Arap Birliği’nden koronavirüs sebebiyle “Silahları Susturun” girişimi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in küresel ateşkes çağrısının ardından Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, “Silahların susturulması” girişimini başlattıklarını duyurdu. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının küresel boyutlara ulaştığı bu süreçte Arap dünyasında çatışmaların sürdürülmesini ‘abes’ olarak niteledi.

Arap Birliği’nin kuruluşunun 75’inci yıldönümü münasebetiyle bir mesaj yayınlayan Ebu Gayt şu ifadeleri kullandı:

“75 yıl önce Araplar, bir araya gelebilecekleri bir kurum inşa etme kararı aldı. Böylelikle, kültürel bağlarını pekiştirecek olan bu kurumsal sistemi meydana getirdiler. Arap Birliği, batısından doğusuna kadar, tüm Arap toplulukların dilinin, duygu ve vicdanının müşterek olduğunu somutlaştıran yeni bir bilincin meydana gelmesini sağladı. Arap Birliği kuruluşundan bu yana birçok zorlu aşamadan geçti, başarıları olduğu gibi başarısızlıkları da oldu. Ancak genel olarak, imkân dâhilinde çağa uygun bir şekilde, Arap uluslarının sesi oldu, kaderlerini, davalarını ve kutsallarını korudu. Arap Birliği bir varoluş krizi yaşamamaktadır, zira geçmişte hiç olmadığı kadar zorlu bir süreçten geçen Arap ulus devletleri, her zamankinden daha fazla birliğe ihtiyaç duymaktadır. Maalesef bazı devletlerin toprak bütünlüğü ve egemenliği tehlikededir. Bu tehlikelerle bir başına mücadele etmeleri imkânsız olduğu için, sorunların çözümünde birlikte hareket edilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir.”

Arap devletlerinin ‘Arap ulusal güvenliği’ konusunda yeni bir anlayış geliştirmeleri gerektiğini vurgulayan Genel Sekreter Gayt: “Araplar, kaderlerinin bir olduğunu ve ulusal güvenliklerinin bölünmez bir bütün olduğunu kavramadıkça, çağı yakalayamaz ve maddi, beşeri kayıplarını durduramaz.

Hürmüz’den Cebel-i Tarık’a, Nil Nehri’nden Golan Tepeleri’ne kadar aynı anlayış ve koordinasyon ile savunulması gerekir. Buradan, ‘silahların susturulması ve çatışmaların durdurulması’ girişimini başlattığımızı duyuruyorum. Suriye, Yemen ve Libya’daki çatışmalar derhal sonlandırılmalıdır. Koronavirüs Kovid-19 ile küresel anlamda mücadele edildiği bu günlerde, aynı vatanın evlatlarının birbirini öldürmesi kabul edilemez. Silahların bir an önce susturulması ve bu saçma savaşın bitirilmesi gerekiyor. Nitekim süregelen çatışmalarda korkunç insani felaketler yaşanmaktadır, özellikle Suriye ve Yemen’de yaşananlar 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmüş en büyük krizlerdir. Ülke insanının yarısı göç etmek zorunda kalmıştır. Suriye’de geçen Aralık ayından bu yana yarım milyon insan göçe zorlanmıştır. Şu an karşı karşıya kaldığımız salgın, Yemen’deki kardeşlerimizin sıkıntılarını unutmamıza neden olmasın. Yemen’de üç yıl içinde ‘sıtma’ hastalığına yakalananların sayısı Ocak ayında 116 bini geçmişti” ifadelerine yer verdi.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre güvenliğin sağlanmasının, ekonomik gelişim için de olmazsa olmaz şartlardan olduğunu belirten Gayt şöyle devam etti: “Arapların ortak hareket edebileceği mekanizmaların reformize edilmesi zorunludur. Eleştiriler yıkıcı değil yapıcı olmalıdır, var olanı yok etmeden geliştirmenin yollarını bulmalıyız. Şu anda Arap Birliği’nin kurumsal anlamda herhangi bir alternatifi bulunmuyor, dolayısıyla Arap ülkeleri arasındaki koordinasyonu ve birliğin gücünü arttırmamız son derece ehemmiyet teşkil ediyor. Arap Birliği de, çatışmaların yaşandığı Arap ülkelerindeki gerginlikleri sona erdirmek için üzerine düşeni yapacaktır.

Korona salgını dolayısıyla, hâlihazırda açlıkla boğuşan kitlelerin durumu daha da kötüleşmiştir. Arap Birliği olarak, mültecilere ve yoksul kitlelere yönelik insani yardım faaliyetlerini arttıracağız.”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de dün yaptığı açıklamada “koronavirüs (Kovid-19) yüzünden ağır kayıplara maruz kalma riski altında bulunanları” korumak adına “dünyanın her yerinde derhal ateşkes ilan edilmesi” çağrısında bulunmuştu.

Guterres BM merkezinden yaptığı kısa konuşmasında “Dünyada yaşanan çatışmalarda en ağır bedeli ödeyen kişiler kadınlar, çocuklar, engelliler, dışlanmış ve yerlerinden edilmiş kimseler gibi en savunmasız olanlardır. Aynı zamanda bu kişiler koronavirüs (Kovid-19) yüzünden ağır kayıplara maruz kalma riski ile karşı karşıyalar.” ifadelerini kullanmıştı.

Şarkul Avsat