Deyrizor’un doğu kırsalını kontrol eden Uluslararası Koalisyon güçleri ve ABD askerleri (Şarku’l Avsat)

Uluslararası Koalisyon, DEAŞ’ın 3 liderini Deyrizor’da yakaladı

Terörle Mücadele Güçleri, unsurların karargahlarında bulunan patlayıcı maddelere, patlayıcı cihazlara, el bombalarına, hafif ve orta ölçekli silahlara, kalaşnikoflara ve taşınabilir cihazlara el koydu.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Uluslararası Koalisyon Güçleri Özel Görev Birimi tarafından SDG’ye bağlı terörle mücadele güçlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen hava saldırısı sonrasında Deyrizor’un doğu kırsalında DEAŞ örgütünün önde gelen 3 liderinin yakalandığını açıkladı. SDG’den askeri bir kaynak, eş-Şaafah kasabasındaki 24’üncü mahallede sözde ‘Fırat Valisi’, ‘ekonomi yetkilisi’ ve ‘şeriat hakiminin’ gözaltına alındığını duyurdu. Şaafah kasabası, Suriye’nin doğusundaki Deyrizor vilayetinin doğu kırsalında yer alan eş-Şuhayl, et-Tayyane ve Ziban kasabalarında örgüte bağlı uyuyan hücrelerin toplandıkları alan olarak biliniyor.

Kaynak, operasyonun yaklaşık yarım saat süren çatışmaların ardından, 3 unsuru yakalayan Uluslararası Koalisyon Güçleri ile koordineli bir şekilde yürütüldüğünü ve arananların eş-Şaafah kasabasında terk edilmiş bir evde saklandıklarını belirtti. Soruşturmalardan sonra söz konusu 3 unsur, suikastlar gerçekleştirdiklerini, örgütün aktif hücreleri kışkırttıklarını, silah ve mühimmat dağıtmak için emir verdiklerini itiraf ettiler.

Terörle Mücadele Güçleri, unsurların karargahlarında bulunan patlayıcı maddelere, patlayıcı cihazlara, el bombalarına, hafif ve orta ölçekli silahlara, kalaşnikoflara ve taşınabilir cihazlara el koydu. Askeri kaynak teröristlerin ilk itiraflarının sivil ve askeri liderleri hedef alan saldırılara katıldıkları yönünde olduğunu aktardı.

Diğer yandan Deyrizor Askeri Konseyi Komutanı Ahmed el-Habil, sosyal medya organlarında ve internet sitelerinde Uluslararası Koalisyon’un kendilerine keşif uçağı teslim ettiğine dair dolaşan görüntüleri ve haberleri yalanladı. Habil, Uluslararası Koalisyon’a ait olan söz konusu uçaklarının, savaşçılar tarafından fotoğraflarının çekildiğini ve konseye uçak teslim edilmediğini belirtti. Koalisyon ve Deyrizor Konseyi’nin ortak güvenlik görevlerini ve faaliyetlerini koordine ettiğine dikkat çeken Ahmed el-Habil sözlerini şöyle sürdürdü:

“Terörizmle mücadele ve bölgenin sahip olduğu güvenlik ve istikrarı baltalamayı amaçlayan DEAŞ örgütünün uyuyan hücrelerini çökertme savaşında ortak faaliyet yürüttük.”

Diğer yandan Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon tarafından desteklenen SDG lideri Mazlum Abdi, Doğu Fırat’ın ve (geçen yılın baharında coğrafi ve askeri açıdan yeniden ele geçirilmeden önce) DEAŞ’ın kontrolündeki bölgelerin yeniden inşasında uluslararası toplum ve Koalisyon ülkelerinin sorumluluklarını üstlenmediği sürece terör örgütünün geri dönebileceğine ilişkin uyarıda bulundu.

Abdi, yerel Hawar ajansı tarafından yayınlanan bir röportajında, Kürtlerin, Arapların, Hristiyanların ve bölge bileşenlerinin DEAŞ’ı hezimete uğrattıklarını söyledi. Mazlum Abdi, “Bölge bileşenlerine destek sağlanamaması, bölgenin yeniden yapılanma ve istikrar operasyonlarından mahrum kalması, DEAŞ örgütünün yeniden dönüşünün yolunu açacaktır” ifadesini kullandı. Komutan, vatandaşların iş ve sosyal hizmetler anlamında ihtiyaçlarının karşılanamamasının, su ve elektrik temin edilememesinin de ‘DEAŞ’ın güçlü bir şekilde yeniden canlanması için yeterli neden olacağına’ dikkat çekti.

Diğer yandan Kürt lider, bölgenin silahlı grupların saldırılarına maruz kaldığını söyledi. Yetkili, Kürtlerin ve tüm bölge sakinlerinin bu saldırılar karşısında dünyanın kendilerini terk ettiğini hissettiklerini dile getirdi. Güçlerinin, DEAŞ’a karşı zafer kazandığını vurgulayan Abdi, örgütün yıllardır radikalizm ideolojiyle mücadele görevinin zorlu olduğuna dikkat çektiği açıklamasında aynı şekilde çocukları radikalizm yanlısı ideolojiden ve radikal örgütlerden kurtarılması konusunda uzmanlaşmış 16 merkezin kurulması için hazırlıkların sürdüğünü kaydetti.

Abdi açıklamasının sonunda, bölgenin bu tür merkezler inşa etmeye ve terör örgütü militanlarının ailelerini barındırmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayarak “Çünkü Özerk Yönetim bunu tek başına yapacak mali kaynaklara ve uzmanlığa sahip değil” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat