Husilerin Kasif olarak adlandırdığı ve İran yapımı Ebabil’n kopyası olan İHA dün Suudi Arabistan'ın güneyindeki Koalisyon güçleri tarafından imha edildi. (Şarku’l Avsat)

Yemen’deki Koalisyon Güçleri: ‘Uluslararası Abha Havalimanı’na yapılan saldırı savaş suçudur’

Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’ndan dün yapılan açıklamada, İran destekli Husi milisleri tarafından Uluslararası Abha Havalimanı’nı (Suudi Arabistan’ın güneyinde) hedef alan bir terör saldırısı gerçekleştiği duyuruldu

Koalisyon, saldırı sırasında alanda bulunan sivil bir uçakta yangın çıktığını bildirdi. Söz konusu yangının kontrol altına alındığı bilgisini paylaştı. Ayrıca, Abha Havalimanı’nı hedef alma girişiminin bir savaş suçu olduğu ve seyahat eden sivillerin hayatlarını tehlikeye attığı vurgulandı. Sivillerin ve sivillere ait hedeflerin korunması için gerekli tüm önlemlerin alındığı vurgulanan açıklamada, terörist milislerin uluslararası insani hukuka göre yargılanacağı belirtildi.

Al-Arabiya televizyonunun haberine göre ABD Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili yaptığı  açıklamada, “Krallıktaki müttefiklerimizin yanında olacağız. Yaptırımlar da dahil olmak üzere Husilerle mücadele başa için seçeneklerimiz bulunuyor” ifadesini kullandı.

Koalisyon güçleri, Abha Havalimanı’nı hedef alan Husi terör saldırısında kullanılan patlayıcı yüklü insansız hava aracının enkazının kalıntılarına ait fotoğrafları paylaştı. Saldırının farklı milletlerden yüzlerce sivilin hayatını tehlikeye attığı belirtilen açıklamada “Bu terör saldırısı Husi milislerinin ve arkasında duranların tavrını doğruluyor. Bu bir savaş suçudur ve uluslararası insan hakları hukukunun da açık bir ihlalidir” denildi.

Enkaz kalıntılarının görüntülerinden, patlayıcı yüklü İHA’nın İran yapımı Ebabil T tipi İHA’nın bir kopyası olan “Kasif” olduğu anlaşılıyor.

Koalisyon güçleri dün, İran destekli Husilerin Suudi Arabistan’ın güneyine gönderdiği patlayıcı yüklü iki insansız hava aracının imha edildiğini duyurmuştu.

Koalisyon Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki yaptığı açıklamada,  Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetleri’nin dün akşam terörist Husi milisleri tarafından güney bölgesindeki sivilleri ve sivil yerleşimleri hedef almak amacıyla sistematik ve kasıtlı bir şekilde fırlatılan patlayıcı yüklü iki İHA’yı imha etmeyi başardığını bildirdi.

Terörist Husi milislerinin kasıtlı olarak sivilleri ve sivil yerleşim bölgelerini hedef aldığını belirten Maliki, Koalisyonun Husilerin saldırılarını uluslararası hukuka uygun olarak etkisiz hale getirmek için gerekli önlemleri alacağını vurguladı.

Koalisyon tarafından yapılan açıklamanın ardından Yemen’deki Husi milisleri, Suudi Arabistan’daki Uluslararası Abha Havalimanı’nı 4 İHA ile hedef aldıklarını duyurdu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Yemen hakkındaki kararının uygulanmasını takip etmekle ilgilenen Yaptırımlar Komitesi’ndeki uzmanlar grubunun geçen ayın başlarında BMGK’ya sunduğu son raporda, Husilerin Krallık’taki sivil hedeflere yönelik saldırılarının devam etmesinin barışa, güvenliğe ve istikrara karşı bir meydan okuma olduğu kaydedildi.

Uzmanlar, 2020 yılı boyunca Suudi Arabistan’ın hedeflendiği saldırıları inceledikleri raporda şunları kaydetti:

“Husiler, Suudi Arabistan’daki sivil hedeflere bir dizi füze ve insansız hava aracı kullanarak saldırmaya devam ediyor. Ayrıca Kızıldeniz’de düzenli olarak el yapımı patlayıcı yüklü cihazlar patlatılıyor. Suudi ordusu saldırıların çoğunu engellese de Husilerin Yemen dışından destekle güç gösterme yeteneği, bölgesel istikrar için bir tehdit oluşturmaya ve yaklaşan barış müzakerelerine de meydan okumaya devam ediyor.”

Raporda Husilerin Suudi Arabistan’ı Krallığı hedefleyerek füze kullanımı da dahil olmak üzere hava saldırılarının sıklığını artırdığı ve el yapımı patlayıcı cihazlarla saldırılar düzenlemeye devam ettiği belirtildi. Husilerin eylemlerinin barış, istikrar ve güvenlik için bir meydan okuma olduğu kaydedilen açıklamada, bu saldırıların uygulanmasının ancak silah ve bileşenlerinin tedariki ile mümkün olabileceği ve bunun da silah yasağının ihlali anlamına geldiği ifade edildi.

