Yemen’de Husiler, koronavirüsten korunma bahanesi ile çocukları, savaş cephelerine alıyor

Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde çocuk kaçırma olayları devam ederken ve çocuk haklarına karşı ihlaller tırmanış gösterirken Sana’daki yerel kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada grubun, koronavirüsten korunma bahanesiyle bu hafta gençlere yönelik yeni bir kampanya başlattığını açıkladı.

Kaynaklar, Sana’daki ve diğer bölgelerdeki Husi denetçilerin, halkı küçük çocuklarını askeri kamplara teslim etmelerine teşvik etmek için mahallelerde ve köylerde koordineli olarak kampanyalar başlattığını belirtti. Kaynaklar, Husilerin bahane olarak da çocukları salgından ve tehlikelerden koruma gerekçesini öne sürdüklerini vurguladı.

Başkent Sana’da bir doktor olan K.D., Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘Şaub, Şemile ve es-Safiyye mahallelerindeki milis denetçiler, Ramazan Bayramı’nın ilk günlerinden bu yana çocukları orduya almak amacıyla halk arasındaki eylemlerini yoğunlaştırdı” dedi.

Bu yeni kampanya sonucunda Husilerin, kaç çocuğu saflarına çekebildiği bilinmiyor. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) ve eski tarihli Yemen hükümeti raporları, Husi milislerin üçte birinin gençlerden oluştuğunu ortaya koydu.

Kaynaklara göre Husi milisler, son kampanyaları sonrasında çocuklara ve gençlere, koronavirüs tehlikesinden korumak için evlerinde kalma çağrısı yapmazken, aksine kendilerini kurtarmaları ve hızlı bir şekilde savaş cephelerine katılmaları çağrısında bulundu. Husilerin, savaş cephelerini ‘güvenli yerler, salgından ve kalabalık alanlardan uzak bölgeler’ olarak nitelediği belirtildi.

Başkent Sana’daki aileler, 15 yaş altı çocuklar da dahil çocuklar ve gençlerin, ailelerinin bilgisi olmaksızın sokaklar, pazar ve camilerde milisler tarafından kışkırtıldığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’a konuşan aileler, şu an Husilerin çocukları korkutmak için koronavirüsü kullandığını, Husilerin mezhepçi gündemlerine ve hedeflerine hizmet etmek için bu fırsattan yararlandıklarını vurguladı.

El-Mehvit, Hacca, Zamar ve İb vilayetlerinden yerel kaynaklar da Şarku’l Avsat’a yaptıkları eski tarihli bir açıklamada, son dönemde onlarca Yemenli çocuğun ortadan kaybolduğunu ve milislerin, çocukları savaş cephelere götürdüğünü belirtti.

İb ve Zamar vilayetlerinden vatandaşlar, birkaç ay önce 18 yaş altı onlarca çocuğun kaybolduğuna, bu çocukların evlerinden çıktıklarına ve bir daha geri dönmediklerine dikkati çekti.

Öte yandan Sana’daki insan hakları kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, özellikle de başkent Sana ve İb, Amran, Hacca, el-Mehvit ve Zamar vilayetleri olmak üzere milislerin kontrolü altındaki bölgelerde çocukları kaçırma eyleminin yayıldığını söyledi.

Kaynaklar, bu eylemin günlük hale dönüştüğünü ve her gün 3 ila 6 çocuğun kaçırıldığını, eylemlerin öğlen ve ikindi vakitlerinde yaygın olduğunu ifade etti.

Sana’daki çok sayıda aile, kaçırılan çocuklarını bulmak için Husi unsurlarla işbirliği yapmazken, yerel sakinler de durumu, çocukları Husilerin kaçırdığının bir delili olarak nitelendirdi.

Bölge sakinleri, geçmişte ve günümüzde çok sayıda mezhep kursuna katılırken, bu durum da yüzlerce çocuğu ölüm ve savaş cephelerine katılma çağrılarına olumlu yanıt vermeye teşvik etti.

Çocukların meseleleriyle ilgilenen Yemenli kuruluşlar tarafından yayınlanmış bilgi ve istatistikler, son birkaç dönemdir milislerin, kontrolleri altındaki bölgelerde çocuklara karşı yüzlerce suç ve ihlal gerçekleştirdiklerini ortaya koydu.

Yerel kurumlarda çalışanlar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, son iki hafta içerisinde yaşları 11- 18 arasında değişen 22’den fazla çocuk cinayeti belgelediklerine dikkati çekti.

Yayınlanan analizlere göre Husilerin çocuklara karşı son ihlalleri, 2 gün önce ed-Dali vilayetinin kuzeybatısındaki Katabah şehrinde, yerel halkın evlerini hedef alan bir Husi saldırısında 1 çocuğun ölmesini ve 3 çocuğun da yaralanmasını içeriyor.

25 Mayıs Dünya Kayıp Çocuklar Günü’nün kutlandığı ve Haziran’ın ilk haftasının Dünya Çocuk Günü ilan edildiği bir dönemde Husi milislerin çocuklara karşı ihlalleri, en acımasız şekilde devam ediyor.

Yemenli hukukçulara göre İran tarafından desteklenen Selefi grubun, 2014 yılında Yemenlilere karşı savaşın fitilini ateşlemesinden bu yana çocuklar, bu terör grubu tarafından işlenen suçlar nedeniyle ağır bedeller ödedi.

Darbenin son yıllarında yayınlanan yerel ve uluslararası raporlar, Husi darbesinin bir sonucu olarak Yemen’deki çocukların maruz kaldığı trajedilerin ve acıların büyüklüğünü ortaya koydu.

Raporlar, milislerin terör yöntemlerini benimsediğini ve Yemen’deki çocuklara karşı son derece acımasız ihlallerde bulunduklarını belirtti. Raporlara göre Husiler, çocukları savaş cephelerine katılmaya ve mezhepçi kurslarına dahil olmaya zorlarken, onları uluslararası yasalar tarafından güvence altına alınan tüm haklardan da mahrum bıraktı.

1 Ocak 2015 tarihinden 30 Ağustos 2019 tarihine kadar Yemen Haklar ve Özgürlükler Ağı, Yemen’in 17 vilayetinde çocuklara karşı 65 binden fazla ihlal gerçekleştirildiğini açıkladı.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer er-İryani’nin belirttiğine göre Yemen hükümeti de Husilerin, büyük orandaki kayıplarını telafi etmek amacıyla çocukları orduya aldığı yönünde uyarı yaptı.

Bakan, milisleri ‘çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce kişiyi, akıbetlerini hiç umursamadan savaş cephelerinde ölüme terk etmekle’ suçladı.

Yemen Toplumsal İşler Bakanı İbtihac Kemal ise 6 milyondan fazla çocuğun, Husi milislerinin neden olduğu savaştan doğrudan etkilendiğini söyledi. Bakan, milislerin 5,2 milyondan fazla çocuğu okullardan alarak işgücü piyasasına katılmaya zorladığını ve iki milyondan fazla çocuğun akut yetersiz beslenmeden mustarip olduğunu vurguladı.

Bakan, milislerin çocukları savaş cephelerine katılmaya zorladığını söylerken, uluslararası anlaşmaları ve insan hakları ilkelerini göz ardı ettiklerini belirtti.

Şarkul Avsat