Mısır’da ilk kez bir Mısırlı ile bir İsrailli’nin evliliği için karar çıktı

Kahire’de bir mahkeme Mısırlı bir erkekle İsrailli bir kadının evliliğinin kabulü için karar çıkardı. Çiftin kimlik bilgileri gizli tutulurken, kadının İsrail vatandaşı Filistinli bir Arap olduğu bilgisine yer verildi.

Karar, Kahire Temyiz Mahkemesi Beşinci Aile Mahkemesi tarafından alındı. Karar 136. hüküm yılının 17.141 sayılı davası olarak tescil edildi.

Erkeğin açtığı davada, Ağustos 2012 tarihinde yapılan evlilik belgesinin aslı ve kadının Arap-İsrail pasaportunun kopyasının olduğu belgelerle, erkeğin, kadın ile yapmış olduğu evliliğin kanıtlanması talebinde bulunuldu.

Ancak birinci derece mahkeme, davacının bu tür bir kararın verilebilmesi için gerekli ön şart olan kayıt ofisine gerekli bildirimi yapmadığı gerekçesi ile davayı reddetti. Bunun üzerine koca birinci derece mahkeme kararını temyize götürmeye karar verdi.

Avukat, 25 Ağustos 2019 tarihinde temyiz mahkemesine yaptığı başvuruda, birinci derece mahkemede alınan dava reddi kararını, yasanın uygulamasındaki bir hata nedeniyle temyiz etmek istediklerini belirtti.

İKİ TARAFIN DA MÜSLÜMAN OLMASI DURUMU KOLAYLAŞTIRDI

Son mahkeme oturumunda mahkeme heyeti temsil edilen her iki tarafı da dinledi. Birinci derece mahkeme kararını iptal etmeye karar veren savcılık, 1 Ağustos 2012 tarihinde ikili arasında imzalanan anlaşma uyarınca Mısır vatandaşının evliliği yönünde karar aldı.

Bu karar, bu türde alınan ilk karar olduğu için, gözlemciler Mısır’ın birden fazla dinî yasası olduğunu ifade eden mahkeme kararına odaklanmış durumda.

Mısır yasaları, Mısır Medeni Kanunu’nun 26. Maddesi uyarınca uygulanması gereken dini kanunları belirliyor. Evliliğin her iki tarafı da Müslüman olursa, İslam hukuku uygulanıyor. Evliliğin biçimine gelince ve karşılaştırmalı hukukun genel yasasına dayanarak, evliliği yerel hukuka tabi kılmak, doğrudan şart koymadan tanınıyor.

İslam hukuku uyarınca evliliğin, her iki tarafın da İslam hukuku ve medeni hukukun şartnamelerine uygun olarak haklardan yararlanmasına izin veren ve her birinin belirli hak ve yükümlülükleri olan bir akit olduğu iyi bilinmektedir.

MISIR’DA YABANCI VATANDAŞLARLA EVLENMENİN ŞARTLARI

Mahkeme, her iki taraf arasında evlilik ilişkisinin kurulduğunu kanıtlayan ve iki tarafın da reddetmediği, akdin tüm yasal koşullarını – başlık parası ve şahitler – yerine getiren ve akde uygun olduğunu kanıtlayan belgeleri kabul etti. Bu da, Hanefi İslami Hukuku Ekolünün 2000 yılı 1 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca hakim olan görüşü ile uyum içindedir.

Kanun, çiftin aralarındaki akde dayanarak evlilik kanıtı oluşturulması gerektiğini öngörmektedir.

Yargıtay ve Yüksek Anayasa Mahkemesi Savcısı Tarek Negeda, Mısır’da yabancı biriyle evlenmenin yasal şartlara bağlı olduğunu ve Mısır yasal ve sosyal sisteminde evliliğin tanınması için kayıt altına alındığını doğruladı.

Negeda, Mısır’da ya da başka bir ülkede yapıldığına bağlı olarak yabancılarla evliliğin resmiyeti için, Mısır’da ayrıntılı yasal şartnamelerin olduğunu, evliliğin Mısır içindeyken gelinin ve damadın her ikisinin de Müslüman olduğu durumlarda bir ma’zun (Müslümanlar için evlilik törenini gerçekleştiren resmi yetkili) ya da Hristiyan ise bir rahip aracılığı ile; Mısır’dan başka bir ülkede ise evlilik kaydının evliliğin yapıldığı ülkedeki Mısır Büyükelçiliğine kayıt edilmesi yoluyla yapılması gerektiğini belirtti.

Negeda, son mahkeme kararı ile eşin Mısır’da kalma ikamet başvurusu talebinde bulunup bulunmadığı, ilişkili birçok yasal zorlular bakımından bir kapı açtığını da sözlerine ekleyerek, büyük olasılıkla kadın tarafından yapılan ikamet başvuru talebini İçişleri Bakanlığı’nın reddettiğini ve bu durumdan etkilenen tarafın idari yargı yetkisine başvurmuş olabileceğini söyledi. Negeda ayrıca, büyük olasılıkla İçişleri Bakanlığı’nın ikamet başvuru talebini reddettiğini ve bu durumda etkilenen tarafın idari yargı yetkisine başvuracağını da sözlerine ekledi.

İSRAİLLİ ARAP KADINLARLA MISIRLI ERKEKLER ARASINDA ARTAN EVLİLİK

Negeda, kararın siyasî ve millî duygularla çatışan yasal bir ikilemi vurguladığını ve tüzüklerin bu tür davaları belirli yasal prosedürlere dayanarak bu tür davalar oluşturmayacağını doğrulayarak böyle bir durumda çıkış yolu olmadığını da vurguluyor.

Siyaset bilimi profesörü ve İsrail işlerinde uzman olan Tarek Fahmy, mahkeme kararlarının yorumlanmaması gerektiğini söyleyerek, “Bu dava özellikle Mısırlı erkeklerle İsrailli kadınlar arasındaki evlilik hakkında durgun sularda dalgalanma yaratacak, böylece vatandaşlığa kabul davaları açacak” diye konuşuyor.

Fahmy, İsrailli Arap kadınlarla Mısırlı erkekler arasındaki evliliklerde bir artış olduğunu söyledi, ancak bunlara dair kesin rakamlar bulunuyor.

Öte yandan Fahmy, “Filistin konusunu istikrarsızlaştıracak biçimde Filistin topraklarını insansız bırakarak oradan ayrılmalarına” yol açacak şekilde İsrailli Araplara ve özellikle de Filistinlilere, Arap ülkelerinde İsraillilere vatandaşlık verilmediği yönündeki Arap Birliği kararlarının altını da çiziyor.

Arab News