Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan

Suudi Arabistan: Griffiths’in çabalarını destekliyoruz

Dün Moskova’da uzun bir süre görüşme gerçekleştiren Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov, iki ülke arasındaki ilişkilere, bölgesel ve uluslararası dosyalarda koordinasyonu artıracak mekanizmalara odaklandı. Bakanların görüşmelerinin ardından düzenledikleri basın toplantısında yaptıkları açıklamalar, Rusya ve Suudi Arabistan’ın iki ülkenin de gündemindeki çeşitli dosyalara dair tutumlarının yakınlığı derecesini yansıttı. Nitekim bakanlar, gündeme getirilen meselelerin çoğunda Moskova ve Riyad’ın aynı veya çok yakın tutumlara sahip olduğunu vurguladı.

Lavrov’un ifade ettiğine göre, kapalı bir oturum bir araya gelen iki bakan, özellikle de Körfez’deki bölgesel durumu, El-Ula Zirvesi çıktılarını, Yemen, Suriye ve Libya’daki gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde ele aldı. Dünya petrol piyasaları istikrarına hizmet edecek OPEC+ anlaşması kapsamındaki iş birliğini konuşan bakanlar, aynı zamanda yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadeledeki iş birliği mekanizmalarına değindi.

Prens Faysal’dan açıklama

Ortak basın toplantısında konuşan Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin Rusya ile çeşitli alanlardaki işbirliğini sağlamlaştırmaya verdiği önemi vurguladı. Aynı zamanda “Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in tarihi Rusya ziyareti ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suudi Arabistan ziyaretine istinaden, Rus tarafı ile iki ülke arasında başta yatırım, kalkınma ve teknik uzmanlık alışverişi olmak üzere çeşitli alanlardaki ilişkilerin geliştirilip sağlamlaştırılması üzerine tartışıldı” dedi.

İki ülkenin 2020’nin zor geçen son döneminde koronavirüs salgını yansımalarından etkilenen enerji piyasaları istikrarına katkıda bulunan OPEC+ çatısı altındaki işbirliğinin bu alanlardan en önemlisi olduğunu dile getiren Bakan Ferhan, bu işbirliğinin küresel ekonomik sistemin korunmasına da katkıda bulunduğunu sözlerine ekledi. Aynı zamanda Krallığın Yemen’de Riyad Anlaşması’nı uygulamadaki başarısına ışık tutarak Suudi Arabistan’ın “bölgede istikrar sağlamaya doğru ilerlediğine” işaret etti.

Yemen, Suriye ve Libya

Yemen’deki kriz hakkında siyasi bir çözüme ulaşmak için Riyad Anlaşması’nın uygulanması yoluyla Yemen hükümetinin kurulması konusundaki desteğini teyit eden Suudi Bakan, BM elçisinin kapsamlı bir ateşkese varma ve kapsamlı bir siyasi süreci başlatma çabalarına da destek verdiğini vurguladı. Bununla birlikte, İran destekli Husi grubunun siyasi çözümü baltaladığını ifade etti. Suriye’deki krizi çözme ve istikrar sağlama çabalarını desteklemeye devam etmenin önemini vurgulayan Bakan, Suriye halkına hizmet eden gerçek çözümlere ulaşmayı engelleyen İran müdahalesinin ortadan kaldırılmasının önemine de dikkati çekti.

“Özellikle de Anayasa Komitesi çalışmalarını ilerletme ihtiyacı bağlamında Suriye krizini çözme çabalarını” görüşen Prens Faysal ve Rus mevkidaşı, diğer yandan “Libya’daki çözümün yalnızca Libyalı bir çözüm olacağını, bu konudaki ateşkesi desteklediklerini” dile getirdi.

“İran’ın bölgenin istikrarını baltalayan olumsuz rolünden ayrıntılı bir şekilde bahseden Suudi Bakan, konuyu Lavrov ile de görüştüklerine değindi.

“Bölgedeki gerilimlerin çözülmesinin esasında Tahran’ın bölgesel felsefesini değiştirme ve İran halkının çıkarlarını karşılayan bir politika benimseme kabiliyeti ile ilgili olduğunu” belirten Bakan, İran’ın bölge ülkelerini istikrarsızlaştırmak amacıyla terörist grupları destekleme çabalarını yönlendirdiğini, tehlikenin bölge ile sınırlı kalmadığını da sözlerine ekledi. Ayrıca, “Husilerin Kızıldeniz’deki seyrüseferi tehdit etmek için bombalı tekne kullanımına dayanan faaliyetinin uluslararası denizcilik güvenliğine doğrudan tehdit oluşturduğunu, bunun bölge ülkeleriyle sınırlı kalmadığını” açıkladı.

