Suudi Arabistan-Irak ilişkileri, Bağdat’ın bölgedeki etkili rolünü yeniden kazanması için uygun ortamı sağlama konusunda ilerleme kaydediyor. İki ülke arasında bu günlerde meydana gelen yakınlaşma 30 yıldır eşi görülmemiş bir yakınlaşma olarak değerlendiriliyor.
Riyad, Irak ile işbirliği bağlarının yenilenmesini destekleyen Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi aracılığıyla Bağdat ile çeşitli dosyalarda yakınlaşmaya devam ediyor. Buna ek olarak Suudi Arabistan en büyük komşu ülkelerden biri olan Irak ile aktif ticaret ve diplomatik değişimi yeniden sağlayacak.
Irak Başbakanı Mustafa Kazimi’nin Riyad’a ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. Irak Haber Ajansı tarafından dün bildirildiğine göre Kazimi’nin Riyad’a gerçekleştireceği ziyarette iki ülke arasındaki anlaşmalar ve bazı mutabakatların tamamlanması, Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi aracılığıyla etkinleştirilmesi de dahil olmak üzere birçok konu masada olacak.
Irak Hükümet Sözcüsü Hasan Nazım, ziyaretin halen planlar dahilinde olduğunu ve doğru zamanı beklediğini ifade etti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih çarşamba günü bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İkili arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesinde, Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi’nin çalışmaları çerçevesinde iki ülkenin çeşitli alanlarda çıkarlarına hizmet edecek ikili işbirliğinin güçlendirilmesi konusu ele alındı.
Uluslararası İran Araştırmaları Enstitüsü direktörü Dr.Muhammed es-Selami, Irak’ın Arap ve stratejik ağırlığına sahip olduğunu ve bu nedenle Suudi Arabistan-Irak ilişkileri karşılıklı ticaret de dahil olmak üzere birçok farklı alanda geliştiğini söyledi. İki ülke arasında karşılıklı ticaretin yapılması Suudi Arabistan’a Riyad ve Bağdat’ın ekonomik olarak kalkınmasına katkıda bulunacak fırsatlar yaratan Irak ithalat seçenekleri sunabilecek. Selami, ikili ilişkilerin güvenli ve istikrarlı bir Irak’ı yeniden tesis etmeyi amaçladığını da sözlerine ekledi.
Suudi Arabistan-Irak yakınlaşması İran’ın bölgedeki çıkarlarına yönelik bir tehdit oluşturabilir. Bu da İran’ın Arap coğrafyasındaki kolları aracılığıyla bölgenin maddi zenginliğinin sömürülmesi üzerindeki kontrolünü kaybetmesine neden olabilir.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade’nin açıklamasından da anlaşılacağı üzere Tahran, Körfez diyaloğunun kapısını açmaya çalışıyor. Hatipzade, “Tahran, Katar’ın veya Kuveyt’in Körfez ülkeleri ile İran’ı bir araya getiren kapsamlı bir diyalog kurma çağrısına yanıt olarak Körfez ülkeleriyle diyaloğa hazır” açıklamasında bulundu.
Suudi Arabistan’ın tutumu açık; İran ve bölgedeki terörist gruplara verdiği destek Körfez için bir tehdit oluşturuyor.
El-Ula zirvesi sonrasında açıklamalarda bulunan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, başta İran rejiminin nükleer programı olmak üzere, balistik füze programı ve milisleri aracılığıyla bölgedeki yıkıcı faaliyetleri sebebiyle oluşturduğu tehdide karşı ortak çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan Selami, “İran, uluslararası imajını iyileştirmek için Körfez ülkeleriyle diyalog yapmak istiyor. Girişimleri nafile, bölgedeki sabotaj eylemlerini durdurmayacak. İran, bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik sürekli çabaları doğrultusunda Irak’taki milislerini Suudi Arabistan’a saldırmaya teşvik edebilir.”
Irak içinde Suudi Arabistan ile Irak arasındaki yakınlaşmaya karşı yükseltilen seslere rağmen ikili ilişkilerde yakınlaşma sürüyor. Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi’nin geçen yılın sonlarındaki çalışmalarının sonuçları doğrultusunda iki ülke arasındaki ilişkiler güçlendiriliyor. Konseyin çalışmalarının sonuçlarına göre iki ülke aşırılık ve terörizm tehdidi ve sınırların korunmasında ortak işbirliği yapacak.