Kabil yakınlarındaki intihar saldırısında 3 sivil öldü, 15 sivil yaralandı

Afganistan İçişleri Bakanlığı, 29 Nisan’da başkent Kabil’de düzenlenen intihar saldırısında 3 kişinin öldüğünü ve 15 kişinin de yaralandığını duyurdu. Saldırı, Ramazan Ayı’nda ve koronavirüs salgını ortasında, ABD’nin Taliban hareketi ve Afganistan hükümeti arasında barış görüşmeleri için arabuluculuk yaptığı bir dönemde yaşandı.

Bakanlık Sözcüsü Tarık Aryen, bir intihar eylemcisinin üzerindeki bombayı siviller arasında patlattığını belirtti. Aryen, patlamanın başkentin 11 km uzağındaki Çar Asyab bölgesinde gerçekleştiği bilgisini verdi.

Taliban ve Washington’ın hareketten güvenlik garantileri karşılığında ABD önderliğindeki yabancı kuvvetlerin geri çekilmesine dair uzlaşı sağladıkları şubat ayında Afganistan’da onlarca yıldır devam eden savaşın sona ereceğine dair umutlar yeniden canlandı.

Anlaşma imzalanmadan önce şiddet eylemleri 1 hafta boyunca azalırken daha sonra saldırılar ve patlamalar devam etti. Taliban, ateşkes çağrılarını kabul etmedi.

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında öldürülen sivillerin sayısına yönelik endişesini dile getirirken, bu ay da ABD’nin Afganistan’daki kuvvetlerinin komutanı, Taliban lideriyle görüşmek ve şiddeti azaltma uyarısı yapmak üzere Doha’ya yöneldi.

Polis, 29 Nisan’da Kabil’de yaşanan bir diğer patlamada da 3 sivilin yaralandığını ve yaralıların hastaneye transfer edildiğini açıkladı. Samangan Polis Sözcüsü, geçen salı günü hükümet yanlısı silahlıların kontrol ettiği bir kontrol noktasına Taliban tarafından düzenlenen bir saldırıda 9 kişinin öldüğünü ve 7 kişinin de yaralandığını duyurdu. Saldırı sırasında Taliban’a mensup unsurların da öldüğü belirtilirken sayılarına ilişkin bilgiye ise yer verilmedi.

Taliban ise Samangan saldırısına ilişkin açıklama taleplerine yanıt vermedi.

AFKANİSTAN’DA ŞİDDET SEVİYESİ ARTMAYA DEVAM EDİYOR

ABD ve Taliban arasında imzalanan anlaşmadan yaklaşık 2 ay sonra, Afganistan’da şiddet seviyesi artmaya devam etti. Durumun, isyancılar ve Kabil hükümeti arasındaki barış sürecini çökmekle tehdit ettiği belirtildi.

ABD kuvvetleri artık isyancıları hedef almazken Taliban ise Afgan kuvvetlerine yönelik saldırılarını artırarak onlarca kişiyi öldürdü.

Yurtdışı Kalkınma Enstitüsü’nden (ODI) araştırmacı Ashley Jackson, barış sürecine ilişkin yaptığı açıklamada henüz ölmediğini ancak bir solunum cihazına bağlı olduğu benzetmesini yaptı.

Bir Afgan güvenlik yetkilisine göre 29 Şubat’ta Washington ile imzalanan anlaşmadan bu yana isyancılar günde ortalama 55 saldırı gerçekleştirerek 15 sivilin ölmesine veya yaralanmasına yol açtı. BM’nin aktardığına göre Afgan kuvvetler, özellikle de 2020 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği hava saldırılarıyla Taliban’dan iki kat daha fazla çocuk öldürdü.

Analistler, söz konusu koşullar altında şiddet eylemlerinde yaşanan bu artışın, ABD ve Taliban arasındaki anlaşmanın bazı kısımlarında kullanılan dilin belirsizliğinden ve ABD’nin vermiş olduğu birçok tavizden kaynaklandığını belirtti. AFP’ye göre ise ‘Afganistan barışı anlaşması’, ateşkes sağlanması ve hatta şiddet eylemlerinin azaltılması karşılığında yabancı güçlerin ülkeden tamamen çekilmesini gerektiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump, tüm ABD güçlerinin ülkeden olabildiğince hızlı şekilde geri çekilmesi gerektiğini yinelerken analistlere göre Taliban, yabancı güçleri hedef almadan Afganistan hükümetine karşı savaşa devam edebileceğini düşünüyor.

Demokrasilerin Savunması Kuruluşu’ndan araştırmacı Bill Rougeau, isyancıların Washington ile imzalanan anlaşmayı ‘işgali sona erdirme anlaşması’ olarak gördüğünü belirterek “ABD, Afganistan’dan ayrılmak istiyor ve Taliban’ın tüm talepleri karşısında taviz verdi” ifadelerini kullandı.

Stratejik ve güvenlik uzmanı Nishank Motwani de Doha anlaşmasının isyancılara meşruiyet verdiğini iddia etti. “İsyancılar şu an kazandıklarını düşünüyor’ diyen Motwani, artık iktidar rejimlerini şekillendirebileceklerini ifade etti. Motwani, yaptığı açıklamada “ABD ve Taliban arasındaki anlaşma, Afganistan’da barışın tesisi için değil, aksine ABD kuvvetlerinin ülkeden çıkışını kolaylaştırmak içindir” değerlendirmesinde bulundu.

Şarkul Avsat