ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hakkında Kasım ayından bu yana bilgi sahibi olabileceğini açıklayarak Pekin’e yönelttiği “şeffaflık eksikliği” suçlamalarını sürdürdü. Bu suçlamalar, dün Çin yönetiminden öfkeli bir yanıt aldı.
Bir radyo programında konuşan Dışişleri Bakanı Pompeo, “Çin’in ilk vakalardan belki Kasım, kesin olarak ise Aralık ayında haberdar olduğunu” ancak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve tüm dünyayı bundan haberdar etmediğini vurguladı. ABD’nin Vuhan’da ortaya çıkan Kovid-19 virüsünün orijinal örneği de dahil olmak üzere Çin’den daha fazla bilgi talep ettiğini ifade eden Pompeo, “Bu şeffaflık meselesi yalnızca Kasım, Aralık ve Ocak aylarında yaşananları anlamak için değil, bugün için de önem arz ediyor… Nitekim salgın, ABD’de ve tüm dünyada birçok insanın hayatını etkilemeye devam ediyor” dedi.
Dün bu suçlamalara yanıt veren Çin ise, ‘hiçbir temele dayanmayan’ bu açıklamaların yalnızca ‘sorumluluğu başkalarına atmayı’ hedeflediğini belirtti. Günlük basın toplantısında konuşan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, Pompeo’nun açıklamalarının uluslararası toplumun genel fikir birliğine aykırı olduğunu söyledi. AFP’nin haberine göre, Shuang, ülkesinin dünyaya zamanında bilgi verdiğini ve aktif bir işbirliği yürüttüğünü belirtti.
Çin, virüse ilişkin bilgileri başlangıçta saklamış, hatta salgını bildirenleri tutuklamıştı. Küresel bir salgın haline gelen hastalığın resmi bildirisi 31 Aralık’ta yapılmış, Vuhan’daki yetkililer gizemli bir solunum yolu enfeksiyonu vakalarının kaydedildiğini açıklamıştı.
WHO Sağlık Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı bir heyetin Vuhan’daki vakalar hakkında ilk kez 4 Ocak’ta Twitter üzerinden konuştuğunu, ertesi gün tüm üye ülkelere ayrıntılı bilgi verildiğini belirtti. ABD ise hem Çin hem de WHO’yu dünya çapında 200 bine yakın kişinin ölümüne neden olan salgını önlememekle suçluyor.
ABD’deki muhalifler ise Başkan Donald Trump’ın salgını kendi lehine çevirmeye çalıştığını düşünüyor. Nitekim Trump, Ocak ayında ‘salgının tamamen kontrol altında’ olduğunu söylemiş, ancak sonrasında açıklanan rakamlarda ABD’de ölü sayısı her geçen gün artmıştı.
Virüsün Vuhan’daki bir laboratuvardan sızdığı olasılığına da değinen Pompeo, Pekin’den uluslararası ekiplerin laboratuvara ulaşmasına izin verilmesini talep etti. Ancak Çin böyle bir teoriyi reddederken bilim adamları ise virüsün Vuhan’daki bir canlı hayvan pazarından dünyaya yayılmış olabileceğini öne sürüyor.
Öte yandan, ABD senatosundaki Cumhuriyetçi liderler, dün, WHO’nun koronavirüse verdiği tepki hakkında bağımsız bir inceleme yapılması talebinde bulunarak Çin’in WHO için hatırı sayılır olduğuna değindi. Reuters’ın haberine göre, Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Jim Risch başkanlığındaki senato üyeleri, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdikleri mektupta, derhal bir komite oluşturulup WHO’nun bugüne kadarki performansının ön değerlendirmesinin yapılması gerektiğini ifade etti.
Marco Rubio, Ron Johnson, Cory Gardner, Mitt Romney, Lindsey Graham, John Barrasso, Rob Portman, Rand Paul, Todd Young, Ted Cruz ve David Perdue’nun imzalarının geçtiği dilekçede, “WHO’nun, salgın boyunca Çin hükümetine dikkate değer bir saygı gösterdiği görülüyor. WHO’ya olan güvenin geri kazanılması; daha fazla şeffaflık, hesap verebilirlik ve reform gerektirecektir” ifadeleri yer aldı.
WHO’nun dolaylı yoldan eleştirildiği söz konusu mektup, örgüte verdiği fonları askıya alan Başkan Trump ile pek çatışma içerisinde bulunmuyor. Nitekim Trump, salgının artmasına yol açtığını söylediği örgütü Çin’in yanıltıcı kampanyasını desteklemekle suçlamıştı.
Pompeo, bu hafta yaptığı açıklamada, WHO’nun salgına verdiği yanıtın örgütün reforma gitmesi gerektiğini gösterdiğini, hatta alternatif bir örgütün kurulabileceğini söyledi. Aynı zamanda Washington’un örgüte bir daha hiç fon sağlamama olasılığı konusunda uyardı.
Guterres’e söz konusu mektuba vereceği yanıt sorulduğunda, 8 Nisan’da yaptığı açıklamasına değindi. Zira bu açıklamasında, gelecekte benzer zorlukları etkin bir şekilde ele almak için koronavirüs salgınından ders almanın gerekliliğine değinerek “Ancak şuan bunun için uygun bir vakit değil” demişti.