Bakan Lavrov’dan açıklama

Rus Bakan Lavrov ise ortak basın toplantısında konuşmasına, Suudi Arabistan’ın Rusya ile işbirliğinin artırılması ve bölgesel sorunları çözecek mekanizmaların geliştirilmesindeki rolüne övgüde bulunarak başladı. Bakan, yakın zamanda Suudi Arabistan’ın El-Ula şehrindeki Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi’nde imzalanan anlaşmalara övgüde bulundu. Lavrov, “Kuveyt’in gösterdiği çabaların yanı sıra, zirvenin başarısında istisnai bir rol oynayan ve KİK lider ülkesi konumundaki Suudi Arabistan’ın ev sahipliği ve yürüttüğü çözüm çabaları göz ardı edilemez” ifadelerini kullandı.

KİK’i ‘önemli bir bölgesel mekanizma’ olarak nitelendiren Lavrov, konseyin birliğinin yeniden duyurulmasıyla sonuçlanan zirvenin sonuçlarını bir kez daha memnuniyetle karşılayarak “bu zirvenin sonuçlarının, özellikle Rusya’nın önerilerini dikkate alarak, Körfez bölgesinde kolektif bir güvenlik sistemi kurma girişimi konusundaki tartışmanın genişletilmesine yönelik uygun koşulların yaratılmasına katkıda bulunacağını” söyledi.

İran ile diyalog

Rusya’nın Arap Körfez ülkeleri ile İran arasında normal bir diyalog başlatma ve güveni artırmaya yönelik adımlar atma konusunda verdiği desteği vurgulayan Lavrov, bu yolda ilerlemeyi engellemekle suçladığı mevcut ABD yönetiminin “böyle bir diyaloğu önlemek için elinden geleni yaptığını ve yabancı tarafların bu hedefe ulaşılmasını engellemekten kaçınmasının önemini” vurguladı.

Ülkesinin Riyad ve diğer Körfez ülkelerinin İran’ın bölgesel politikalarına yönelik son zamanlardaki tutumlarını anladığını dile getiren Rus Bakan, “Bunu dün ayrıntılı bir şekilde tartıştık. Suudi Arabistan’ın özellikle İran çevresindeki durumla ilgili endişelerini anladığımızı yineledim. Suudi Arabistan’ın İran’ın füze programı etrafında olup bitenlerden ve İran’ın bölgedeki bazı ülkelerde yürüttüğü eylemlerden duyduğu endişeyi anlıyoruz. Körfez’deki kolektif güvenlik kavramını tartışmak üzere düzenlemeyi önerdiğimiz konferansın gündeminin, İran dâhil diğer tarafların endişelerinin yanı sıra tüm bu soruları içerebileceğini konuştuk” dedi.

“İran ile Arap ülkeleri arasında güveni yeniden tesis etmek ve mevcut sorunları dışarıdan müdahale olmaksızın çözmek için bir platform sağlamak ve tartışmalı tüm dosyaları ele almak amacıyla bir diyalog konferansı düzenlemenin” önemine işaret eden Rus Bakan, bunun Rusya’nın Körfez’deki kolektif güvenlik kavramının hedefleri arasında olduğuna dikkati çekti. Lavrov, “Böyle bir diyalog için en önemli husus, gerçek hak eşitliğine dayanması ve tüm dış aktörlerin ilgili tarafları birbirlerine karşı kışkırtmak yerine anlayışa ulaşmalarına katkıda bulunmalarıdır” dedi.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in bu ay içinde Moskova’yı ziyaret edeceğini belirten Lavrov, “Prens Faysal ile yapılan görüşmelerin sonuçlarını dikkate alarak kendisiyle bu konudaki görüşmeyi sürdürme” niyetinde olduğunu ifade etti.

Yemen’deki duruma değinerek Moskova’nın yakın zamanda varılan anlaşmaları memnuniyetle karşıladığını vurgulayan Bakan, “bu anlaşmaların uygulanmasını engellemeye çalışan tarafları” eleştirdi.

Suriye meselesiyle ilgili, Riyad’ın çözüm yolunu zorlama çabalarına ve Cenevre’de Suriye Anayasa Komitesi çerçevesinde devam eden diyaloglara övgüde bulunan Lavrov, Moskova ile Riyad’ın bu dosyayı çözme mekanizmaları konusunda aynı tutuma sahip olduğunu belirtti. Aynı zamanda Suriye’nin Arap Birliği’ne yeniden dahil olması yönünde Suudi mevkidaşı ile görüştüğünü belirten Rus Bakan, bu konuyla ilgili birtakım sorunların halledilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Şarku’l Avsat