Berri ve Hariri arasında 16 Haziran’da gerçekleştirilen toplantı.

Lübnan: Berri ve Hariri’nin öncelikleri ‘toplumsal barış’

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, krizlerin kötüleşmesi nedeniyle siyasi görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde, ülkedeki siyasi, ekonomik ve parasal meseleleri ele almak üzere 25 Haziran’da ‘kapsamlı bir ulusal toplantı’ düzenlenmesi için hazırlıklara başladı.

(Sünni) Müstakbel Hareketi Genel Başkanı  Saad Hariri, 16 Haziran’da Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’yi ziyaret etti. Bu çerçevede ‘ulusal toplantı’ meselesi, Temsilciler Meclisi Başkanı tarafından müttefik ve muhaliflerin toplanma hattına dair çalışma girişimi çerçevesinde yer aldı.

Berri ve Hariri toplantısı sırasında, sivil barışı korumak ve ülkeyi fitneye götürme girişimini engelleyici yoğun çabalar sarf etmek dışında hiçbir önceliğin bulunmadığı belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı kaynakları da Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın girişimiyle Başbakan Hasan Diyab ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ile gelecek perşembe günü Baabda Sarayı’nda yapılacak olan toplantı, mevcut durum ve son gelişmeleri ele almayı, Lübnan tarihindeki bu hassas aşamada safın birliğine odaklanmayı amaçlıyor” ifadelerini kullandı.

Kaynaklar, eski cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, Temsilciler Meclisi başkanlarına, mecliste temsil edilen parti başkanlarına, bloklara ve Temsilciler Meclisi başkan yardımcısına davetiyeler gönderileceğine dikkati çekti.

Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, blok başkanlarını ‘yetkilere ayrılma ilkesine dayalı protokol uyarınca’ davet etme görevini üstlendi. Aynı şekilde cumhurbaşkanlığı da eski cumhurbaşkanları ve başbakanlar da dahil olmak üzere diğer siyasi isimlere davet gönderecek.

Milletvekili Eli el-Farazli, Lübnan’ın tanık olduğu hassas bir aşamada diyalog masasını oluşturmanın önemine dikkati çekti. Farazli, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Böyle bir adım, ulusal uyumu güçlendirecek ve Lübnan’daki koşullar ışığında mezhepsel referansları tanıyacaktır” dedi. Milletvekili, diyalog gündeminin Lübnan’ın tanık olduğu siyasi, ekonomik, mali ve parasal kriz olduğuna da dikkati çekti.

Siyasi tarafların bu çağrılara yanıt verme beklentileri üzerine ise Eli el-Farazli, “Hiçbir tarafın Lübnan’ın tanık olduğu bu hassas aşamada, böyle bir davete cevap vermemesi mümkün değildir. Bu daveti reddedenlerin bu konuda sorumluluk taşıması gerekir” dedi.

Benzer diyalogların düzenlenmesi ve bir sonuca ulaşmadan birkaç komite kurulması sonrasında diyalog tablosunun neler sunabileceğine dair bir soruya da yanıt veren Farazli, “Kurulan komiteler, sorunların çözümü için teknik bir temel sağlarken, diyalog tablosu da siyasi tabanı güvence altına alacaktır” diyerek, bu dönemdeki faaliyetlerin, Lübnan’daki krizin maliyetlerini azaltmaya odaklandığını vurguladı.

Toplantıya tepkilerinin ne olacağı ve nasıl yanıt verileceği hususunda ise Lübnan Ketaib Partisi Milletvekili İlyas Hankaş, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, partinin daveti siyasi bir bakış açısıyla değil, bu aşamada herkesin sahip olduğu ulusal sorumluluk uyarınca değerlendirdiğini belirtti. Hankaş, bu çerçevede davete olumlu şekilde yaklaşılacağını, blok çevrelerinde ele alınacağını ve nihai kararın verileceğini vurguladı.

Lübnan Kuvvetleri’nin de davete yaklaşımı benzer şekilde olurken, partinin medya ve iletişim yetkilisi Charles Cabbur, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Katılım kararı, blok ile parti arasındaki istişareyi takiben daha sonra alınacaktır. Tavrımız biliniyor. Kurumun çatısı altında her türlü davetle olumlu ve açık şekilde ilgileniyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarkul Avsat