Husiler cephelerden firar eden militanlarının peşine düştü

Sana’daki yerel kaynaklar, İran’ın silah ve finans desteği sağladığı Husi Ensarullah örgütü lideri Abdulmelik el-Husi’nin birkaç gün önce Husilere bağlı önleyici güvenlik biriminden saha ekipleri oluşturulmasını emrettiğini bildirdi. Ekiplere, militan toplama seferberliğini ve Husilerle savaşmayı reddeden denetçileri tutuklamanın yanı sıra, özellikle Marib cepheleri başta olmak üzere savaş alanlarından kaçanları takip ederek izini sürme görevlerinin verildiği ifade edildi.

Kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Marib cephesinde darbeci gruba yönelik devam eden peş peşe saldırıların Husi saflarında büyük maddi ve insani kayıplara yol açtığını, bunun da grubun geri kalan savaşçıları arasında panik ve korkuya neden olduğunu vurguladı. Aynı zamanda, iki haftadır şiddetli çatışmaların sürdüğü Marib cephesindeki Husi üyeleri arasında toplu silahlı kaçışların arttığı kaydedildi.

Husi grubunun şu anda saflarında yaşadığı savaşçı sıkıntısına değinen kaynaklar, özellikle yüzlerce savaşçının silahlarıyla Marib’in batısı ve kuzeybatısındaki Sirvah, Heylan, el-Muhdera, el-Kessara, Ragvan ve Medgal’deki savaş alanlarından silahlarıyla kaçtığını, bazılarının saha komutanlarının bilgisi olmadan gizli yollardan bölgelerine ve köylerine geri döndüğünü bildirdi.

Örgütün Sana’daki idari birimine yakın diğer kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, önleyici güvenlik biriminden sorumlu Aziz el-Ceradi adlı yetkilinin grubun liderinin emriyle cephelerden kaçanları takip etmek ve izini sürmek için özel ekipler kurduğunu belirtti. Ayrıca kaynaklar, eyalet ve ilçelerdeki grubun denetçilerinin tutuklandığını ve özel ekiplerin Marib ve diğer cephelere katılma konusundaki isteksizliklerinin nedenlerini, şiddetli militan eksikliğini gidermek için yeni savaşçıları seferber etmedeki başarısızlıklarını sorguladıklarını kaydetti.

Kaynaklara göre Husi istihbarat ve baskı ekipleri, bu direktiflerin ardından milislerin kontrolündeki 7 eyaletteki şehir ve köylerde yüzlercesinin tutuklanması ve kaçanların evlerini takip etmek ve baskın yapmak için kampanyalar başlattı.

Kaynaklar, ekip liderlerinin eyaletlerdeki grubun liderine bağlı olan denetçilere kaçanları takip etmeleri konusunda emirler verdiğini ve diğer savaşçıların kaçmasını önlemek için ailelerinin onları savaş meydanlarına dönmeye zorlamaları konusunda uyardığını bildirdi.

Aynı kaynaklara göre Husi milisleri, yüzlerce aileyi kaçan yakınlarının isimlerini koalisyon ve hükümet taraftarları listelerine dahil etme konusunda uyararak, bu durumun onları zorluklara ve ağır cezalara maruz bırakacağı tehdidinde bulundu.

Zimar eyaletinden yerel kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, grubun ekiplerinin Cumartesi ve Pazar günleri savaş alanlarından kaçan yaklaşık 45 milisi tutukladığını söyledi.

Kaynaklar, milislerin bölgelerden grubun saflarında ve cephelerinde (Mağrib Ans, Zimar şehri, Utme, el-Hada ve Anes) ırk ve soy ayrımcılığına şahit olmaları sonucu savaş alanlarını terk etmeye ve vilayetteki bölgelerine dönmeye karar verenleri tutukladığını belirtti.

Sana’daki Husi yönetim birimine yakın kaynaklar, bu kampanyanın Husi baskı ekiplerinin kontrolleri altındaki çeşitli bölge ve şehirlerde cephelerinden kaçanlara karşı yürüttüğü benzer kampanyalarla aynı zamana denk geldiğini bildirdi. Kaynaklar, başkent Sana ve kırsalında yaklaşık 190 savaşçının tutuklandığını, Ibb vilayetindeki ayrı bölgelerden ve Amran, Hacce, Mahvit ve Rayme bölgelerindeki ayrı şehir ve köylerden 105 kişinin yanı sıra 63’ten fazla kişinin tutuklandığını belirtti.

Kaynaklara göre Husi ekipleri yoğun güvenlik izleme kampanyalarıyla cephelerinden kaçanların izini sürmeye devam ediyor. Ayrıca ekipler kaçanları yakaladığında, onları savaşa dönme, hapis cezası veya işkence seçenekleri arasında bırakıyorlar. Husilere göre cepheden kaçış “isyan ederek İslam’dan ve Husi ideolojisinden ayrılmak” olarak değerlendiriliyor.

İran’ın Yemen’deki temsilcisi olan Ensarullah terör örgütü, geçtiğimiz yıllarda binlerce üyesinin Yemen’deki savaş cephelerinden kaçışını takip etmek için soruşturma ve saha ekipleri görevlendirdi. Milisler, Eylül ayının sonlarında Marib’in güneyi ve Cevf’in doğusunda çatışmaların yoğunlaşmasıyla çatışmalardan kaçan küçük yaştaki savaşçıların ailelerini, onları cephelere geri dönmeye zorlamaları için uyardılar. Ayrıca, yüzlerce unsurunun hükümet güçlerinin saldırıları ve Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap koalisyon güçlerinin hava saldırılarını yoğunlaştırması sonucu bölgeden kaçtıklarını bildirdiler.

Husi darbe grubunun lideri, Aralık 2019’un sonlarında sadece 3 hafta içinde 800’den fazla Husi militanının batı kıyısı cephelerinden kaçmasının ardından yüksek soruşturma komitesini ve takip ekiplerini görevlendirdi.

O dönemde bazı yerel raporlar, Husi Yüksek Komitesi’nin, grubun savaşçıları arasında Hudeyde’deki cephede artan toplu silahlı kaçışların nedenlerini araştırmak için Hudeyde’ye geldiğini belgeledi.

Söz konusu raporlar, Husi komitesinin ilk görevlerine, grubun denetçilerini oraya yönlendirerek, ön cephelerde bulunan unsurları toplu halde Baci ve Zebid şehirlerine nakletmeleri ve onlar için oralarda yoğun ideolojik kurslar düzenlemek ve bölgelerine tekrar göndermekle görevlendirdiğini bildirdi. Ayrıca Husilerin, artan firar vakalarının militanların dini inançlarındaki bir eksikliğin sonucu olduğunu iddia ettiklerini kaydetti.

Kaynaklara göre o dönemde Husi grubu en fazla firar vakasını Dureyhimi cephesinde kaydetti. Ardından Beyt el-Fakih bölgesindeki el-Cah cephesi, Hays cephesi, Hudeyde şehri ve Tuhayta cephesi yer aldı.

Şarkul Avsat