ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie (CENTCOM)

‘İran bölgedeki en büyük tehlike olmaya devam ediyor’

CENTCOM Komutanı McKenzie: İran ve terör örgütleri bölgedeki en büyük tehlike olmaya devam ediyorlar

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, İran ve terör örgütlerinin bölgedeki ana tehdit olmaya devam ettiğini bildirdi. McKenzie, kuvvetlerinin bölgedeki askeri varlığının üç önceliği olduğunu belirttiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“El-Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin yanı sıra bölgedeki istikrarsızlaştırıcı davranışlarla yüzleşmek ve Rusya ile Çin’in stratejik bölgede genişleme girişimlerine karşı çıkmak yönünde adımlarımız sürüyor.”

ABD’li Komutan, Washington’daki Orta Doğu Enstitüsü ile gerçekleştirdiği sanal seminerde, İran’ın istikrarsızlaştırma faaliyetlerini ‘Irak, Suriye ve Yemen’deki istikrarsızlığın ana nedeni’ olarak nitelendirdi. McKenzie, ülkelerin halklarının koronavirüs salgını karşısında gerekli yardımları temin etmesini engelleyen söz konusu tarafların tehlikesine dikkat çekti.

Bölgede konuşlanmış kuvvetlerin ‘müttefiklerle koordinasyon içinde her türlü bölgesel tehdide karşı koyacak yeteneklere sahip olduğunu’ vurgulayan McKenzie, ABD’lilere güvence verdi. CENTCOM Komutanı, mücadele kapsamında bölge ülkeleri arasında güçlü ortaklıklar kurmaya çalışıldığını kaydetti. Kenneth McKenzie, 2019’da petrol tankerlerine ve Suudi petrol tesislerine düzenlenen füze saldırılarına dikkat çekti. Kuvvetlerinin, İran tarafından gerçekleştirilen korsanlık ve ticari gemilere yönelik saldırılar karşısında su yollarını korumak için müttefiklerle koordinasyonu artırmak ve denizdeki varlıklarını desteklemek için çalıştığının altını çizdi.

McKenzie, ABD Başkanı’nın İsrail’i CENTCOM’un sorumluluğuna dahil eden anlaşmayı imzalamasının, İran’ın sabotaj faaliyetleri karşısında Tel Aviv ile birçok Arap ülkesi arasında koordinasyonu mümkün kıldığını dile getirdi. McKenzie, özellikle bazı Arap ülkelerinin, İran’la mücadelede İsrail ile iş birliği yapmaya hazır olduklarını açıkça beyan etmelerinin ve İbrahim Anlaşmaları’nın koordinasyonu kolaylaştırdığını belirtti. ‘İran’ın da kendi seçeneklerinin mevcut olduğunun’ altını çizdi. Komutan ayrıca İran’ın ‘istikrarı bozucu faaliyetlerini sonlandırması ve Irak, Suriye ve Yemen’in güvenliğini ve istikrarını tehlikeye atan milisleri ve silahlı grupları desteklemeyi durdurması’ çağrısında bulunulduğunu kaydetti.

Kenneth McKenzie sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail ordusu ister Suriye ister Irak- Suriye sınırlarında olsun İran milislerinin artmasına yönelik girişimlerle karşı karşıya. Buna karşı gelme konusunda büyük bir yetenek sergilediler. Ayrıca bu alanlarda DEAŞ’ı ortadan kaldırma operasyonlarımızı da güçlendirdiler. İsrail’in bu alanda oynadığı rolü desteklemeye odaklanmamızı sağlayan neden de budur. ABD askeri operasyonları, 11 Eylül 2001 saldırılarından bu yana terör örgütlerinin mevzilenmesinin engellemeye ve yalnızca Afganistan’ı değil, petrol kaynaklarını tehdit ederek ve dünya genelinde enerji piyasalarının istikrarını etkileyerek’ tüm bölgenin tehdit edilmesine de odaklandı. ABD kuvvetleri, bu örgütlerin genişlemesi ve milisleri aracılığıyla İran müdahalesinin artması ile birlikte bölgenin istikrarına dikkat etmek ve odaklanmak zorunda kaldı.”

ABD’li Komutan, “Irak’ta DEAŞ’a karşı yürütülen savaş, Uluslararası Koalisyon ile iş birliği içinde birçok başarıya imza attı” diyerek DEAŞ tehdidinin, sahadaki yenilgisinden sonra stratejik bir tehdit oluşturmamasına rağmen devam ettiğini hatırlattı. McKenzie, DEAŞ’ın Irak’tan Suriye’ye ve Yemen’e kadar uzanan bir tehlike olduğu uyarısında da bulundu. “Terörizm karşısında halen üstünlüğe sahibiz. Ancak bu yeterli değil” diyen ABD’li Komutan, “DEAŞ’ın radikal ideolojisi ortadan kaldırılmadıkça, saflarına yeni unsurların eklenmesi yeteneğini durdurmak zor olacaktır” ifadelerini kullandı.

Komutan, DEAŞ ve İranlı milisler tarafından saldırıların çoğunun insansız hava araçlarıyla gerçekleştirildiğini ve bu durumun mücadele sürecini zorlaştırdığını kaydetti.

“CENTCOM’un Yemen’deki rolü oldukça önemli” diyen McKenzie, Suudi Arabistan’a Husiler veya İranlılar tarafından yapılan füze ve drone saldırılarına karşı savunmak için desteklemeye devam edeceklerini vurguladı. ABD kuvvetlerinin müttefiklerini savunmak için ne gerekiyorsa yapacağını kaydeden Kenneth McKenzie çatışmanın askeri bir çözümünün olmadığını ve müzakere yoluyla siyasi bir çözüme ulaşılması gerektiğini dile getirdi. McKenzie, İran’ın tehditleri karşısında CENTCOM’un Körfez ülkeleriyle olan ortaklığını geliştirmek için çalıştığını söyledi.

McKenzie, Afganistan’a ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Afgan hükümetinin Taliban ile barış anlaşmasına varmasına destek verdiklerini belirten McKenzie ülkede halen yaklaşık 5 bin askeri olan Uluslararası Koalisyon tarafından Afgan güçlerinin eğitimine devam edeceği sözü verdi.

Eski Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford’un Başkan Joe Biden’a ‘Taliban anlaşmaya tam olarak uymadığı sürece, Afganistan’dan askerlerini çekmeme’ önerisine ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan McKenzie sözlerini şöyle sürdürdü:

“Taliban, Koalisyon güçlerini hedef almamasına rağmen halen şiddetli saldırılara imza atıyor. ABD güçleri, anlaşmayı uygulama yükümlülüklerini takip ediyor. Ancak en iyi seçenek, anlaşmaya saygı duymasını zorunlu kılmak için Taliban ile müzakereye devam etmektir.”

McKenzie ayrıca ABD güçlerinin yükümlülükleri gözden geçirdiğini ancak henüz bir karar alınmadığını söyledi.

Şarku’l Avsat