BM, Libya’da seçimler için yakın zamanda tarih belirlenmesi konusunda iyimser

Libya Kabileler Yüksek Konseyi, ‘Tunus Diyalogu’nu ‘katılımcı seçme’ mekanizmaları ilan edilmediğinden dolayı reddettiğini duyurdu

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams, geçtiğimiz hafta Cenevre’de, Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ve Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) heyetleri arasında uzlaşıya varılmasının ardından Libya’da genel seçimler için yakında bir tarih belirlenmesi ve yaklaşan barış görüşmelerinin başarıya ulaşması konusunda iyimser olduğunu dile getirdi. Öte yandan BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, ‘kalıcı ateşkes’ konusunda yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıkladı.

Ancak bu iyimserlik, halen Libyalı birçok tarafın BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) ülkede kapsayıcı bir siyasi diyalog başlatma girişimlerine yaptıkları itirazlarla karşı karşıya.

Libya Kabileler Yüksek Konseyi, UNSMIL’in aday seçme mekanizmasını duyurmaması ve Konsey’in ‘terörizmin savunucuları’ olarak tanımladığı çok sayıda katılımcının varlığı nedeniyle önümüzdeki ay Tunus’ta yapılması planlanan diyalogu reddettiğini duyurdu.

Konsey’den dün yapılan açıklamada, üstü kapalı olarak Müslüman Kardeşler’e (İhvan) atıfta bulunularak, diyaloga davet edilenler listesinde ’İslami örgütlerin ve müttefikleri’ yer alırken milli isimlerin ve toplum içinde nüfuzu olan kesimlerin liste dışı bırakıldığı belirtildi.

Williams, salı akşamı yaptığı açıklamada, Libya’da bir an önce seçimlerin yapılması için açıkça bir istek olduğunu söyledi. Williams, “Taraflar hangi yönetim otoritesinde hemfikir olurlarsa olsunlar, tamamen seçimlere hazırlanmaya odaklanmaları gerekiyor. Seçimler için kesin bir tarihin belirlenmesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Görüşmelere büyük umutlar bağladığını açıkça belirten BM Libya Özel Temsilcisi, çatışmalarda son dönemde görülen azalmanın, 8 ay süren petrol ablukasının kaldırılmasına yönelik ilerlemenin, ülkenin doğusu ile batısı arasındaki kara ve hava güzergahlarının yeniden açılmasının ve Libya siyaset sahnesinin farklı kesimlerinden isimlerin görüşmelere katılımının bu umutların kaynağı olduğunu söyledi.

Daha önce yapılan siyasi süreçlerde hiçbir siyasi akımın dışlanmaması gerektiğini öğrendiklerini belirten Williams, “Bu nedenle, bu diyalogda önceki rejimden de bir isim olacak. Bu yüzden daha iyimserim, çünkü görüşmelere katılım konusunda daha fazla istek olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Libya siyaset sahnesinden bazı isimlerin mevcut ilerlemeyi durdurmak isteyebileceğini kabul eden Williams, ancak sayılarının ‘giderek azaldığını’ söyledi. Ülkedeki bu yaz, yolsuzluk vakaları ve kötü kamu hizmetleri nedeniyle Trablus ve Bingazi’de yapılan protesto gösterilerine işaret eden Williams, “Umarım uluslararası toplumdan iç ve dış tarafları bu oldukça olumlu ilerlemeyi değerlendirmeye iten sesler duyarız” dedi.

Öte yandan BMGK üyeleri, BM tarafından başlatılan görüşmelerin ardından Cenevre’de 5+5 Ortak Askeri Komite tarafından imzalanan kalıcı ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladılar.

BMGK’dan dün yapılan açıklamada, BMGK üyelerinin, Libyalı tarafları verdikleri sözleri tutmaya, anlaşmayı tam anlamıyla uygulamaya ve Libya Siyasi Diyalog Forumu üzerinden siyasi çözüme ulaşmak için aynı kararlılığı göstermeye çağırdıkları belirtildi.

Açıklamaya göre BMGK üyeleri, 26 Ekim’de video konferans aracılığıyla yapılan toplantı ile başlayan Libya Siyasi Diyalog Forumu’yla ilgili çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirirken Forum’un yeniden toplanmasını ve 9 Kasım’da Tunus’taki diyaloga katılım gösterilmesini ‘sabırsızlıkla’ beklediklerini belirttiler.

BMGK üyeleri ayrıca, Libya konulu Berlin Konferansı katılımcılarının BMGK’nın 2020 tarihli ve 2510 sayılı kararı uyarınca silah ambargosuna uymalarının yanı sıra Libya’nın içişlerine veya silahlı çatışmaya karışmaktan kaçınmaları gerektiğini bir kez daha vurguladılar. Üye ülkeleri, Libya ateşkes anlaşmasına saygı göstermeye ve uygulanmasını desteklemeye çağıran BMGK üyeleri, Libya’nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine olan güçlü bağlılıklarını bir kez daha teyit ettiler.

Diğer yandan UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, İngiltere merkezli Financial Times gazetesine verdiği röportajda, bakanlığının karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin ‘silahlı milislerle mücadele’ olduğunu söyleyerek, “Milislerin silahları, paraları ve bağlantıları var. Bir mafya ağı gibiler” ifadelerini kullandı. Milisleri Libya topraklarından tamamen silmenin ‘oldukça zor bir iş olacağını’ belirten Başağa, “Bazı şehirlerde ordu gibiler. Onlara emir verirsek ve itaat etmezlerse ne yapacağız?” şeklinde konuştu.

Bu arada Avrupa Birliği (AB), UMH’ye bağlı Sahil Güvenlik Birimi’ne deniz ekipmanı sağlama konusunda geri adım attı.

AB Sözcüsü, Türkiye’nin AB tarafından finanse edilen deniz ekipmanlarını kullanarak UMH kuvvetleri için deniz tatbikatları başlattığı yönündeki söylentilerle ilgili bir soruya yanıt olarak, Libya’daki bazı Sahil Güvenlik Birimi üyelerine ekipman desteği sağlandığını açıkladı. Sözcü ayrıca Brüksel tarafından finanse edilen Sınır Yönetimi Programı kapsamında 57,2 milyon Euro tutarındaki Sahil Güvenlik’in hizmetindeki iki geminin geri alındığına işaret etti.