Dünyanın dört bir yanındaki hastaneler, Kovid-19 salgınının ortasında talep keskin bir şekilde arttıkça yüz maskelerini yeniden kullanmak istiyor. On binlerce sağlık personeli, her gün maske ve diğer koruyucu ekipmanlara ihtiyaç duyuyor ve bu da küresel tedarik üzerindeki baskıyı artırıyor.
Mart ayının başlarında, Dünya Sağlık Örgütü her ay 89 milyon maskeye ihtiyaç duyulacağını tahmin ettiğini belirterek üreticileri üretimi arttırmaya çağırdı.
Artan talep de maske fiyatlarını üç kattan fazla artırdı ve kişisel koruyucu ekipman ihracatı yasakları da buna katkıda bulundu.
N95 maskelerinde kullanılan patentli bir filtrasyon kumaşı geliştiren Tayvanlı-Amerikalı malzeme bilimcisi Peter Tsai, kullanılmış bir maskeyi 24 saat boyunca 70°C’ye kadar ısıtmanın virüsü yok edebileceğini, ancak maskenin etkinliğini yüzde 0,5 oranında azaltabileceğini söyledi. Ancak Cuma günü çevrimiçi yayınlanan bir çalışmada, ABD’deki bilim adamları virüsü zararsız hale getiren iki yöntem daha belirlediler ve tekniklerinin maske performansı üzerinde daha az etkisi olduğunu açıkladılar.
ABD’li araştırmacılar, buharlaştırılmış hidrojen peroksitin virüsün N95 maskeleri üzerinde ‘son derece hızlı etkisizleşmesine’ neden olduğunu ve maskelerin parçacıkları filtreleme yeteneği üzerinde çok az etkisi olduğunu, ayrıca UV ışığının virüsü buharlaştırılmış hidrojen peroksitten daha yavaş tahrip ettiğini, ancak maskenin etkinliği üzerinde minimum etkisi olduğunu buldular.
Maskelerin partikülleri filtreleme yeteneği üzerindeki etkisi nedeniyle, ABD’li araştırmacılar ikiden fazla dekontaminasyon (zararlı maddelerden arındırma) döngüsü için 70°C’de ısıtma işlemi öneriyor.
Araştırmacılar, yüzde 70 etanol içeren maskeleri yıkamak için başka bir yöntemle virüsü hızlı bir şekilde devre dışı bıraktı, ancak bu maske performansında “keskin düşüşlere” yol açtı.
Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü’nden Dr. Robert Fischer liderliğindeki bilim adamları, buharlaştırılmış hidrojen peroksit yöntemini tercih ettiklerini söyledi.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri yayınladıkları çevrimiçi rehberde, dekontaminasyon ve yeniden kullanımın sadece bir “kriz kapasitesi stratejisi” olarak yapılması gerektiğini söyledi ve virüsün 72 saatten fazla yüzeylerde yaşayamayacağı bulgularına dayanarak, sağlık çalışanlarına her gün bir tane olmak üzere beş maske ile verilmesini önerdi. Rehberde ayrıca her maskenin bir vardiya sonunda bir kağıt torbaya yerleştirilmesi ve sadece beş gün sonra yeniden kullanılması gerektiği belirtildi. Bu yöntemle, maskeler beş kata kadar tekrar kullanılabilir, ancak gözle görülür şekilde hasar görürlerse, lastikleri artık sıkıca tutmaz, vücut sıvıları veya makyajı ile görünür kirlenme olursa atılmaları gerekir.
Maskeleri yeniden kullanmak için süreçleri olan hastaneler arasında Abu Dabi’deki Cleveland Kliniği bulunuyor. Bu ay, hastane N95 maskelerini dekontamine etmek için ultraviyole ışık kullanmaya başladı. Teknik, virüs parçacıklarını devre dışı bırakıyor.
Abu Dhabi Cleveland Clinic işletme müdürü Jason Unger, çabaların ‘tedarik zinciri problemleri’ olması durumunda hastaneye yardımcı olacağını belirterek, ‘’Tüm bakıcılarımıza N95 maskeleri verebileceğimizden emin olmak istiyoruz’’ diye konuştu.
Uzmanlar maskeleri dekontamine ederken; pişirme, kaynama, ağartma veya sabunlu su veya dezenfektan mendiller kullanmak gibi yöntemlerin güvensiz olduğu belirtiyorlar.
Uzmanlar ayrıca, cihazların güç ayarlarının değiştiği ve metal bileşenlerin alev alma riski olduğundan, maskelerin evde mikrodalgaya maruz bırakılmaması gerektiğini söylüyor ve basit bez maskeleri kullanan kişilere her kullanımdan sonra veya en azından günlük olarak sıcak bir döngüde kurutmadan önce sıcak ve sabunlu suyla yıkanmasını tavsiye ediyorlar.
The National