihtiyaçlarımızı korumak için hazırlık yaparken, en büyük gücümüz ulusal yeteneğimiz olacak’’ dedi.

Tesis tamamlandığında toplam 5 bin 600 megawatt kapasiteli dört reaktöre sahip olacak ve BAE’nin enerji ihtiyacının yüzde 25’ini karşılayabilecek.

Lisans değerlendirmesi, tesisin yerleşim tasarımının gözden geçirilmesini ve sitenin konumunun coğrafya ve demografi açısından analizini içeriyordu. Ayrıca reaktörün tasarımı, soğutma sistemleri, güvenlik düzenlemeleri, acil durum hazırlığı ve radyoaktif atık yönetimini de içeriyordu.

Hamad Al Kaabi, ‘’Bugün yapılan duyuru, BAE için bir başka dönüm noktası olup, Federal Nükleer Düzenleme Kurumu’nun bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek için önemli bir rol oynadığı BAE Nükleer Enerji Programının geliştirilmesine yönelik 12 yıllık çabaları sonuçlandırmaktadır’’ dedi.

Hamad Al Kaabi ayrıca BAE’nin Viyana’daki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndaki daimi temsilcisi.

Fukushima’dan Dersler

Hamad Al Kaabi ve Federal Nükleer Düzenleme Kurumu Genel Müdürü Christer Viktorsson, 2011 yılında Japonya’nın Fukuşima’daki nükleer felaketinde tsunami sonrası üç nükleer erime ve radyoaktif kirlenmenin açığa çıkmasının nedenleriyle bir rapor hazırlandığını belirtti.  Viktorsson, analizlerin sel, tsunamiler ve deprem riskine odaklanarak yeniden yapıldığını söyleyerek, bölgede yerel sismik aktivitenin çok düşük olduğunu açıklıyor. Ancak düşük riske rağmen, mühendisler soğutma ve elektrik sistemlerini ek koruma olarak güçlendirdi.

Lisansın alınması sonrasında ise Nawah Enerji Şirketi, ticari operasyonlara hazırlanmaya başlayacak.

Al Kaabi, ‘’Bu süre zarfında Federal Nükleer Düzenleme Kurumu, yakıt yükü ve güç katılım işlemlerinin yasal gerekliliklere göre tamamlandığından emin olmak için gece gündüz denetimler gerçekleştirecektir’’ diye konuştu.

Al Kaabi ikinci reaktörün inşaatının da yüzde 95 oranında tamamlandığını ve işletme lisansı için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Bu ay itibarıyla Barakah tesisinin 2. Ünitesi yüzde 95; 3. Ünite yüzde 92;  ve 4. Ünite yüzde 83 çalışmaya hazır.

Christer Viktorsson, BAE Nükleer Enerji Şirketi’nin nükleer atık yönetimi için ayırdığı önemli fonlara sahip olduğunu söyledi.

18 ayda bir reaktörlere yakıt ikmali yapılacak ve kullanılmış yakıt Barakah’taki özel havuzlarda 20 yıl boyunca soğutulacak. Nükleer atıklar yeterince soğutulduktan sonra kuru depoya aktarılacak ve 40 yıl daha kalacaktır. Daha sonra, diğer atık yöntemleri dikkate alınacak.

Uzun vadeli işler ve uzmanlık

Projenin teslimi bir mühendislik başarısı oldu. Projede inşaat yüksekliğinde 18 bin kişi çalıştı. Abu Dabi’nin yaklaşık 280 kilometre batısında bulunan uzak bölgeye çok miktarda malzeme alındı.

Al Kaabi, dört reaktörün tümü faaliyete geçtiğinde Barakah’ın günlük işgücünün yaklaşık 2 bin 500 kişi olacağını belirtiyor. Bu sayıya; BAE, Güney Kore ve ABD’den yüzlerce teknisyen ve mühendis dahil.

Elli üç BAE’li kıdemli reaktör operatörü olarak sertifikalandırıldı ve önümüzdeki yıllarda daha fazlasına ihtiyaç duyulacak.

BAE’deki yeni üniversite mezunları arasında nükleer eğitim programlarına girmek için artan bir ilgi bulunuyor.

ABD’de nükleer mühendislik eğitimi alan Al Kaabi, genç kadınların erkeklerden daha fazla ilgi gösterdiğini söylüyor.

Gelecek için temiz enerji

BAE; enerjisinin yüzde 98’ini gaz yakıtlı elektrik santrallerinden alıyor. Gazının yaklaşık üçte birini Dolphin boru hattı üzerinden ithal ediyor. Nükleer enerji ise, 2050 yılına kadar gaz yakıtlı elektrik üretimini yüzde 38’e düşürme hedeflerinin yanı sıra güneşten ve bazı temiz kömürlerden yenilenebilir enerji ile önemli bir rol oynuyor.

The National