Pandemi Hizbullah’ın fonlarını vurdu, finansal acı çekiyor

Terörizm finansmanı alanında uzman olan Dr. Matthew Levitt, yaptığı açıklamasında Lübnan militan grubu Hizbullah’ın koronavirüs nedeniyle petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün ardından İran’dan elde ettiği gelirin yüzde 40 oranında azalabileceğini belirtti.

Levitt, ancak bu durumun Lübnan Hizbullahı’nın finansman geliri üzerinde çok büyük bir etkisi olmayabileceğini çünkü örgütün Avrupa’daki faaliyetlerinden elde ettiği gelire güvenebileceğini de sözlerine ekledi.

ÖRGÜTÜN FİNANSMANINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ

Artık daha fazla Avrupa hükümetinin, terör örgütleri olarak fonu kısmak için Hizbullah’ın siyasi ve askeri kanatlarını yasaklaması yönünde çağrılar yenilendi.

Bu yüzden daha çok Avrupa hükümetini, Hizbullah’ın terör örgütü olması nedeniyle fonunun kısılabilmesi için örgütün hem askeri hem de siyasi kanadını yasaklaması gerektiğini yinelendi.

Finans alanında yaşanan bu gelişmeler, eski bir FBI analisti Dr. Matthew Levitt’in Hizbullah’ın mali durumu hakkında yazdığı bir makalede ortaya çıktı.

Petrol fiyatlarında yaşanan büyük düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın “maksimum baskı” politikası ve İran’a yönelik yaptırımlar, örgütün yıllık finansmanının tahmini 700 milyon dolardan 280 milyon dolara (2,02 milyar dirheme) indirilmesi anlamına geliyor.

İsrail istihbaratına göre, Royal United Services Institute tarafından düzenlenen online bir seminerde konuşan Dr. Levitt, Tahran’ın daha önce üç defa “Hizbullah’ın finansmanını yüzde 40 azalttığını” ifade etti.

KORONAVİRÜS HİZBULLAHIN EKONOMİSİNİ VURDU

Yaptırımlar ve 86 bin İranlı vatandaşını enfekte eden Kovid-19 salgını da dahil olmak üzere iç meselelere odaklanma ihtiyacı muhtemelen İran’ı örgüte verdiği fonları kesmeye zorladı.

Washington Enstitüsü’nden Dr. Levitt “Bu, Hizbullah’ın kendi gelir kaynağına sahip olmasını sağladı. Böylece İran’dan gelen gelir biraz azalsa bile sorun olmayabilir” ifadelerini kullandı.

Yazdığı yazıda Hizbullah’ın, Şii diasporasından fon sağlamaya devam edebilmek için nasıl kapsamlı çalıştığını da özetliyor.

Levitt, “Örgütün, İran’dan gelen cömert devlet yardımlarının yanı sıra bağımsız fon yaratması, İran’a ne olursa olsun genişleyen finans yoluyla kendisinin gelecekteki mali bağımsızlığını garanti altına amaçladığı görülüyor.

“HİZBULLAH’I TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK TANIYIN” ÇAĞRISI

Yani, Hizbullah muhtemelen İran’ın Batı’yla “büyük bir pazarlık” yapması durumunda bile, kendi başına var olmaya ve faaliyet göstermeye devam etmek istiyor. Hizbullah fonları, öncelikle örgütün Lübnan’da bir Şii varlığı kurma ve Müslümanları Batı’ya karşı radikalleştirme gündemini ilerletmek için kullanılıyor. Bu amaçla, fonlarının çoğunluğu terörü daha dolaylı yollardan finanse eden sosyal refah ve siyasi faaliyetler için kullanıyor” dedi.

Levitt Hizbullah’ın “Avrupa hukuk sisteminde bir boşluk bulabildiklerini” ve bu boşluğun para toplamanın “oldukça rahat bir alan” olduğunu keşfettiğini sözlerine ekledi.

Bu durumun bir sebebi de, Avrupa ülkelerinin Hizbullah’ın her iki kanadını da – askeri ve siyasi- yasaklaması konusundaki siyasi karar.

Böylece, yetimhaneler gibi “meşru” alanlarda para toplamaya izin verildi.

Aynı zamanda, çift vatandaşlıkları bulunan insanlar ve suç çeteleri, para aklayan silah ve uçak ekipmanı taşıyan veya para toplayan şirketler açmak için kullanılıyordu.

Levitt, Almanya gibi ülkeleri Hizbullah’ın tamamını -siyasi ve askeri kanadını da- terör örgütü olarak tanımaya davet etti.

The National