Nahda Barajı krizi: Mısır, Etiyopya ve Sudan uzlaşamadı

Etiyopya Nahda (Rönesans) Barajı’nın rezervuarının doldurulmaya başlanmasından haftalar önce Mısır, Etiyopya ve Sudan arasındaki üçlü görüşmeler, barajın doldurulması ve işletilmesi kurallarına dair uzlaşı sağlayamadı. Sudan, anlaşmazlık noktalarına çözüm bulmak üzere meseleyi üç ülkenin başbakanlarına bırakma önerisinde bulundu. Mısır, Etiyopya’nın öneriyi reddettiğini ve müzakerelerde ‘çok az bir ilerleme kaydedildiğini’ açıkladı. Dışişleri Bakanı Samih Şukri, 18 Haziran’da bir uzlaşıya varmadan önce Etiyopya’yı da ‘tek taraflı herhangi bir eyleme’ karşı uyardı.

Şukri, 18 Haziran’da Kahire’deki Yunan mevkidaşı ile yaptığı görüşme sırasında, Kahire’nin üç ülkenin çıkarlarını dikkate alan adil bir anlaşmaya varmak için gösterdiği ciddiyete rağmen, meselesinin kötüleşmesinden ‘Etiyopya uzlaşmazlığını’ sorumlu tuttu. Mısırlı Bakan, durumu daha fazla gerilime itecek ve bölgenin istikrarını tehdit edecek tek tarafları adımlara karşı uyardı. Üç ülkenin sulama bakanları ve teknik ekipleri de dahil olmak üzere yapılan günlük görüşmeler, Etiyopya’nın barajı doldurmaya başlayacağını ilan ettiği tarih olarak, gelecek Temmuz öncesinde bir anlaşmaya varmak için 9 Haziran’da gerçekleştirilecekti.

Son müzakereler, Washington’da Şubat ayında herhangi bir anlaşma sağlanmadan sonlanan turun ardından ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Güney Afrika’yı içeren üçlü bir uluslararası gözlem çerçevesinde gerçekleşti.

İnşaatın yaklaşık yüzde 75’i tamamlanan baraj, Sudan sınırına yakın olan, Etiyopya’daki Mavi Nil’de bulunuyor. Mısır, barajı potansiyel bir varoluşsal tehdit olarak görüyor. Nil suyunun asgari akışını güvence altına alan yasal bağlayıcı bir anlaşmaya ve barajın faaliyete başlamasından önce anlaşmazlıkları çözmek için bir mekanizmaya ulaşmaya çalışıyor.

Bu çerçevede Sudan Sulama ve Su Kaynakları Bakanı Yasir Abbas, geçen çarşamba günü geç saatlerde Sudan heyetinin, müzakerelerde gündeme gelen anlaşmazlıkların üç ülkenin başbakanlarına taşınması önerisinde bulunarak, böylece müzakerelerin mümkün olan en kısa sürede devam etmesini sağlayacak siyasi iradenin sağlanması çağrısında bulundu. Ancak Mısır, Etiyopya’nın bu öneriyi kabul etmediğini açıkladı.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati ise Mısır Bakanlar Kurulu başkanlığı tarafından yayınlanan bir bildiride, müzakerelerin ‘Etiyopya’nın teknik ve yasal konularda gösterdiği tavrı’ nedeniyle durduğunu belirtti.

Bakana göre Etiyopya, yasal yönler ele alınırken ‘üç ülkenin bağlayıcı bir anlaşma imzalamasını’ reddetti ve yalnızca Etiyopya’nın bireysel olarak değiştirebileceği kurallara uyma’ tavrını sürdürdü. Abdulati, Etiyopya’nın Mavi Nil’de mutlak bir projeler yürütme hakkına ulaşmaya çalıştığını ve Nahda Barajı Anlaşması’nın, anlaşmazlıkların çözümü için bağlayıcı bir yasal mekanizma içerdiğini reddettiğini de belirtti. Mısırlı Bakan ayrıca, Etiyopya’nın kuraklıkla mücadele için etkili bir tedbirler anlaşmasına dahil olmaya itiraz ettiğini vurguladı.

