Serrac, yardımcısı Ahmed Maitik, Başkanlık Konseyi üyeleri Muhammed Amari Zayed ve Ahmed Hamza bir araya geldi.

Uluslararası toplum Hafter’in uzlaşıya karşı cevabını bekliyor

Uluslararası ve bölgesel güçler, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter’in Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve uluslararası açıdan tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac’ın ‘ülkede acil ateşkes sağlanması’ açıklamasına karşı yanıtını bekliyor.

Henüz Hafter ve LUO’dan açıklamaya ilişkin bir yanıt gelmedi. Ancak LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari geçen cuma akşamı açıklamaya ilişkin herhangi bir bildiri yayınlamayı reddederek, Hafter’in açıklamayı reddettiğine dair bazı yerel medya organlarında yayınlanan haberleri, ‘yalan haber’ olarak nitelendirdi.

“Hafter ateşkesi kabul edecek”

İlgili kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, son birkaç saat içerisinde pek çok yerel ve uluslararası temasta bulunduğunu söyleyen Hafter’in, daha sonra Salih ve Serrac’ın açıklamalarında geçen şartları kabul ettiğini duyuracağını söyledi.

Aktarılana göre Hafter, Ankara’nın birkaç ay önce UMH’nin saflarında savaşmak için Libya’ya getirdiği binlerce Suriyeli paralı askerin akıbetinin yanı sıra UMH’nin Türkiye ile imzaladığı askeri anlaşmaların ve UMH’nin kontrolündeki bölgelerde bulunan askeri üslerin akıbetini merak ediyor.

Aynı kaynaklara göre son birkaç gün, Salih ve Serrac arasında ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde, petrol meselesi ve Sirte şehrinin statüsüne ilişkin açıklamaları öncesinde karşılıklı taahhütlere ve gizli müzakerelere tanık oldu. Aynı şekilde yoğun ABD baskısı ile durum, iki tarafı ilkeli bir siyasi anlaşma üzerinde yarı birleşik bir formüle ulaştırmada katkıda bulundu.

İsimlerinin verilmesini istemeyen kaynaklar, ABD tarafının Türk ordusunun ve ona bağlı paralı askerlerin ülke içindeki askeri sahneden geri çekilmesi hususunda güvenceler verdiğini söyledi. Kaynaklar, ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland’ın Ankara’da Türk yetkililerle yaptığı görüşmelere ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği toplantıya da dikkati çekti.

Kaynaklar, ateşkesin yaklaşık 2 ay önce Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından ilan edilen Kahire girişiminin bir gelişmesi olduğunu ortaya koyarken, Hafter’in, daha önce ortaya koyduğu taleplerinin Mısır girişimine dahil edilmesi şartıyla ateşkes ve siyasi müzakerelere girme konusunda uzlaştığını açıkladı.

Geçen cuma akşamı uzlaşının ilanından sonra Akile Salih, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye yönelik mesajında, Libya’ya barış getirmek için sarf ettiği cesur adımlara, Mısır’ın ateşkes hususundaki açıklamaya destek vermesine, Libya krizine siyasi bir çözüm bulmak için siyasi sürece dahil olmasına övgüde bulundu.

Tobruk Meclisi çekinceli

Ancak Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Talal el-Mihub, ‘milislerin dağıtılmasından, silahların teslim edilmesinden, Türklerin ve paralı askerlerinin ülkeden çıkışından’ önce barıştan bahsetmenin, boşuna olduğunu ve LUO’yu Sirte ve Cufra’dan kovmayı amaçladığını belirtti. Mihub, geçen cuma günü bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Bu durum, parlamentoda bizim açımızdan kabul edilemez” dedi.

Devlet Yüksek Konseyi Hafter’le uzlaşıyı reddediyor

Öte yandan Müslüman Kardeşler’in (İhvan-ı Müslimin) önde gelen liderlerinden biri olan Halid el-Mişri başkanlığında Trablus’taki UMH’ye bağlı Devlet Yüksek Konseyi, Hafter ile diyaloğu kabul etmediğini yineledi. Mişri, olası bir siyasi diyalog merciinin, 2015 yılı sonlarında Fas’ın Suheyrat kentinde imzalanan ve BM misyonu tarafından da destek verilen barış anlaşması olduğunu ifade etti.

Konsey, 22 Ağustos’ta yayınladığı bir bildiride, Türkiye ve Katar başta olmak üzere, Trablus’taki saldırganlığı sonlandırmaya çalışan ülkelere övgüde bulunurken, ortak çıkarların elde edilmesini sağlamak için Libya ile daha pragmatik bir şekilde çalışması çağrısında bulundu.

