Uygurlar, toplandıkları kamplarda ve uzak fabrikalarda ucuz iş gücü olarak kullanılıyor

Çin Halk Cumhuriyeti’nin  “Mesleki eğitim” ya da “Aşırıcılığı engelleme” adı altında uygulamaya koyarak ülkedeki Uygur Türklerine zorunlu tabi tuttuğu toplama kampları insan hakkı aktivistlerinin tepkisini çekmeye devam etse de Pekin yönetimi bu uygulamadan geri adım atmıyor.

Wuhan’dan bütün dünyaya yayılan ve gezegeni etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgınına (Kovid-19) yönelik söz konusu kamplarda önlem almamakla eleştirilirken Çin’in bu kamplarda kurduğu fabrikalarda Uygurları ucuz iş gücü olarak kullandığı belirtildi.

Independent Türkçe’nin Uygur diasporası kaynaklarından edindiği bilgilere göre Uygurlara yönelik ihlaller sadece toplama kamplarıyla sınırlı değil.

Yerel Çin makamlarının belirlediği Uygurların ülkenin farklı bölgelerinde kurulan fabrikalarda zorunlu işçi olarak çalıştırıldıkları da iddia edildi.

Çin bürosu: İstihdam sağlıyoruz

Çin Yoksulluğu Azaltma Bürosu’nun açıklamasında, Doğu Türkistan’daki yoksulların tekstil ve hazır giyim sektörlerindeki işlere yerleştirildiği ifade edildi. Çin medyasında bu uygulamayla, yoksul Uygurlara yönelik istihdam sağlandığı öne sürülse de Uygurlar kendilerine ayda 4 bin yuan (565 dolar) ödeme yapıldığını kaydediyor.

Doğu Türkistan’a yönelik yayın yapan RFA radyosu konuyla ilgili Çin’deki bir bilgisayar donanım montaj fabrikasındaki işini bırakarak Doğu Türkistan’a ait bir tekstil fabrikasında çalışmaya gelen 35 yaşındaki Çinli bir işçiyle konuştu.

Ekonomi temelli nüfus politikası

Çinli işçi yeni işinde saatte 35 ile 40 yuan (5 ile 6 dolar) arasında ücret aldığını ifade ederek, fabrikanın kendisine uçak bileti ve kalacak yer gibi avantajlar sağladığını belirtti. Uygurlara 4 bin Yuan (565 dolar) ödeyen Çin devleti diğer Çin vatandaşlarına bu ücretin neredeyse 2 katını veriyor.

Benzeri uygulamalar, Çin’in birçok bölgesinden Doğu Türkistan’a binlerce işçinin gelmesinin kapısını açacağını belirten Uygurlar, bütün bunların Pekin’in nüfus politikasının bir sonucu olduğunu öne sürüyor.

Şarkul Avsat