Suudi kadın karate takımı BAE’de şampiyonaya katıldı

Suudi Arabistan kadın karate takımı ilk defa Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen beşinci Arap Kadınları Spor Turnuvası’nda yer aldı.

Dört kadından oluşan Cidde merkezli Asya Dövüş Sanatları Savunma Kulübü ve Riyad’dan bir takım da Arap Kadınları Spor Turnuvası’na katıldı.

SUUDİ ARABİSTAN’DAN DÖVÜŞÇÜLERE BÜYÜK DESTEK

Suudi Arabistan Karate Federasyonu’nun çok yardımcı olduğunu ifade eden Asya Dövüş Sanatları Savunma Kulübü yöneticisi Ala el Şerif “Turnuva hazırlıklarımıza başlangıç tarihinden yaklaşık iki ay önce başlamıştık. Bütün dövüş türlerinde yarışacak olan sporcularımız için her şeyi hazır hale getirdik” dedi.

Kral Fahd Genel Hastanesi’nde psikolog olarak çalışan Suudi Arabistanlı karateci Nada el Mashat, ailesinin karate öğrenmesi için çabaladığını söyledi.

El Mashat “Bilge liderliğimiz bizlere sağlıklı bir spor ortamı sundu ve bu bizim sahip olduğumuz en büyük destek. Suudi Arabistan Karate Federasyonu her iki cinsiyetten sporcularımızı destekledi” diye konuştu.

El Mashat, Prens Sultan bin Selman’ın bir uzay görevi için seçilmesinin ona ilham verdiğini ve bu görevin Suudi halkı için imkânsız bir şey olmadığından emin olmasını sağladığını ifade etti.

El Mashat “Prensin uzay deneyimi, ülkem için bir şeyler yapmak için hırs ve kararlılıkla dolu. Bütün hayallerimi gerçekleştirebileceğimi hissettim. Karateyi ülkemin adını uluslararası alana taşımak için seçtim” ifadelerini kullandı.

SİLAHLARLA DEĞİL MANEVİ GÜÇLE DÖVÜŞMEK

Ailesinin desteğine rağmen toplumun belli kesimleri, kadınların spor etkinliklerine katıldığını görmekten hoşlanmadığını söyleyen El Mashat, “Bazı insanların, kararımı beğenmeyeceğini biliyordum. Bu normal çünkü bu insanlar, sporun kadınlar için önemini yeterince anlamıyorlar. Karate, öz savunma, dürüstlük, kararlılık ve saygı gibi önemli değerleri öğretiyor” dedi.

El Mashat Japon kültürüne duyduğu ilginin Japonca öğrenmesine neden olduğunu söyleyerek, “’Boş el’ anlamına gelen ‘karate’ kelimesinin anlamı beni derinden etkiledi. Silahlara değil, manevi gücüme bağlı olabileceğimi fark ettim. Kelimenin anlamı bana aynı zamanda hem bir silah hem de bir insan olacağımın izlenimini verdi. Yüksek lisans tezim, dövüş sanatlarının dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar üzerindeki etkisi hakkındaydı. Çalışmanın sonucu beni savaş sanatı sporları kültürünü yaymaya teşvik etti” şeklinde konuştu.

Kral Abdülaziz Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Sara Hussein Mukthar, 14 yıl önce Shotokan olarak bilinen çeşitli dövüş sanatlarından geliştirilen bir karate tarzıyla dövüş sporlarına başladı.

KARATENİN SAĞLIK İÇİN ÖNEMİ

Karate çalışmalarına Avustralya’ya gidinceye kadar devam etti. Avustralya’da Kyokushin tarzı dövüş çalışmalarına devam etti.

Mukthar, “Burada ikinci siyah kuşağımı kazandım ve Suudi Arabistan’a döndüğümde kızımı eğitmeye başladım” diye konuştu.

Mukthar, karşılaştığı en büyük zorluğun Cidde’de kadınlara uygun antrenman alanı bulmakta yaşadığı zorluk olduğunu söyledi.

Mukthar, “Kadınlara ve çocuklara ilk olarak karatenin zorbalık ya da saldırıya uğradıklarında kendilerini koruyabilecekleri bir savunma olduğunu öğretmiyorum. İlk olarak karatenin kendi sağlıkları için iyi olacağını fark etmelerini istiyorum. Uzmanlığımdan, doğru geleneksel şekilde ve denetim altında eğitildikleri sürece kendi hastalıkları veya patolojileri ile başa çıkmalarına yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı.

BRONZ MADALYA SAHİBİ

Turnuva hazırlık döneminde günde üç dört saat çalışma yaptıklarını söyleyen Mukthar, “Ülkemiz için başarıya ulaşabilme konusunda umutluyuz. Çok sayıda turnuvaya katıldım. Ancak bu benim takımla birlikte katıldığım ilk yarışmam ve gerçekten bir büyük bir zevk” diye konuştu.

Mukthar, Tunus’ta düzenlenen 10. Arap Kyokushin Karate Şampiyonasında bronz madalyanın sahibi olmuştu.

Suudi Arabistan takımının Mısırlı koçu Khaled Anani, kadın ve erkek sporcuları eğitme konusunda herhangi bir farkın olmadığını söyledi.

2013 Dünya Karate Şampiyonasında üçüncü olan Anani “Fizyolojik farklılıklara rağmen erkek ve kadın sporcular aynı, çünkü hepsi insan. Zorlu mücadeleler için aynı niteliklere sahipler. Allah, insanları hayatın zorlukları ile mücadele edebilmeleri için yarattı. Allah Kur’an’da “ insani en güzel biçimde yarattık” diyor. Burada kullandığı kelimeyle sadece erkekleri kastetmiyor, kadın ve erkekleri kastediyor” ifadelerini kullandı.

Arab News