Suriye’nin İran’dan Baver-373 hava savunma sistemi alacağı öne sürüldü

Rusya’nın ülkede bulundurduğu S-300 ve S-400’leri İsrail uçaklarına karşı kullanamayan Suriye’nin İran yapımı Baver-373ü alarak saldırıları durdurmaya çalışacağı iddia edildi.

İran ve Suriye, stratejik işbirliği içerisinde olan iki ülke.

İran, 2011’de başlayan Suriye iç savaşının ilk günlerinden beri askeri ve ekonomik olarak Esad yönetiminin en büyük destekçisi oldu.

Şimdi iki ülke yeni bir askeri işbirliği anlaşmasına imza attı.

İran Genelkurmay Başkanı General Muhammed Bageri ve Suriye Savunma Bakanı General Ali Eyub tarafından Şam’da imzalanan askeri işbirliği anlaşması ile iki ülke arasında savunma alanındaki koordinasyonun artırılmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.

Suriye’nin İran’dan hava savunma sistemi alacağı iddia edildi

Anlaşmanın kapsamının neleri kapsadığı belirtilmese bile Tasnimnews adlı İran ajansı, anlaşma kapsamında Suriye’nin İran’dan Baver-373 ile translate tercümesinde adı “Haziran’ın üçte biri” diye geçen Khordad-3 adlı hava savunma sistemlerini alacağını iddia etti.

Khordad hava savunma sistemi, 2019’da ABD’ye ait MQ-4C tipi insansız hava aracını vurmuştu.

Tasnimnews, iddiasına kaynak olarak da Rai Al-Youm Gazetesi’nin İranlı ve Suriyeli kaynaklara dayanarak hazırladığı haberi gösterdi.

İran, Suriye’nin askeri alanlarda en büyük destekçilerinden biri.

Suriye, Rusya’dan dolayı İsrail’e karşı yeni sistem arayışındaydı iddiası

Suriye’nin bir süreden beri hava savunma sistemleri arayışında olduğu biliniyordu.

Bunun gerekçesi ise artık rutin hale gelen İsrail hava akınlarının önlenememesi.

Suriye, Rus yapımı uzun menzilli S-200, orta menzilli Buk-M3, kısa ve orta menzile sahip Pantsir’lere sahip.

Ancak bunlar İsrail’in havadan yaptığı saldırıları durdurmada çok da etkili olmuyor.

Ülkede bulunan Rus üslerinde konuşlu olan ve daha gelişmiş S-300 ve S-400 sistemlerinin denetimi ise Suriye güçlerinde değil Rus askerlerinde.

Suriye’de kimi çevreler Rusların İsrail akınları sırasında bu sistemleri bilerek kullanmadığın ve Suriye’ye de satmadığını iddia ederek, bundan dolayı Rus sistemlerinden bağımsız bir hava savunma sistemi alınması gerektiğini savunuyordu.

Rusya’nın alıma karşı çıkabileceği de iddia ediliyor

Şimdi merak edilen Suriye’nin gerçekten İran hava savunma sistemlerini alıp almayacağı.

Twitter’da Suriye Ordusu’na dair gelişmeleri paylaşan Esad yanlısı “Within Syria” adlı hesabın ordu içindeki güvenilir kaynaklara dayandırdığı karşı iddiasına göre Suriye, İran’dan hava savunma sistemi ya da radar almayacak.

Gerekçesi ise Suriye hava savunmasının tamamen Rus sistemlerinden oluşması ve böyle bir alıma iki ülke arasındaki sözleşmelerden dolayı Rusya’nın karşı çıkabileceği.

Buna karşın Suriye ile İran’ın yakın işbirliği düşünüldüğünde sistemleri alma ihtimali de gözardı edilebilecek gibi değil.

Hakan Kılıç

“S-300’ün kopyası olduğu söyleniyor”

Konuyla ilgili olarak sorularımızı yanıtlayan Savunma Sanayisi Uzmanı Hakan Kılıç, İran hava savunma sistemlerinin son yıllarda ABD ve Rus sistemleri kadar olmasa bile ilerleme gösterdiğini kaydederek sözlerini şöyle devam ettirdi:

Baver-373’ün S-300’ün kopyası olduğu söyleniyor ve İranlılar S-300 kadar başarılı olduğunu iddia ediyor. Ancak menzili onun kadar değil.

