Husiler, Yemen’in sınırlarını yeniden çizmeye çalışıyor

Husilerin Eylül 2014’te Yemen’in başkenti Sana’ya saldırarak askeri darbe yapmasının ardından grubun lideri Abdulmelik el-Husi, o dönemki Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi’ne grubun hakkı olarak kuzeyi alacaklarını, daha sonra güney için görüşeceklerini belirtmişti

Grup daha sonra Yemen’in güney eyaletlerine saldırılarına başlarken, 6 yıllık savaşın ardından bugün, 1990’da Yemen Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra birleşen Kuzey ve Güney sınırlarını yeniden çizmek için çabalıyor.

Yemenli siyasetçiler Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, o dönemki BM Yemen Özel Temsilcisi Cemal bin Ömer’in milislerin lideri ile yaptığı görüşmede, Husilerin Sana saldırılarını sonlandırması için ikna etmeye çalıştığını ve iktidarı ele geçirme sonucu karşılaşacakları iç ve dış direniş tehlikeleri konusunda uyardığını ancak başarısız olduğunu belirtti.

Husi grubu, kabul görmemesine rağmen kuzey valiliklerinin sakinlerini temsil ettiğini iddia ediyor. Kontrolü altındaki valiliklerin çoğu, coğrafi konumlarından dolayı başkent, Zimar ve Rayime valilikleri hariç, çatışmalara ve savaşlara tanık oluyor. Milisler halen bu sınır çizgilerini belirlemek için çalışıyorlar.

Bölge sakinleri Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Husilerin İbb vilayetinin bir parçası olan ve önceki sınır hattına en yakın müdürlük olarak kabul edilen Demt ilçesine bağlı ed-Dali valiliği için bir yönetim binası inşa etmeye başladığını belirtti. Husilerin saldırılarına başladıktan 3 yıl sonra kuzeyi güneye bağlayan ana ticari yolu Aden limanına kapatmayı hedefleyerek bu bölgedeki çatışmaları sürdürdüğünü kaydettiler.

Aynı durum, Dali eyaletinin Taiz eyaleti ile sınırları için de geçerli. Husiler, Taiz’in bir parçası olan el-Haşa Müdürlüğü’ne saldırmış ve milisler daha önceki sınırın yanında bulunan bu müdürlüğün etrafında konuşlandırılmıştı. Grup, herhangi bir komşu bölgeye ilerlemeye çalışmadı.

Lahic vilayetinde ise Husi milisleri, Aden vilayetinden sınır dışı edildikten sonra Lahic vilayeti ile en yakın sınır noktasını oluşturan Hayfan bölgesi gibi eski sınır bölgelerinde konuşlanmaya çalıştılar. Aynı durum el-Beyda ve Abyan vilayetlerinde de geçerliydi. Husiler, Yemen iki bölgeyken eski sınır bölgeleri olan el-Beyda’ya bağlı Mukayras ve Akabe Sera ilçesinde konuşlanmışlardı.

Milisler artık tüm güçlerini, önceki sınırların çizilmesini tamamlamak ve petrol ve gaz kaynaklarına sahip olmak için Marib vilayetine doğru yönlendirdi. Ayrıca, ana elektrik santralini kontrol etmeyi ve Hadramut ile Şebve valiliklerindeki eski sınır bölgelerine ulaşmayı hedefliyorlar.

Grup bütün bunlara ek olarak, yeni yerel nakit para bastı. Bu durum, kuzeydeki hesaplarını güneyden ayıran telekomünikasyon şirketlerine de yansıdı. Hükümet kontrolündeki bölgelerdeki hiçbir tüketici artık milislerin kontrolündeki bölgelerden herhangi bir telefonun telefon veya internet faturalarını ödeyemez hale geldi.

Ticaret sektöründe ise, biri kuzeyde dolaşıma izin verilmek üzere Yemen para birimi için iki farklı değer bulunması ve Husi grubunun kontrolündeki valiliklerde hükümetin yeni nakit paralarla işlem yapmama kararının ardından, kontrolündeki bölgelere girişlerde gümrük bariyerleri oluşturuldu. Husiler tüccarları hükümet limanlarında ödedikleri dışında ek gümrük vergileri ödemeye zorlamaya başladılar.

Grup ayrıca bu sınır noktalarında, Yemen Standardizasyon, Metroloji ve Kalite Kontrol Kurumu (YSMO) tarafından incelenerek şartnamelere uygunlukları ve resmi bir şekilde girdikleri onaylandığı halde ve sahipleri yasal olarak belirlenen gümrük vergilerini ödemelerine rağmen ürünleri incelemek üzere Sana’ya aktarma gerekçesiyle 10 gün ila 2 hafta süreyle girişleri durduruyor.

Sana’daki Ticaret Odası’ndan üst düzey bir yetkili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Husilerin bu uygulamalarının ve Aden ve Mukalla limanlarını milis kontrolündeki alanlara bağlayan ana yolların kapatılmasının nakliye masraflarının ve malların çıktığı ülkeden Yemen limanlarına nakliye maliyetinin yüzde 100’e kadar artmasına neden olduğunu belirtti.

Yetkili açıklamasında, “Nakliye konteynırlarını Çin’den Aden’e taşıma ücretleri bin dolarsa, kuzeye taşıma maliyetleri iki bin dolara ulaşıyor” dedi.

Milisler ayrıca, güney valiliklerinden plakalı araçların ve tankerlerin, ek gümrük ücretleri ödemeleri dışında kendi kontrol alanlarında geçişlerini veya dolaşmalarını önleme kararı aldı. Husiler, hükümetin kontrolündeki bölgelerle temas noktalarında bulunan valiliklerde büyük gözaltı alanları oluşturdu.

Grubun temsilcileri bu araçları durdurarak gözaltına alıyorlar. Mağdur olan tarafın açtığı davaya ve idari mahkemenin bu adımın hukuka aykırı olduğuna karar vermesine rağmen gümrük vergilerini tekrar ödeyene kadar bölgeden ayrılmalarına izin vermiyorlar.

Şarku’l Avsat