Suudi Arabistan’ın antioksidanı: el-Kanar’ul Hasavi

Suudi Arabistan’ın doğusundaki el-Ahsa bölgesindeki pazarlar, kış mevsiminin gelmesiyle tadı ve faydalarıyla ön plana çıkan el-Kanar’ul Hasavi meyvesini satmaya başladı.

El-Kanar meyvesi daha çok “el-Abri” ve “en-Nabki” olarak biliniyor. Sidr ağacından toplanan meyveler, elma büyüklüğünde olanlar, “salim” adlı en küçük boyda olanlar, yeşil ve büyük boyda Çin cinsi ve Hint cinsi olmak üzere çeşitli türlerde yetişiyor.

Meyvelerin boyutu ve rengine göre kilo başına fiyatı 15 ila 20 riyal (4-5.5 dolar) arasında değişiyor, pazar fiyatı ise artan talep nedeniyle Krallığın bazı bölgelerinde daha yüksek.

El-Kanar satıcıları, tadı ve besin değeri sebebiyle popüler olduğu için yollarda ve tüm pazarlarda bu meyveyi satıyor.

Abdurrahman er-Raşid, mahsulün mevsimsel olduğu ve yıl boyunca mevcut olmadığı için depolanmadığını belirterek yıllık kanar meyveleri satın alma talebini açıkladı.

Arz ve tüketimin bolluğunu açıklayan Raşid, meyve mevsiminin sınırlı olmasının yoğun ilgi görmesinde önemli bir faktör olduğunu, ayrıca pazarlama yöntemlerinin ve beraberindeki popüler “el-Kanar” şarkılarının müşterileri çekmeye yardımcı olan faktörler olduğunu vurguladı.

Kanar meyvesinin yüksek besin değerine sahip olmasıyla vücudun ihtiyaç duyduğu birçok mineral ve şekeri içerdiğini açıklayan Kral Faysal Üniversitesi Gıda ve Beslenme Bilimleri Yardımcı Doçenti Dr. Naşi bin Halid el-Kahtani, son çalışmalara dayanarak, meyvesindeki şekerin yüzde 63, çekirdeğin yüzde 22 ve çekirdekteki proteinlerin oranının yüzde 30 olduğunu, meyvede yüzde 3, çekirdekteki yağ için ise yüzde 4 meyvede yüzde 2, ayrıca yüksek oranda mineral, vitamin ve antioksidan bulunduğunu ifade etti.

SİDR AĞACI BİRÇOK HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR

Kahtani, Sidr ağacının yapraklarının ve meyvelerinin, farenjit ve bronşit, sindirim sistemi bozuklukları, diyabet, bazı karaciğer hastalıkları, idrar problemleri, cilt enfeksiyonları, iştahsızlık, ateş, anemi, saflaştırma, uykusuzluk ve birçok cilt hastalığının tedavisinde tıbbi olarak kullanıldığını açıkladı.

Kral Faysal Üniversitesi Bitki Hastalıkları Birimi Sorumlusu Dr. Halid el-Hudaib, Kur’an-ı Kerim’de, Peygamber sünnetinde ve peygamber tıbbında adı geçen Sidr ağacının anavatanının Arap Yarımadası ve Bilad’üş-Şam olduğunu belirtti. Ayrıca elde edilen Sidr balının besin değerinin çok yüksek olduğuna dikkat çekti.

Sidr ağaçlarının Krallığın çoğu bölgesinde yayıldığını belirten Hudaib,  iki metreden 12 metreye kadar yüksekliği ile yoğun ve yaprak döken olduklarını ve köklerinin derin olduğunu, sert çevre koşullarına dayanıklı olduğunu açıkladı. Kuraklığa dayanıklı olduklarından dolayı kumlu veya sarı topraklarda yetiştirilmesinin tercih edildiğini, boyutu, şekli, rengi ve tadı bakımından farklı meyvelerin yetişmesinin ağacın türünden kaynaklandığını ifade etti.

Al Arabiya