Beyaz Saray, Husilerin Abha Havalimanı’na düzenlediği saldırıyı kınayarak, Washington’ın Yemen krizine barışçıl bir çözüm bulma çabalarını sürdüreceğini vurguladı. Al-Arabiya TV’nin Beyaz Saray Sözcüsü’nden aktardığı habere açıklamada “Husiler, Suudi Arabistan’ı hedef almaya çalışarak Yemen’deki savaşı uzatmak istiyor” denildi. Ayrıca Yemen’de barışçıl bir çözüme ulaşmak için çalışmaların devam edeceğinin vurgulandığı kaydedildi.

Al-Arabiya’nın haberine göre ABD Dışişleri Bakanlığı”Husiler ve onlara destek sağlayan Tahran üzerinde baskılar sürecek. Onlarla başa çıkmak için yeni mekanizmaları tartışacağız” açıklamasında bulundu.

Birleşik Arap Emirlikleri de (BAE) söz konusu saldırıyı “terörist ve korkakça” olarak nitelendirerek şiddetle kınadığını ifade etti. BAE Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Abha Havalimanı’nı hedef alan saldırının tehlikeli bir saldırı olduğu vurgulandı. Bu korkakça eylemin sivillerin ve yolcuların güvenliğini ve hayatını tehdit ettiğinin altı çizildi. Ayrıca saldırının Husi tehditlerine karşı sivil halkı korumak amacıyla gerekli tüm önlemleri almayı gerektiren bir savaş suçu olduğu kaydedildi.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref de eylemi “korkakça bir terörist saldırı ve hayatları tehlikeye atan bir savaş suçu” olarak değerlendirerek kınadı. Hacref açıklamasında teröristlerin, uluslararası insan hakları hukuku kuralları uyarınca sorumlu tutulması gerektiğini vurguladı.

Yemen hükümeti de saldırıyı kınadı. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Abha Havalimanı’nın hedef alınması tam teşekküllü bir savaş suçudur. Ayrıca bu, Husi milislerinin İran silahları ve uzmanları ile gerçekleştirdiği terör saldırılarının da bir uzantısıdır. Bölgede güvenlik ve istikrarı bozmaya yönelik İran gündemi uygulanarak, yerleşim birimleri, havaalanları, limanlar ve enerji üretim altyapısı hedef alındı.”

Mısır hükümeti dün yaptığı açıklamada Abha Havalimanı’nı hedef alan saldırının yanı sıra Krallık’ın topraklarına yöneltilen düşmanca eylemleri nedeniyle Husi milislerini sert ifadelerle kınadı.

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı da Husilerin düşmanca terör eylemlerinin devam etmesinin bölgedeki güvenlik ve istikrar için oluşturduğu tehlikeye dikkat çekti. Bunun, sivilleri ve sivil bölgeleri hedef alarak uluslararası ve insan hakları hukukuna açıkça meydan okunduğunu açıkça gösterdiğini vurguladı.

Bahreyn hükümeti de sivil yerleşimleri ve sivilleri hedef alan ve güvenliği baltalayan korkakça eylemlere karşı aldığı tedbir ve önlemlerde Krallık ile dayanışma içinde olunduğunu, sağlam ve kararlı tutumunun devam ettiğini bildirdi.

Ürdün de saldırıyı kınayan ülkeler arasındaydı. Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dayfullah el-Fayiz, “tekrarlanan korkakça terörist saldırıların” devam etmesine karşı ülkesinin tutumunun sabit olduğunu belirterek Suudi Arabistan’ın ve halkının güvenliğini tehdit eden her eyleme karşı Ürdün’ün Krallık ile dayanışma içinde olacağını vurguladı.

Lübnan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Krallık’ın egemenliğini, güvenliğini ve istikrarını tehdit eden saldırılar karşısında Suudi Arabistan ile dayanışma içinde olunacağı belirtildi. Bakanlık açıklamada, masum sivillerin hedef alınmasını şiddetle kınayarak tüm uluslararası yasalara bağlılık ve saygı duyulması çağrısında bulunuldu.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Dr.Yusuf el- Useymin, sivilleri ve sivil yerleşimleri hedef alan Husilerin ve arkasındakilerin devam eden saldırıları ve milislere para ve silah desteği sağlanmasını kınadı. İİT’nin güvenliğini, istikrarını ve topraklarındaki vatandaşları ve sakinlerini korumak için alacağı tüm önlemlerde Suudi Arabistan’ın yanında olacağını vurguladı.

Arap Parlamentosu Başkanı Adil el Usumi dün yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu saldırı, Husi milislerinin terörist tutumlarını kanıtlıyor. Ayrıca sivilleri sürekli hedef alması nedeniyle savaş suçları işlediğini ve Uluslararası Abha Havalimanı’nı kullanan binlerce yolcu, vatandaş ve farklı milletten insanları tehdit ettiğini de açıkça ortaya koyuyor.”

Şarku’l Avsat