Sayyad 1,2,3 diye devam eden füzeler ise Şah döneminde alınan ABD füze teknolojisi ile sonradan Rusya’dan alınan sistemlerin karması ve üzerine İran teknolojisinin konmasıyla elde edilmiş bir sistem.

Sonuç olarak her iki sistem de yüksek irtifa füzeler. Rusya, Suriye bulunan S-300 ve S-400’leri İsrail ya da başka ülkelerin saldırılarına karşı kullandırtmıyor deniyordu.

Bunlar bir günde temin edilecek füzeler olmamakla birlikte Suriye, İran’dan bu sistemleri alırsa hava savunmasını güçlendirmiş olacak.

“Suriye hava savunmasında oluşan eksikliği gidermek istiyor”

Lübnan merkezli stratejik araştırma merkezi Futuristic Studies Institute’de uzman olarak çalışan Suriyeli gazeteci Somer Sultan da yapılan anlaşmanın asıl hedefinin İsrail saldırılarını durdurmak olduğunu iddia ederek şöyle konuştu:

Suriye’ye düzenlenen hava saldırıları, genellikle iki yol izlemektedir. Birisi Lübnan hava sahasından girerek Suriye’nin güney bölgesi, Şam ve orta bölgesi yani Hums’a kadar geniş bir bölgeyi tehdit eder.

İkinci yol ise doğu Akdeniz’den Ankara’nın onayıyla Hatay hava sahasını kullanarak Suriye’nin sahil bölgesi, Halep ve kuzey ve kuzey doğu bölgelerini tehdit etmektedir. Hatırlarsanız 2007’de İsrail uçakları bu güzergahı izleyerek Deyrezzor’da nükleer santral olduğu düşünülen bir binayı vurmuştu.

Suriye uzun zamandır hava savunmaya büyük önem vermektedir. Bu yüzden, örneğin, 2011 olaylarından önce Türkiye gibi bir ülkeden daha fazla hava savunma sistemine sahipti.

Ancak, son savaşta, Şam’ın yüzleştiği silahlı gruplar, bir sürü hava savunma üssünü ve radarı imha ettiler. Şam’ın bu eksikliği gidermenin öncelikleri arasında koyduğu sır değil.

Somer Sultan

“Anlaşma Rusya’ya alternatif değil”

“İran’la yapılan son anlaşmanın Rusya’ya alternatif olmaktan çok, Rusya’nın kendine biçtiği konumu aşan daha geniş bir stratejik bir atak olduğunu düşünüyorum” diyen Sultan sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunu daha iyi bir şekilde anlatmak için 2001 yılına biraz dönmek lazım.

O dönemde, Beyrut’un 45 km doğusunda Dahr El Beyder tepesinde Suriye ordusuna ait bir radar erken alarm sistemi, İsrail tarafından imha edilmişti. Böylece başta anlattığımız güzergah, o zamandan beri açılmış oldu.

Olaylar 2005’te daha karmaşık bir hale geldi, eski Lübnan başbakanı Refik El Hariri suikaste uğradı ve Suriye ordusu Lübnan’dan çekilmek zorunda kaldı. Dolayısıyla Dahr E Beyder sistemi bir daha onarılamadı.

2006’da Hizbullah ile İsrail savaşı başladı, hava savunma eksikliği büyük bir etkendi. Ancak, hatırlarsanız bu savaş sırasında Şam’ın Hizbullah’a nitelikli silah verme kararını aldığı konuşuldu. O silahın pantsir ve benzer sistemler olduğu dillendirildi Arap medyasında.

Hizbullah genel sekreteri Hasan Nasrallah, bir konuşmasında Suriye’den veya Suriye üzerinden gelebilecek nitelikli silahı kabul ettiklerini belirtmişti. Şu an, Şam ile Tahran’ın hava savunma anlaşmasını Lübnan hava sahasındaki azizliği gidermek amaçlı olabileceğini düşünebiliriz.

Böylece hem Şam, tehlikeli bir güzergahı korumaya almış ya da en azından tehlikesini kısıtlamış olur, hem Hizbullah en büyük eksikliğini giderme yoluna girmiş olur.

Dediğimiz gibi, Rusya Suriye’de kendine İsrail’le savaşma rolünü biçmediği için İran’la girilen bu anlaşma ona bir alternatif değil bir tamamlayıcı olduğunu düşünüyorum.

Independent Türkçe