Suudi Arabistan’da yargı kurumlarında reform yapacak 4 yeni kanun tasarısı hazırlandı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkenin son birkaç yılda yasama sistemini geliştirmek için ciddi adımlar attığını söyleyerek, Kişisel Statü Kanunu, Sivil İşlemler Kanunu, İhtiyari Cezalar Kanunu ve Kanıt Sistemi Kanunu isimli dört kanun tasarısı hazırlandığını bildirdi.

Bu kanun tasarılarının daha sonra Bakanlar Kurulu ve yasama sürecine uygun olarak Şura Meclisi’ne incelenmek ve değerlendirilmek üzere sunulacağını bilgisini de verdi.

Söz konusu yeni kanunlar, Suudi Arabistan ve liderliğinin, 2030 Vizyonu kapsamında benimsenen reform sistemi çerçevesinde, kanuni ve adli prosedürlerde güvenilirliğin artırılması ve gözetim mekanizmalarının iyileştirilmesine katkıda bulunacak şekilde sivil devleti güçlendirme konusundaki kararlılığını yansıtıyor.

Yeni kanunlar çıkarıldıktan sonra toplumun ihtiyaçları, istekleri ve çağın gerekleri doğrultusunda medeni hakların artırılması ile yargı ve yürütme makamlarına güveninin güçlendirilmesini sağlayacak.

Adalet ve şeffaflık ilkelerini pekiştirmek, insan haklarını güvence altına almak, yargının etkinliğini artırmak ve yolsuzlukla mücadele etmeye katkı sunacak.

4 yeni kanun, İslam Şeriat hukuku hükümleri ile ülkenin ilke ve değerlerine uygun olarak yargı alanındaki en son gelişmeleri, yasal uygulamaları ve modern uluslararası uygulamaları ele alıyor.

Kişisel Statü Kanunu, aileye ilişkin hükümleri ayrıntılı olarak ele alarak, eş ve çocukların haklarını güvence altına alıyor. Nişan, evlilik, velayet ve nafaka hükümlerini içererek, vasiyet ve miras ile ilgili hükümleri düzenleyecek olan kanun, ailenin toplumdaki konumunu ve bağlarını güçlendirmeye ve ayrıca çocuğun çıkarlarını gözetmeye katkıda bulunacak.

Sivil İşlemler Kanunu, ilişkilerde bireyler arasındaki ilişkiyi düzenlemek için referans olacak, kişiler arasındaki ihtilaf durumlarını azaltacak ve yargılanma süresini kısaltacak.

Kanıt Sistemi Kanunu ise, tanık ifadesi, yazılı kanıt, dijital kanıt, hakkın tanınması ve diğer yöntemler gibi kanıt kurallarını oluşturmak için medeni ve ticari işlemlerde hakların tesis edilmesi alanında büyük bir gelişme olarak kabul ediliyor.

İhtiyari Cezalar Kanunu da, ‘Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz’ hükmünü içeren Anayasa’nın 38. maddesi uyarınca ceza adaletinin sağlanmasına katkı sağlayacak.

Şarku’l Avsat