Cezayir, Rusya ve Çin aşılarına yöneliyor

Cezayir Sağlık Bakanı Abdurrahman bin Buzeyd, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’dan “Fiyatı ne olursa olsun” yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı bir aşının tedarik edilmesine yönelik direktifler aldığını açıkladı. Sağlık Bakanı “Vatandaşların sağlığı için, kullanımdan önce aşının etkinliği hakkında dikkatli olunması gerektiğini” vurguladı.

Hükümete yakın kaynakların Şarku’l Avsat’a bildirdiğine göre, Sağlık Bakanlığı’na bağlı, salgın gelişimin takip edilmesinden sorumlu Bilim Kurulu Rusya veya Çin’den aşı alma eğiliminde.

Sağlık Bakanı geçen hafta, Cezayir’in Çin büyükelçisi ile yaptığı görüşmede, ülkesinin “Aşıyı en kısa sürede getireceğini” doğrulamış ve Çin Büyükelçisinden “Dünyanın en büyük laboratuvarlardan sayılan Çin laboratuvarları tarafından hazırlanan aşının bilimsel içeriği, başarı oranı ve garanti şartları” hakkında bilgi almıştı.

Bakan beklenen aşıların yıl sonundan önce sağlanıp sağlanamayacağına ilişkin bir açıklamada bulunmazken, Cezayir’de eczacılık sektöründe çalışan kişiler, aşıların gelecek yıl ilkbahar döneminden önce hazır olmayacağını ön görüyorlar.

Bakan, hükümetleri aşı üretme çalışmalarına yönelik açıklamalar yapan yabancı büyükelçiler ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun Nisan ayında, bir basın toplantısında, Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 28 bin kişinin hastalanmasına ve 2 bin 300 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan salgına son verilmesi için, gerekirse bir milyar dolar ödeme yapılacağını ifade etti. Hasta teşhis araçlarının eksikliği göz önüne alındığında ülkedeki vaka sayılarının yüz binler seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.

Çok sayıda Cezayirli koronavirüs belirtileri gösterdiklerinde ilaçlarla yetiniyor ve evlerinde bitkisel tedaviye sığınıyorlar zira hastanelerdeki doluluk sebebiyle haftalardır vakaların çoğunun tedavisi reddediliyor.

Yetkililerin aşıların satın alınmasına yönelik düzenlenen görüşmeler ile ilgili olarak yaptıkları açıklamalardan, özellikle şeker ve tansiyon hastalıkları olmak üzere kronik hastalıklara sahip olan kişilere öncelik verileceği anlaşılıyor.

Cezayir’de, “Saidal” Şirketi gibi devlete bağlı büyük ilaç üreticilerinin veya bu sektörde faaliyet gösteren özel kuruluşların yerel bir aşı üretilmesine yönelik herhangi bir çabalarının olmaması da dikkat çekici bir durum.

Cezayir’deki Pasteur Enstitüsü tıbbi analiz müdürü Dr. Fevzi Derrar, Pfizer ve Moderna’nın aşı testleri ile ilgili olumlu sonuçlara ulaştıklarını duyurmalarının ardından iki şirket ile “görüşmelerin devam ettiğini” açıkladı. Derrar, “En önemli şeyin ilk aşıların alınması ve sağlık çalışanları, yaşlılar ve kronik hastalıkları olan kişiler gibi hastalığa karşı en çok risk taşıyan grupların aşılanması olduğunu” belirtti.

Şarkul Avsat