UMH’nin BM’deki temsilcisi, ateşkes girişimindeki her türlü manevra veya tehdidi reddettiğini ifade ederken, Twitter üzerinden de yaptığı açıklamada “Trablus’a savaş başlatan, onu tebrik eden, destekleyen ve daha sonra mağlup olan bir taraf mı ateşkese bağlı kalacak? Göreceğiz. Ancak herhangi bir manevrayı veya tehdidi kabul etmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi. Yetkili ayrıca, suçluların zaman aşımına tabi olmayacağı dolayısıyla savaş suçu işleyenlerin hakkında geçiş dönemi adaletinin uygulanması ve hesap verebilirliğin etkinleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

UMH’ye bağlı silahlı kuvvetlerin sözcüsü General Muhammed Kanunu da UMH güçlerine seslenirken, “Halkların uğradığı zulmü gidermek ve yerlerinden edilmişleri geri döndürmek için işgal edilmiş şehirlerimize gidiyoruz. Devletin egemenliğini tüm Libya topraklarına yayacağız. Libya devleti, kaynaklarını kullanma, servetleri yönetme, petrol ihraç etme, Libya halkını yoksullaştırmaya ve mallarını yağmalamaya çalışanlara darbe indirme hakkına sahiptir” değerlendirmesinde bulundu.

Serrac kurmaylarıyla toplandı

UMH Başkanlık Konseyi, 22 Ağustos’ta Fayiz es-Serrac başkanlığında ve yardımcısı Ahmed Maitik, konsey üyeleri Muhammed Amari Zayed ve Ahmed Hamza’nın da katılımıyla bir toplantı düzenledi.

Toplantıda ülkedeki gelişmelerin yanı sıra Libya krizine yönelik bölgesel ve uluslararası tavırların genel bir değerlendirmesi ele alındı. Konsey, Türkiye Cumhuriyeti’ne, Katar Devleti’ne, mevcut kriz sırasında UMH’nin ve Libya halkının tutumunu destekleyen kardeş ve dost ülkelere teşekkürlerini iletti.

Başkanlık Konseyi, kardeş Mısır’ın, ‘Konsey’in inşa, istikrar ve barış aşaması olmasını umut ettiği’ gelecek süre. sırasında olumlu bir rol oynaması arzusunu dile getirdi.

Konsey, “elleri Libyalıların kanlarıyla lekelenenlere, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gibi ihlaller işleyenlere Libya’da yer olmadığı esasına dayalı olarak, siyasi sürecin yeniden başlatılması gerektiğini” vurguladı. Başkanlık Konseyi, “Libya ekonomisini desteklemek, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak ve acılarını hafifletmek için petrol sahalarında ve limanlarında üretime ve ihracata yeniden başlama ihtiyacını dile getirdi. Libyalıların uzlaşı sağladığı sağlam bir anayasal kurala göre gerçekleşmesi koşuluyla, istikrarlı ve kalıcı bir siyasi sürece ulaşmak için parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, Başkanlık Konseyi’nin bir hedefi olduğuna” dikkati çekti.

Avrupa Birliği ateşkesten memnun

Uluslararası açıdan Hafter’in gelişmeye ilişkin yanıtı beklenirken, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de 22 Ağustos’ta 27 üye devlet adına yayınladığı bir bildiride, Libya’da ateşkes ilan edilmesi ve siyasi sürecin yeniden başlamasının, barışçıl bir çözüm bulma yolunda yeni umutlar açığa çıkardığını vurguladı.

UMH Başkanı Serrac 21 Ağustos’ta “milli ve siyasi sorumluluğunun, ülke ve bölgenin içinde bulunduğu durumun ve salgın şartlarının gereği olarak, ülkedeki tüm askeri güçlere derhal ateşkes ve askeri operasyonların durdurulması talimatı” vermişti.

Serrac, fiili bir ateşkes için Sirte ve Cufra’nın silahtan arındırılmış bölge olması gerektiğini açıklamış, nihai amaçlarının, tüm Libya topraklarının egemenliğini sağlamak, yabancı ve paralı askerlerin ülkeden çıkması olduğuna dikkati çekmişti.

Petrol saha ve limanlarında üretimin yeniden başlaması gerektiğini vurgulayan Serrac, petrol gelirlerinin “Ulusal Petrol Kurumu’nun (NOC) Merkez Bankası’ndaki özel hesabına yatırılmasını, Berlin Konferansı’ndan çıkan kararlar doğrultusunda kapsayıcı siyasi düzene ulaşana ve Birleşmiş Milletler (BM) ve BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) yardımlarıyla şeffaf ve iyi bir yönetimin sağlanana kadar bu gelirlerde hiçbir tasarrufta bulunulmamasını” istemişti.

Serrac, tüm Libyalıların üzerinde anlaşacağı anayasa hükümlerine uygun olarak, başkanlık konseyi ve genel seçimlerin gelecek mart ayında yapılması çağrısında bulunmuştu. Ateşkes kararına Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih de destek ve uzlaşı mesajı ile cevap vermişti.

Şarkul Avsat