Myanmar’daki askeri darbe Arakan krizini şiddetlendiriyor

Arakanlılar kendilerini korumakta başarısız olmasına rağmen, umutlarını Aung San Suu Çii liderliğindeki demokratik sürece bağlamıştı

Myanmar ordusu, kasım ayında yapılan ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi’nin (NLD) ezici çoğunlukla kazandığı parlamento seçimlerinde hile yapıldığını öne sürerek, askeri darbe gerçekleştirdi.

Ordu, Suu Çii ve diğer üst düzey yetkilileri göz altına alarak, yönetime el koyduğunu ve bir yıl boyunca ülkeyi yöneteceğini açıkladı.

Birkaç hafta önce ordu, NLD’nin parlamentodaki sandalyelerin yüzde 83’ünü kazandığı seçimlerde hile yapıldığını iddia etti.

Ordu Sözcüsü Zhao Min Tun, geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını bahanesiyle seçimlerin adil ve özgür olarak düzenlenmediğini söyledi.

Arakanlılara yönelik baskı

Myanmar ordusunun sivil yönetimi devirerek, siyasi sahneyi tamamen kontrol altına alması, askeri yetkililer tarafından vatandaşlık hakkı verilmeyen, 1824’te Myanmar’daki İngiliz sömürge dönemine kadar uzanan tarihsel koşullar nedeniyle Bangladeş’ten gelen göçmenler olarak görülüp ‘Bengalli’ olarak tanımlanan ve geçtiğimiz yıllarda ağır zulüm gören Arakanlı Müslümanlar için durumu karmaşıklaştırıyor.

Forbes dergisine göre Bangladeş’e kaçan Arakanlı mülteciler, ordunun tarihsel olarak Müslüman azınlığa karşı sürekli ‘baskı’ yapması nedeniyle şu an askeri darbe gerçekleşen Myanmar’da olan Arakanlı Müslümanlar için endişeleniyor.

Myanmar hükümeti ile ülkeye geri dönüş görüşmelerine katılan Arakanlı liderlerden Dil Muhammed, dünyanın dört bir yanındaki hükümetleri ‘ne pahasına olursa olsun’ ülkede demokrasiyi yeniden tesis etmeye yardım etmeye çağırdı.

Ülkenin fiili lideri ve Nobel Barış Ödülü sahibi Suu Çii, 2015 seçimlerinde ezici bir zaferle iktidara geldiğinde Arakan krizini ele alma sözü verdi.

Ancak, 2017’de Arakanlı bir grup militanın güvenlik güçlerine saldırmasına cevaben ordunun gerçekleştirdiği geniş çaplı ‘öldürme ve baskı’ eylemleri ile şiddet tekrar patlak verdiğinde, Suu Çii yüzbinlerce kişinin yerlerinden edilmesini engelleyemedi.

Suu Çii, 2019’da Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki ifadesinde ordunun Arakanlı Müslümanlara ‘etnik temizlik’ yaptığına ilişkin ilgili suçlamaları reddetti.

Çii, tüm iddiaların ‘yanlış bilgi’ olduğunu söyleyerek, ‘teröristler’ olarak nitelendirdiği militanları suçladı ve ‘hukukun üstünlüğünü’ uyguladıklarını öne sürdü.

Arakanlı bir mülteci, “Demokratik süreçte haklarımızı elde etme umudumuz vardı ancak Suu Çii bize yardımcı olmadı. Şimdi Myanmar’ın yakın vadede demokratik bir geleceği yok gibi görünüyor. Myanmar’daki Arakanlı Müslümanların akibeti konusunda çok endişeliyiz” diyerek, askeri darbeye atıfta bulundu.

Mültecilerin geri dönüşü

Askeri darbe ayrıca, Suu Çii hükümetinin ‘yerlerinden edilmiş Arakanlıları geri alma’ taahhütünü yeni rejimin yerine getirmeyeceğine dair endişeleri artırdı.

2017’de yaklaşık 750 bin Arakanlı, Myanmar ordusu ve aşırılık yanlısı Budist grupların saldırıları sonucu Bangladeş’e kaçtı.

Birleşmiş Milletler’in (BM) ‘etnik temizlik operasyonu’ olarak tanımladığı eylemler nedeniyle ülkeden kaçan Arakanlılar, önceki şiddet dalgaları nedeniyle daha önce Bangladeş’e sığınan 200 bin mülteciye katıldı.

Yerinden edilmiş Arakanlıların kitlesel akını, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasıyla şartların daha da zorlaştığı kamplardaki yükü artırdı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) göre, Bangladeş’te Myanmar sınırına yakın kamplarda yaklaşık 860 bin Arakanlı yaşıyor.

Yaklaşık 150 bin Arakanlı bölgedeki diğer ülkelere sığınırken, 600 bini de hala Myanmar’da yaşıyor.

Bangladeş, 2019’da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) artık daha fazla mülteci alamayacağını bildirdi.

Koronavirüs salgını ışığında durum kötüleşirken, binden fazla Arakanlı mülteci Bengal Körfezi’nde yer alan ve sürekli kasırga ve sellere maruz kalan Bhasan Char adasına yerleştirildi. İnsan hakları grupları ve BM, Bangladeş’in bu kararını eleştirdi.

Bangladeşli yetkililer yüz binlerce mülteciyi Arakan’daki evlerine geri döndürme sürecinin önümüzdeki haziran ayında başlamasını beklerken, Çin’in arabuluculuğunda Myanmar ile Ocak ayında varılan ‘mültecilerin geri dönüşü’ anlaşması belirsizliğini koruyor.

Myanmar hükümeti ile 19 Ocak’ta yapılan görüşmede ülkesini temsil eden Bangladeş Dışişleri Bakanı Mesud bin Mümin, “Arakanlıları sınır dışı etmenin mart ayında başlamasını önerdik. Ancak Myanmar, bazı lojistik nedenlerden dolayı daha fazla zamana ihtiyacı olacağını bildirdi. Görüşmemizden sonra mültecilerin Myanmar’a geri gönderilmesine haziran ayına kadar başlayacağız gibi görünüyor” dedi.

Şarku’l Avsat