Etiyopya, müzakereleri sürdürme umudunu da kaybetmezken, Etiyopya Su Bakanlığı 18 Haziran’da yaptığı açıklamada, en önemli teknik meselelerin müzakereler aracılığıyla çözüldüğünü, ancak müzakerelerin tamamlanması için de yasal sorunların çözülmesi gerektiğini ifade etti. Açıklamada, Sudan’ın ‘başbakanların müzakerelere katılımı’ hususundaki önerisine açıkça yanıt verilmedi. Nil, 100 milyon nüfusa sahip Mısır’ın ihtiyaç duyduğu içme ve sulama suyunun yüzde 90’ından fazlasını sağlıyor. Aynı şekilde ABD, Etiyopya’ya yönelik bir mesajında Nil’in bölgesel açıdan önemine dikkati çekti

Beyaz Saray’a bağlı Ulusal Güvenlik Konseyi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Doğu Afrika’daki 257 milyon sivilin, güçlü bir liderlik gösterdiği için Etiyopya’ya bağımlı olduğunu ve bunun da adil bir anlaşmaya ulaşmak anlamına geldiğini ifade etti. Açıklamada, “Teknik sorunlar çözüldü. Nil suları doldurulmadan önce Büyük Etiyopya Barajı hususunda anlaşmaya ulaşma vakti geldi” denildi.

Ulusal Güvenlik Konseyi’nin açıklamasına yanıt olarak Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, hükümetinin Nil suyunun adil şekilde kullanımına dair tutumunda sürekli olarak bir liderlik tavrı gösterdiğini belirtti. Başbakanın sözcüsü de 2015 yılında üç taraf arasında imzalanan anlaşmaya atıfla, “Etiyopya, Büyük Etiyopya Barajı İlkeler Bildirgesi’ne dayanarak, barajı doldurma ve işletme hakkını teyit etmektedir” dedi.

Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı, geçen pazartesi günü Etiyopya’nın uzlaşmazlığını sürdürmesi halinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) başvurmak gibi, başka seçeneklerin değerlendirileceği tehdidinde bulundu. Siyasi uzman ve Mısır’daki ‘Uluslararası Politika’ dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Malik Avni’ye göre BMGK’ya başvurmak garanti bir seçenek değil. Avni, “Mevcut uluslararası yasal çerçeve, BMGK mekanizması aracılığıyla büyük güçlerin siyasi iradesi üzerine kurulu. Maalesef ki bu irade, bir uluslararası meşruiyet ve uluslararası hukuk kurumu olmasına rağmen uygulamada, bu büyük güçlerin çıkarları dışında herhangi bir ilkeye uymamaktadır” ifadelerini kullandı. Malik Avni, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “BMGK’da bu potansiyel yasal savaşı yönetmek, her adımın Mısır’ın paralel uygulamalarını güçlendirmesini sağlamak ve en önemlisi de bu adımların hiçbirinin herhangi bir aşamada Mısır’ın diğer seçeneklerini kısıtlayan uluslararası kararları içermemesini sağlamak için gerekli ve doğru olacaktır” dedi. Bu çerçevede Etiyopya’nın barajın orta kısmının tamamlanamaması nedeniyle ilk aşama olarak, Temmuz ayında yaklaşık 5 milyar metreküp ile barajı doldurmaya başlaması bekleniyor. Önümüzdeki yıl Temmuz 2021’den itibaren ise gölün doldurulması tamamlanacak.

El-Ahram Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı Dr. Hani Raslan’a göre bu, Mısır’a karşı tehlike oluşturmayacak bir miktar. Raslan, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada da “Etiyopya bunu yapmaya cesaret ederse tüm sahada tam bir hareketliliğe tanık olarak bir yıl başlayacak” dedi.

Şarkul Avsat