Beyrut’taki şiddetli çatışmaların ardından protesto çağrıları sürüyor

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta limanda yaşanan patlama nedeniyle dün sokağa çıkarak ‘intikam’ talebiyle bazı bakanlıklara baskın düzenleyen protestocular ve güvenlik güçleri arasında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından sokaklara inme çağrıları bugün de devam etti.

Aktivistler sosyal medyada, ‘Darağaçlarını kurun çünkü öfkemiz bir günde bitmez’ ve ‘Pes etmeyin’ sloganları altında gösteri çağrısında bulundu.

Enformasyon Bakanı Menal Abdussamed, Beyrut Limanı’nda 158 kişinin hayatını kaybetmesine ve 6 binden fazla kişinin yaralanmasına yol açan şiddetli patlamanın ardından istifasını sundu.

Abdussamed televizyonda yaptığı istifa konuşmasında, “Beklentilerini karşılayamadığımız Lübnanlılardan özür diliyorum. Kısa vadede değişim olacağı yok. Beyrut Limanı’ndaki felaketten sonra halkın beklentilerini karşılayacak bir durum kalmadığından hükümetteki görevimden istifa ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bu esnada, geçtiğimiz Çarşamba gününden bu yana Lübnanlı altı milletvekili istifa etti.

Yıkılan limanın enkazı altında mahsur kalan ve civardaki etkilenen mahallelerde aramalar devam ediyor.

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, hükümeti yönetim şeklini değiştirememesi, ülkeyi kalkındıramaması ve Beyrut Limanı’ndaki patlamanın etkilerinden ülkeyi kurtarmada yetersiz kalması halinde istifa etmeye çağırdı.

Maruni Patriği konuya ilişkin açıklamasında, “Bir milletvekili veya bakanın istifası yeterli değil. Lübnanlıların sorumluluk beklentisiyle, bunun yerine ülkeyi ilerletemediği için tüm hükümetin istifası ve şu anda faaliyet göstermeyen bir meclis yerine erken parlamento seçimleri yapmak gereklidir” dedi.

Beyrut limanı ve çevresinde, Lübnanlı ve yabancı kurtarma ekipleri hala enkaz altında olan 21 kayıp kişiyi bulmak için zamana karşı yarışıyor ancak son yılların en büyük patlamalarından olan patlama sonrası hala hayatta olmalarına pek ihtimal verilmiyor.

Fransız uzmanların tahminine göre Beyrut Limanı’nda meydana gelen devasa patlama 43 metre derinliğinde bir krater oluşturdu.

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, “Fransız patlama uzmanları, limanda yaşanan patlamada 43 metre derinliğinde bir krater oluştuğunu tespit etti” dedi.

Virginia merkezli Amerikan Jeofizik Enstitüsü, patlamanın kuvvetinin Richter ölçeğine göre 3,3 büyüklüğünde bir depreme eşdeğer olduğunu açıkladı.

Güvenlik kaynaklarına göre büyük patlamanın yol açtığı felaketin ardından Beyrut Limanı Müdürü Hasan Kuraytim ve Lübnan Gümrükler Müdürü Bedri Zahir’in de aralarında olduğu 20 kişi soruşturma kapsamında gözaltına alındı.

Yaşanan felaketin sorumlularının cezalandırılmasını isteyen protestocuların, Dışişleri Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı’na girmesi sonucu güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşandı.

Patlamada ölenlerin isimlerinin yer aldığı büyük bir pankartla Beyrut şehir merkezine akın eden binlerce protestocu, Meclis girişlerine doğru ilerlemeye çalışırken güvenlik güçleri ile aralarında çatışma yaşandı.

Güvenlik güçleri, göstericilere karşı plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanırken, göstericiler ise onlara taş fırlatarak karşılık verdi.

Lübnan Kızılhaçı, yaşanan çatışmalarda 142 kişinin yaralandığını, sivil ve asker 65 kişinin ise hastanelere kaldırıldığını duyurdu.

Göstericiler, ‘Halk rejimi devirmek istiyor’, ‘İntikam, rejim düşene kadar intikam’ ve ‘Ruhlarımız ve kanımızla seni kurtaracağız Beyrut’ gibi birçok slogan atarken, Beyrut şehir merkezindeki çeşitli yerlerde patlamanın sorumluları için meydana sembolik darağaçları kuruldu.

Yüzbinlerce Lübnanlı, 17 Ekim’de başlayarak uzun bir süre, yolsuzlukla suçladıkları ve yaşanan krizlerden sorumlu tuttukları siyasi sınıfa duydukları öfke ile sokaklara döküldü ve Başbakan Saad Hariri hükümeti sokakların öfkesi nedeniyle istifa etti.

Ancak yeni hükümetin kurulmasının ardından yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasıyla hareket hızları giderek azaldı.

Koronavirüs vakalarının hızla arttığı ülkede yaşanan patlama, Lübnanlılar için en büyük felaketi oluşturdu.

Göstericiler, patlamanın ardından bu yılın başında kurulan Hassan Diyab hükümetini istifaya çağırarak, ekonomiyi ilerletmek için gerekli reformları yapmamakla suçladı.

Lübnan Başbakanı Hassan Diyab ise, patlama nedeniyle ülkede artan öfkeyi kontrol altına almak amacıyla erken seçim yapılmasını önerdi.

Diyab, bir açıklama yaparak erken seçim önerdi ve siyasi güçlere ülkeyi krizden çıkaracak yapısal reformlar üzerinde anlaşmaları için iki aylık bir süre tanıdı.

Erken seçimler dışında ülkenin yaşadığı yapısal krizinden çıkmanın mümkün olmadığını dile getiren Diyab, “Siyasi partiler mevcut krize bir çözüm bulana kadar iki aylık bir süre boyunca sorumluluk almaya hazırım. Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’na erken seçim yapılması için bir öneri sunacağım” dedi.

Uluslararası bağışçılar, Lübnan’ın yaklaşık 300 bin kişiyi evsiz bırakan trajedinin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için Fransa’nın Birleşmiş Milletler (BM) ile işbirliği içerisinde online düzenleyeceği yardım konferansı için bir araya gelecek.

Söz konusu konferansa ABD Başkanı Donald Trump’ın yanı sıra Avrupa Birliği (AB) temsilcileri, Çin, Rusya, Mısır, Ürdün ve İngiltere liderleri katılacak.

Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın, “Bu olay Lübnan’a yönelik ablukayı kaldırdı, dünya ülkeleri başkanlarının birçoğu beni arayarak maddi yardımda bulunmaya hazır olduklarını iletti ve yardım uçaklarını da göndermeye başladı” şeklindeki ifadelerinin ardından, göstericiler ve analistler uluslararası destekler nedeniyle hükümetin konumunu pekiştirme fırsatı bulmasından endişe ediyor.

Şarkul Avsat