Medeniyetlerin beşiği el-Ula’ya turist akını

Arap Yarımadası’ndaki en önemli arkeolojik alanlardan biri olarak kabul edilen Suudi Arabistan’ın el-Ula bölgesi, dağlardan ve vadilerden oluşan doğasının güzelliği ile binlerce yıl öncesine dayanan medeniyetlere ait çeşitli kitabeleriyle turist çekmeye devam ediyor.

Suudi Haber Ajansı “SPA”nın raporuna göre, 2030 vizyonu çerçevesinde Suudi Arabistan Krallığı, bölgenin tarihsel önemini fark etti, bu nedenle el-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu’nu kurarak bu tarihi mirası ortaya çıkarmak için ikinci yıl üst üste Tantura Kış Festivali’ni düzenledi. Kraliyet Komisyonu, bölgenin tarihi mirasını vurgulamayı, bir yandan geçmiş ile bugün arasında medeni bir köprü kurmayı ve diğer yandan bölgedeki gizli tarihi sırları ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

Kraliyet Komisyonu, kapsamlı bir arkeolojik araştırma ile Ula’daki eserler hakkında tüm bilgileri toplamaya çalışmak ve Ula’nın arkeolojik haritasını yeniden çizmek ve muazzam tarihsel önemini yeniden ortaya çıkarmak için çalışıyor.

ARKEOLOJİK KAZILARLA ORTAYA ÇIKAN MEDENİYET

Ula, tarih öncesi dönemden bu yana tatlı su bolluğu ve toprağın verimliliği ve ekime yatkınlığı sebebiyle kültürel yerleşime tanıklık eden bölgelerden biri oldu.

Kraliyet Komisyonu’nun kurulmasından önce, el-Ula’da arkeolojiyi araştırmak için iki heyet vardı; ilki 2004’ten beri eski “Dadan” ve “Kurh” bölgesinde öğrencilere arkeolojik çalışmalarda en önemli teknikleri kullanmaları için eğitim almayı amaçlayan Kral Suud Üniversitesi heyeti oldu. Eski eserlerin kazısında modern yöntemleri kullanarak iki tarihi bölgede 15 yıllık bir keşif tamamlandı ve bu iki sitede bulunan tarihi kitabeler bölge tarihinin önemli bir bölümünü gösterdi.

İkincisi, 2003 yılından bu yana Madain Salih’teki el-Hacer alanında faaliyet gösteren Suudi-Fransız heyeti oldu. Heyetin yaptığı kazılar bölgenin çok önemli bir yönünü ortaya çıkardı ve el-Ula’daki taş ve tarih ve oradaki uygarlık hakkındaki bilgilerle ilgili birçok gerçeği değiştirdi.

Ula’da keşfedilen eski eserler, tarihin birkaç dönemine kadar uzanıyor. Örneğin, Kral Suud Arkeoloji Üniversitesi tarafından “Horat Avirid” de yapılan araştırmalara göre bölgenin tarihinin MÖ 200 bin yıl öncesine dayandığı belirtildi bu da el-Ula’da birçok medeniyetin kültürel bir yerleşim yeri olduğu ihtimalini ortaya çıkardı.

MİLATTAN ÖNCEYE AİT TARİHİ ESERLER

Bundan sonra MÖ 5 bin ila 2 bin yıl arasındaki dönemin etkileri geliyor. Bunun kanıtları arasında, Tunç Çağı dönemine kadar uzanan ve bir taşta keşfedilen gömü söz konusu oldu. El-Ula’daki son arkeolojik keşiflerden biri olan bu gömü Bronz Çağ döneminde bölgenin bir yerleşim yeri olduğunu rapor etti.

Ula’da bölgeyi karakterize eden çok önemli döneme gelince, MÖ ilk bin yıl olup uygarlıkların yerleşiminin doruğa ulaştığı çok açık olan bir dönem olarak ön plana çıkıyor. Bu sitelerin en önemlileri arasında şuan “el-Haraiba” olarak isimlendirilen ve Lihyan ve Dadan Krallığı’nın başkentini temsil eden “Dadan” alanı yer alıyor.

Bu önemli uygarlık döneminde el-Ula’nın yükselişinin ve refahının ardındaki neden, Yemen’den çıkıp Necran’dan geçerek el-Fav köyünden geçtiği iki yoldan ayrıldığı güney Arap Yarımadası’ndan gelen kara ticaret yolundaki seçkin konumundan kaynaklanıyor. Bu dönemde el-Ula, bu ticari yoldaki en önemli istasyonlardan biriydi ve kervanlar, el-Ula’da dinlenecek şekilde duruyorlardı bu da bu çok önemli dönemde refahına doğrudan katkıda bulundu.

Daha sonra, el-Hacer’deki Nebati dönemi el-Ula tarihinde önemli bir dönem olarak geliyor. Mevcut tarihsel bilgilere göre, kökenleri Ürdün’deki Petra’ya kadar uzanan Nebatiler, yaklaşık 40 yıl önce Roma’nın fethinde yer aldı ve ikinci başkentlerini el-Hacer’de oluşturdu.

İslam’a girdikten sonra el-Ula, Arap Yarımadası’ndaki ticari yollarda bir istasyon olmaktan, Levant ve Mısır’dan gelen hacı yollarında büyük bir istasyon haline geldi ve İslami yazıtlar gelişti ve bu dönemde kültürel yerleşimin etkileri İslam tarihinin en önemli yerlerinden biri olan “Mabiat” bölgesinde çok net ortaya çıktı.

Miladi onuncu yüzyılda ise el-Ula şehri kuruldu ve Suudi Arabistan Krallığı’nın kuruluş tarihinden yaklaşık 80 yıl öncesine kadar devam etti. Krallık bugün birbiri ardına gelen uygarlıkların tarihsel bir hazinesi olan el-Ula bölgesini, büyük bir dikkat göstererek geçmiş ile gelecek arasında bir bağlantı haline getirdi.

Al Arabiya