Kovid-19 aşısının ikinci dozunu ertelemenin riskleri neler?

Günümüzde piyasada bulunan tüm Kovid-19 aşıları iki doz gerektirecek şekilde üretildi. Tek bir dozla yeterli olan tek aşı Johnson & Johnson’ın ürettiği aşı olarak biliniyor.

Dünya çapında pandemiyi kontrol altına almak için sürdürülen diğer çabalarla birlikte, Kovid-19 virüsüne karşı aşılama kampanyaları da başlatıldı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn gibi bazı ülkeler, nüfuslarının büyük bir kesimi için ihtiyaç duydukları dozları sağlayabilmişken, ABD ve Kanada gibi ülkeler ise henüz bu aşamaya gelemedi.

Aşılamalardaki gecikme, kısmen yetersiz aşı üretiminden, bir kısmı da yeterli finansman ve federal destekten yoksun olan kötü durumdaki sağlık sistemlerinden kaynaklanıyor. Bu durum, aşının ilk dozunu alan kişilerin ikinci dozu almak için önerilen 3-4 haftadan daha uzun süre beklemesi gerekebileceği anlamına geliyor.

İkinci dozun geciktirilmesi

Bu gecikmenin yıkıcı sonuçlara yol açmayacağına dair görüşler de söz konusu. New York’taki Rochester Üniversitesi’nden Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Uzmanı Profesör David Topham, gecikme durumuyla ilgili felakete yol açmayacağını belirterek bir sorun görmüyor.

Pfizer-BioNTech aşısının klinik deneyleri sırasında katılımcılar ikinci dozu 21 gün arayla alırken, Moderna aşısı denemelerine katılanlar ilk dozdan 28 gün sonra ikinci dozu aldılar. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bu aşıların acil kullanımına izin verirken, bu durumla ilgili yeterli veri olmadığı için bu iki zaman aralığının dikkate alınmasını tavsiye etti.

Ancak FDA daha sonra yaptığı açıklamada, önerilen süreden biraz daha uzun süre ile aşılamanın herhangi bir zarara yol açmayacağına karar verdi. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) ise 21 Ocak’ta yaptığı açıklamada, ilk dozun alındığı tarihten 42 gün sonra ikinci dozun alınmasında bir sorun olmadığını duyurdu.

Bu iki kurum, ikinci dozu geciktirmenin aşının etkinliği üzerindeki etkisine dair yeterli veriye sahip değil. Ancak CDC bu durumu “izin verilebilir risk” kategorisinde değerlendirerek, en önemli şeyin iki dozun aynı aşı kaynağı olması gerektiğini öne sürdü.

Günümüzde piyasada bulunan tüm Kovid-19 aşıları iki doz gerektirecek şekilde üretildi. Tek bir dozla yeterli olan tek aşı Johnson & Johnson’ın ürettiği aşı olarak biliniyor. Ancak bu aşı halen klinik denemelerin ilk aşamasında. Bunun nedeni ise bağışıklık sisteminin potansiyel bir tehditle ilk kez karşılaştıktan sonra savunma araçlarını harekete geçirmek ve kendi antikorlarını hazırlamak için birkaç haftaya ihtiyaç duymasından kaynaklanıyor. Bu nedenle aşının ilk dozu, bir başlangıç ​​dozu veya bir immün tanışma karşılaşması olarak kabul ediliyor. İkinci doz veya “güçlendirici dozun” elde edilmesiyle bağışıklık hücreleri, tehdidin genel algısına alışmış ve daha güçlü koruma sağlamak için antikor tepkisini kontrol altına almayı başaracak düzeye gelmiş olacak.

Bağışıklığın güçlendirilmesi

“B” hücreleri olarak bilinen antikorları üreten hücreler, iki doz arasındaki zor görevin büyük kısmını yerine getiriyor. Bu hücreler, birinci ve ikinci dozlar arasındaki yeterli süreyi elde edemezlerse ürettikleri bağışıklık koruması o kadar güçlü olmayacak.

Bazı durumlarda, kişi “Kovid-19” virüsü ile enfeksiyon kapabilir, daha sonra aşıyı alabilir ve virüsün kuluçka döneminden günler sonra kendisini hasta hissedebilir. Bu nedenle kişilerin dikkatli olması ve maske takmayı, elleri dezenfekte etmeyi ve sosyal mesafeyi korumayı ihmal etmemesi gerekir.

Ancak en önemli şey, aşının ikinci dozunu 6 hafta içinde almak olacaktır. Çünkü ilk dozun sağladığı göreceli korumaya rağmen deneylere göre BioNTech-Pfizer, Moderna ve Sputnik aşılarının ikinci dozunun, 10 Kovid-19 vakasından 9’unu önlediği biliniyor (Sputnik aşısı Rusya, Arjantin ve Beyaz Rusya’da kullanılıyor). AstraZeneca ve Sinopharm aşılarında ise yapılan deneyler, her 10 vakadan 7’sini önlemede başarılı olduklarını gösterdi.

Şarku’l Avsat