Filistin: Biden ekibiyle anlaşmaya vardık

Filistin Fetih Hareketi’nin lideri Mahmud Abbas’ın yardımcısı Muhammed el-Alul, yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın seçim ekibiyle anlaşmaya vardıklarını belirtti ancak konuyla ilgili ayrıntıya değinmedi.

Alul, radyoda yaptığı konuşmada, yapılan anlaşmalar siyasi alanda alınması gereken önlemler ile İsrail ile yapılacak ilişkilerin geleceği hakkında olduğunu belirtti ve ekledi: “Hüküm vermekte ve bu anlaşma hakkında konuşmakta acele etmeyeceğiz. Trump yönetiminin başarısız olduğu salgın bitene kadar beklemeli ama aynı zamanda Filistin davasını tasfiye etme girişimlerine karşı siyasi ve halk hareketini sürdürmeliyiz.”

Yeni bir sayfa açılması için gerek doğrudan gerekse arabulucularla yapılan görüşmeler devam ediyor.

İsrail Yayın Kurumu, geçtiğimiz günlerde, Başkan Mahmud Abbas’ın ABD Başkanı seçilen John Biden’ın ekibine yeni bir diyalog kanalının açılmasına izin verecek üç koşula uymaya hazır olduğunu bildiren mesajlar gönderdiğini söyledi.

Filistin hakkında uzman yorumcu Gal Berger, Abbas’ın Batılı yetkililerden Biden’ın ekibine bazı mesajlarının iletilmesini istedi. Buna göre Abbas, Filistinlilerin uluslararası örgütlere katılmasını durdurmaya,  Filistin eğitim müfredatını gözden geçirmeye ve savaş esirleri ve şehit ailelerine verilen hibelerle ilgili reform yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Buna karşılık Filistin yönetimi, Biden’dan Washington’daki FKÖ temsilciliğini yeniden açması, Filistin hükümeti ve güvenlik hizmetleri için mali desteği sürdürmesi, Trump yönetiminin UNRWA bütçesine katkıda bulunmayı durdurma kararından geri dönmesi ve Kudüs’teki ABD konsolosluğunu yeniden açmasını talep ediyor.

Filistin Yönetimi geçen hafta İsrail ile ilişkileri yaklaşık altı ay askıya aldıktan sonra politikalarında değişiklik yaparak yeniden kurmaya karar verdi. Bu görüşmeler Filistin ile İsrail arasında sivil ve güvenlik koordinasyonunun yeniden sağlanmasını içeriyor.

Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye dün yaptığı açıklamada, İsrail ile ilişkinin uluslararası hukuka ve uluslararası meşruiyet kararlarına dayandığını söyleyerek bunun bir güvenlik veya mali ilişki değil, özgürlüklerini isteyen ve işgalden kurtulmak için mücadele eden işgal altındaki bir halkın ilişkisi olduğunu belirtti.  “İsrail’in saygı göstermediği imzalanmış anlaşmalar var ve irtibat hiçbir şekilde onaylamadığımız ABD’nin “Yüzyılın Anlaşması”yla olmayacaktır.

İştiyye açıklamalarına şöyle devam etti:  “İsrail’in imzaladığı anlaşmalara saygı duymamız için, Kudüs kurumlarının açılması, Batı Şeria ile Gazze arasındaki güvenli geçişin işletilmesi, çalışanlarımızın geçmişte olduğu gibi çalışmalarına geri dönmesi, yerleşim birimlerinin ve arazi gasplarını durdurması, Kudüs’te seçimlerin yapılması ve tüm toprakların Filistin egemenliği altına alınmasını gerektirir. Yine insanlar ve ticari malların serbest dolaşımı, gazilerin serbest bırakılması, su, ekonomi, geçişlerle ilgili onlarca maddeyi kapsayan el-Halil anlaşmasının uygulanmasını da içerecektir.

Kendi aralarındaki birlikle ilgili olarak İştiyye, ulusal birlik seçeneğinden geri dönülmediğini ancak birliğin sağlanması ve hayati olarak gördüğümüz seçimlerin yapılması için Hamas’ın resmi yazılı onayını beklediklerini söyledi. Seçimleri düzenlemenin yalnızca ulusal ve hiziplere dayalı bir öncelik değil, aynı zamanda ülkenin bölünmüşlüğünü ve birliğini sona erdirmek için kritik bir konu olduğunu vurguladı.

Başbakan, Arap ülkeleriyle normalleşmeyi Filistinlilerle barışa alternatif olarak göstermeye çalışan bazılarının görüşlerini reddettiklerini vurgulayarak bunun “toprağımızdan asla kıpırdamayacağımız” gerçeğinden kaçış olduğunu vurguladı. Arap ülkelerinin İsrail’de büyükelçilik açmaya yönelik görüşmelerde bulunduğunu hatırlatan İştiyye, özellikle de bu ülkelerin tanıdıkları Filistin Devleti topraklarında elçilik ve diplomatik misyonlarının bulunmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Şarku’l Avsat