ABD Başkanı Donald Trump

Trump seçim kampanyasının son haftasında 12 eyaleti gezecek

Biden, Hillary Clinton’ın 2016 yılındaki başkanlık seçimlerinde kaybettiği eyaletleri ziyaret edecek

ABD Başkanı Donald Trump, Demokrat rakibi Joe Biden ile aradaki boşluğu kapatmak için çılgınca bir atılımda bulunarak seçim kampanyasının son haftasında ziyaret programını hızlandırdı. Trump, seçimlerin yapılacağı 3 Kasım’dan önceki son hafta 12 eyaleti ziyaret edecek ve 11 seçim mitingi düzenleyecek.

Trump, dün 20 delegesi bulunan ve kritik bir eyalet olan Pennsylvania’nın üç kentinde seçim mitingi düzenledi. Pennsylvania’daki seçmenler için enerji politikaları konusu, Michigan eyaletiyle birlikte gelirleri kömür, demir ve çelik endüstrilerine dayandığından, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının yansımalarına bakılmaksızın büyük önem taşıyor. Trump, rakibi Hillary Clinton’a göre 2016 yılındaki seçimlerde küçük bir farkla Pennsylvania’yı kazandı. Bu sonuç, son olarak 1988 yılında George HW Bush’un başkanlığı kazandığı bu eyalette Trump için büyük bir kazançtı. Öte yandan anketler, Biden’ın bu eyalette Trump’ın beş puan kadar önünde olduğuna işaret ediyor. Trump, bu hafta içinde Michigan ve Wisconsin gibi diğer önemli eyaletlerin yanı sıra Nebraska, Arizona ve Nevada’yı da ziyaret edecek.

Başkan Trump’ın seçim kampanyasının organizatörleri, Minnesota (10 delege) ve Nevada’nın (16 delege) oylarını kazanabileceklerine inanıyorlar. Bu arada Trump oyunu, bu hafta sonu Florida’nın West Palm Beach kentindeki bir halk kütüphanesinde bulunan seçim merkezinde kullandı.

Trump ayrıca Kuzey Karolina, Wisconsin, Ohio ve New Hampshire’ı da ziyaret etti. Florida ve Kuzey Karolina, Trump’ın seçim programında büyük önem taşıyordu ve Trump her iki eyaleti de son iki hafta içinde üç defadan fazla ziyaret etti. Öte yandan Cumhuriyetçiler, seçimin son haftasında Trump’ın şansının azalmasından korkuyorlar. Çünkü Biden yapılan anketlere göre ülke genelinde Trump’ın sekiz puan önünde bulunuyor. Trump, yalnızca kritik eyaletlerde değil, Teksas (36 delege) gibi muhafazakar Cumhuriyetçilerin en önemli kaleleri arasında yer alan eyaletlerde de çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Bu arada Biden’ın başkan yardımcısı adayı Kamala Harris, bu hafta Teksas’ı ziyaret edecek.

Öte yandan, Demokrat aday Joe Biden, seyahat programını değiştirmeyi ve kampanyanın seçimi kazanmanın anahtarı olarak gördüğü altı kritik eyalete gitmeyi planlıyor. Biden, Demokratların kazanmaya çalıştığı en önemli eyaletlerden biri olan ve çeyrek asırı aşkın bir süredir Demokrat bir başkan adayına oy vermeyen bir eyalet olan Georgia Eyaleti’ni (16 delege) bugün (Salı) ziyaret edecek.

Biden’ın seçim kampanyası yöneticileri, geçtiğimiz haftalarda da, Hillary Clinton’ın 2016’daki başkanlık yarışında kaybettiği Pennsylvania, Michigan, Wisconsin, Arizona, Kuzey Karolina ve Florida gibi kilit öneme sahip altı eyalete odaklanmaya devam ettiler. Özellikle Kovid-19 salgınının neden olduğu krize ve yankılarına odaklanarak, Trump yönetiminin şimdiye kadar çeyrek milyon insanın hayatına mal olan krizi çözemediğinin altını çiziyorlar. Trump’ın seçim kampanyasının yöneticileri ise, dikkatleri salgından başka yönlere çekmeye çalışırken, seçimlerin Trump yönetiminin salgınla ilgilenmesine ilişkin bir çeşit referanduma dönüşmemesi için uğraşıyorlar. Başkan Yardımcısı Mike Pence’in birkaç yardımcısının Kovid-19’a yakalanmasının ardından Beyaz Saray’ın salgının merkez üssü haline gelmesi, kampanya yöneticilerini endişelendiriyor.

Trump, rakibine karşı sert eleştiriler yöneltmeye, onu siyasi olarak yozlaşmış olarak nitelendirmeye ve oğlunu Rusya ve Ukrayna ile yapılan anlaşmalardan milyonlarca dolar almakla suçlayarak onun ticari faaliyetlerine dikkati çekmeye odaklandıkça katı söylemlerin dozu da artıyor.  Trump, ABD’li seçmenleri, Biden’ın kazanması durumunda ekonominin çökebileceği konusunda uyarıyor. Fakat seçmenlerin çoğunun, salgının yansımalarıyla mücadele, ekonomiyi canlandırma, istihdam yaratma, vergileri düşürme ve yaşam standartlarını iyileştirme konularında net bir planı olan bir aday aradığından, bu strateji kararsız seçmenler arasında pek de işe yarıyor gibi görünmüyor.

Trump ve Biden’ın seçim kampanyalarının durumunu değerlendirmek için özellikle yapılan bağışlara bakmak gerekiyor. Trump’ın seçim kampanyasına, bireysel seçmenlerden ve büyük şirketlerden bağışlar yapıldı. Ekim ayı ortalarına kadar 162 milyon dolar, yani Trump’ın seçim kampanyası için hedeflenen 43 milyon doların neredeyse dört katı toplandı. Demokrat Parti, Ekim ayı ortalarına kadar toplam 331 milyon dolar bağış toplandığını açıklarken, Cumhuriyetçi Parti 223,5 milyon dolar toplandığını duyurdu.

Seçimlerden bir hafta önce, yaklaşık 60 milyon Amerikalı, erken oylamada oylarını kullandı. Seçmenler Florida, Teksas ve diğer eyaletlerde açılan sandıkların önünde toplandı. Eyalet şehirlerine kayıtlı seçmen verileri, destekledikleri partiyi gösteriyor. Bu bakımdan veriler, Demokrat Parti destekçilerinin oranının daha fazla olduğuna işaret ediyor. Fakat bu veriler, hangi adaya oy verdiklerini ortaya koymuyor. Cumhuriyetçilerin çoğunun seçim günü oy kullanması bekleniyor. Analistler, Demokrat Parti destekçilerinin seçimlere katılımının yüksek olmasının, Cumhuriyetçi Parti üzerinde destekçilerinin 3 Kasım’da çıkıp oy kullanmaya teşvik etmesi için baskı oluşturduğunu düşünüyorlar. Cumhuriyetçilerin, aradaki farkı önemli ölçüde daraltması gereken Florida, Nevada ve Kuzey Karolina gibi kritik eyaletlerde mücadele daha da çetin geçecek. ABD’deki seçim kampanyalarında özellikle herhangi bir partiyi desteklemeyen veya kararsız olan seçmenleri kendilerine çekebilmek için partiler genellikle destekçilerini erkenden oy kullanmaya teşvik ederler. Analistler, 1908’den bu yana ABD başkanlık seçimlerinde en yüksek katılımın yaşandığı bu seçimlerde, 150 milyondan fazla Amerikalı seçmenin oy kullanmasını bekliyor.