Avustralya Başbakanı Scott Marrison, salgının kaynağı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirecek ve ülkesi ile Çin arasındaki gerginliği tırmandırabilecek nitelikte açıklamalarda bulundu.
Marrison, dünya ülkelerinin Kovid-19 virüsünün kökenini öğrenmek için ellerinden gelen her türlü çabayı göstermesi gerektiğini ifade etti. Morrison, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, virüsün kökeninin izini sürmek için yapılacak bir araştırmanın, meydana gelebilecek başka bir küresel salgın riskinin önüne geçeceğini belirtti.
Morrison, video konferans yoluyla yaptığı konuşmada, “Bu virüs, içinde yaşadığımız dünya ve dünya halkları için bir felakete sebep oldu. Neler olduğunu anlamak ve bunun bir daha olmasını engellemek için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeliyiz. Kovid-19’un hangi hayvandan insana bulaştığını ve bulaşmanın nasıl olduğunu öğrenme zorunluluğumuz var” ifadelerine yer verdi.
Morrison’un içinde bulunduğumuz 2020 yılı başında yaptığı buna benzer yorumları, Avustralya ile Çin arasındaki ilişkilerin gerilmesine sebep olmuştu. Avustralya Başbakanı, hastalığın kökenine ilişkin küresel bir soruşturma yapılması çağrısına öncülük etmiş, bu çağrı o dönemde Çin tarafından şiddetle reddedilmişti. Çin’in Kanberra Büyükelçisi, Başbakan tarafından dillendirilen soruşturma çağrılarının iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin bozulmasına yol açabileceği konusunda uyarmıştı ve o zamandan beri Çin, Avustralya’ya ticari yaptırımlar uyguluyor.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin ile Batı arasındaki gerilimin tırmanmasının başka bir işareti olarak dün şu açıklamalarda bulundu: “Çin Komünist Partisi, koronavirüsün ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor. Tehlike çanlarını çalan gazetecileri susturmaya ve sindirmeye çalışıyorlar. ABD’de 200 binden fazla insanın, dünya genelinde ise yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne sebep olan bu küresel salgından Çin Komünist Partisi sorumludur.”