İkinci dalga korkusu… Koronavirüs ile bir arada yaşamak

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının yaşandığı bu dönemde, ülkelerin önünde iki farklı seçenek mevcut: Ya virüsle bir arada yaşamaya alışılacak ya da ekonominin çöküşü riskine girilecek. Çoğu ülke ise yoğunluğu ülkeden ülkeye göre değişecek ikinci bir salgın dalgasının çıkmasına neden olabilecek ilk seçeneğe yöneldi.

İtalya, İngiltere ve ABD gibi ülkeler, Kovid-19 salgını ilk ortaya çıktığında gerekli kısıtlamalara ve sosyal izolasyon prosedürlerine gitmemiş, bu nedenle yüksek vaka ve ölüm oranlarına tanık olmuştu. Mısır’daki Zevail Bilim ve Teknoloji Şehri’nde Mikrobiyoloji Profesörü Eymen eş-Şebini, yüksek oranların ardından kısıtlamalara giden ülkelerde alınan önlemler hafifletildiği takdirde ikinci vaka dalgasının daha hafif ve yumuşak geçeceğini söyedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Şebini, “Bu ülkelerde virüse yakalanıp da iyileşen çok sayıda vatandaş, virüsün toplumda yayılmasını önlemek için bir duvar görevi gören antikorlar geliştirmiştir. Buna sürü bağışıklığı diyoruz” ifadelerini kullandı.

New York’ta vatandaşlara rastgele olarak yapılan antikor testlerinin sonuçları, her beş kişiden en az birinin koronavirüse yakalandığını gösterdi. İlan edilen vaka oranının bundan çok daha yüksek olmasına rağmen ABD’liler bu veriye olumsuz olarak bakmadı. Aksine bazı izolasyon prosedürlerinin kaldırılması ve ekonomik faaliyetlere yeniden başlanması yardımcı olacak bir faktör olarak kabul edildi. Nitekim vatandaşların büyük bir yüzdesinin virüsün tekrar yayılmasını önleyecek şekilde bağışıklık kazandığı düşünüldü.

Almanya, bu testleri ABD’den önce yapmıştı. Braunschweig’deki Helmholtz Çevre Araştırmaları Merkezi, her hafta yüz binlerce vatandaşa antikor testi yapıyor ve bu kişilere evlerinden çıkıp işlerine geri dönmelerini sağlayan ‘bağışıklık belgesi’ veriyor. Ancak koronavirüs ile bir arada yaşamaya başlayan bu ülkelerin aksine, yine Şebini’nin ifade ettiğine göre Çin ile yüksek vaka dalgasının kaydedilmediği çoğu Arap ülkesi gibi bölgelerde ikinci dalga daha şiddetli geçecek. Şebini konuya dair açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Halk ile iç içe olan bazı devlet dairelerinde el sıkışma, sarılma ve kalabalıkta bulunma gibi hususların geri dönmemesi, maske takmanın toplu taşıma araçları ve ticaret merkezlerinde gerekli haline gelmesi gerekiyor.”

Salgının patlak verdiği Wuhan’da uygulanan kısıtlamaları hafifleten Çin, salgının yeni bir odak noktası olacağı ve yeni bir dalganın başlayacağı korkusuyla 24 Nisan’da 10 milyon nüfuslu Harbin şehrini kapatma kararı aldı.

Kısıtlamaları hafifletmeye giden Çin’in adımları, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bu konuda alınan talimatlara uygundu. WHO Doğu Akdeniz Bölge Ofisi Acil Durumlara Hazırlık ve Uluslararası Sağlık Mevzuatı Program Müdürü Dr. Dalia Samhouri bölgesel yönetim tarafından düzenlenen basın toplantısında konuştu. Samhouri, söz konusu kısıtlamaların hafifletilmesi kararı öncesinde sağlık sistemlerinin hızlı bir şekilde yanıt vermek için olası yeni bir enfeksiyonun odağını izleme ve olası yeni vakaları kontrol altına alma yeteneğine sahip olması gerektiğine dikkat çekiyor. Aynı zamanda en çok risk altında olan grupların belirlenmesi ve toplumsal izolasyon önlemlerine uyulması için insanlar arasındaki farkındalığın yoğunlaştırılması gerektiğini de belirtiyor.

BAZI ARAP ÜLKELERİ KORONAVİRÜS İLE BİR ARADA YAŞAMA PLANLARINI AÇIKLADI

Mısır parlamentosu, Sağlık Bakanı’nın toplu taşıma ve ticaret merkezlerinde maske takılması kararı almasına izin verilmesi ve bu kararı ihlal edenlere ceza verilmesi için 1958 tarihli 137 sayılı kanunda yasal değişiklikler yaptı. Sağlık Bakanı Dr. Hale Zâyid birkaç gün önce, gerekli önlemlerin tüm kuruluşlarda tam olarak takip edilmesini, her 14 günde bir epidemiyolojik durumun yeniden değerlendirilmesini ve sonuçlar ışığında yeni kararların alınmasını içeren bir planı bakanlar kuruluna sundu.

Suudi Arabistan da geçen pazar günü, sağlık kurallarının uygulanması ve sosyal mesafe önlemlerine uyulması şartıyla bazı ekonomik faaliyetlerin yeniden başlatılacağını duyurdu.

Ülkeler, virüsle mücadele edecek bir aşı üretilene kadar bu tür adımlar atmaya devam edecek. Zevail Bilim ve Teknoloji Şehri’nden Biyomedikal Bilimler Profesörü Dr. Tamer Salim’in Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya göre meselenin bir noktada sabit kalmasının zor olması nedeniyle hükümetler bazı durumlarda kısıtlamalara geri dönmek zorunda kalacak.

WHO Doğu Akdeniz Acil Durum Direktörü Richard Brennan da genel merkezde 6 Nisan’da düzenlenen basın toplantısında şu açıklamada bulunmuştu:

“Tedbirleri hafifleten ülkeler daha sonradan bunları yeniden uygulamak, hatta sonrasında yeniden hafifletmek zorunda kalabilir. Bu durum böyle devam edebilir. Sertifikalı bir aşı bulunana kadar yaşanacak ekonomik ve sosyal kayıplar olsa da bu önlemlerin bir alternatifi yoktur.”

Şarkul Avsat