Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai vaaz verirken...

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai: ‘Kişisel çıkarlarına öncelik veren grupları desteklemiyoruz’

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve hükümeti kurmakla görevli yetkili Saad Hariri’nin istişarelere ve anlaşmalara mahkûm olduklarını söyledi. Rai patrikhanenin, kendisini Lübnan’ı kurtarmaktan uzak tutan herhangi bir yetkiliyi ya da anayasal yetkiye saygı göstermekten kaçınan, hükümetlerin kurulmasını engelleyen bir otoriteyi desteklemediğini vurguladı. Ayrıca kişisel hedeflerine Lübnan’dan daha fazla öncelik veren hiçbir gruba da destek vermediğini kaydetti.

Rai, 28 Mart’taki pazar ayininde şu açıklamalarda bulundu;

“Keşke siyasi yetkililerimiz ve hükümetin kurulma sürecinde feshetme ve bağlantı kurma yetkisine sahip olanlarımız, güçlerinin ve meşruiyetlerinin kaynağı olarak susmayan halkın sesini dinleselerdi. Siyasi grup, özellikle de Beyrut Limanı’ndaki patlamadan sonra gerçeklere gözlerini açarlarsa, davranışlarını değiştirirlerse ve Lübnan’ı kurtarmak için çalışırlarsa, halkın algısını değiştirebilirler. Ancak yetkililerin çoğu hata, başarısızlık ve ilgisizlik konularında oldukça aşırıya kaçtı. Hatta bazıları yabancı ülkelerin çıkarlarına öncelik verdi ve kendilerini seçenlerin akıbetlerini sorgulamadı. Ardından düştüler ve Lübnan uğruna fedakârlık yapan bu halka liderlik etmeye uygun olmadıklarını gösterdiler.

Bu durumu kabul etmediğini ifade eden Maruni Patriği, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Lübnan devletini ve halkını bu trajik duruma getiren tüm siyasi yetkilileri kınıyoruz. Patrikhane, hiçbir zaman kendisini Lübnan’ı kurtarmaktan uzak tutan herhangi yetkiliyi veya anayasal yetkiye saygı göstermekten kaçınan, hükümetlerin kurulmasını engelleyen bir otoriteyi desteklemedi. Ayrıca Lübnan’ın egemenliği ve bağımsızlığı pahasına kişisel hedeflerine öncelik veren hiçbir gruba da destek vermedi. Umuyoruz ki Cumhurbaşkanı ve hükümeti kurmakla görevli yetkili, Taif’ten sonra, 1990 anayasa değişikliklerinden bu yana ortaya koyulan kurala göre karşılıklı güven ve ortak sorumluluk temelinde, istişare ve anlaşma ile yönetildiklerinin farkına varacaklardır. Kriterleri birlikte belirler ve bakanları seçerlerse daha sonra hükümetin oluşumu üzerinde de anlaşırlar.”

Diğer yandan Beyrut’ta Rum Ortodoks kilisesi piskoposu İlyas Aude de hükümetin kurulmasının karşısındaki engelleri eleştirdi. Pazar ayininde konuşan Aude şu ifadeleri kullandı:

“Herkesin ülkenin ve toplumun çıkarlarından önce kendi kabilesinin payını ve çıkarını istediği kabileci bir performans nedeniyle bir ülkede hükümeti kurma sürecinin duraksaması utanç verici. Milyonlarca insanın açlıktan ölmesi, yüzlerce işletmenin kapanması ve onlarca sektörün iflas etmesi pahasına bile herkes kendi kabilesinin çıkarını düşünüyor. Hangi çağda yaşıyoruz? Kurtuluş istiyorsak mezhep zincirini kırmalıyız. Çözüm, vatan sancağının gölgesindedir. Kimden gelirse gelsin zorbacılık mantığı reddedilmektedir. Kendi çıkarlarınızı halkın çıkarının önüne koyduğunuz yeter. Lübnan’da hiç kimsenin, kim olursa olsun ülkenin ve halkının kaderinden kendini soyutlaması uygun değildir.”

“Yakın geçmişte uzlaşıya dayalı demokrasiyle bizi kucakladılar” diyen İlyas Aude zorbalığın devam edemeyeceğini vurguladı:

“Krizden çıkmak için çıkarları kabul etmenin, yetkililer arasında anlaşmanın ve tek, özgür ve bağımsız bir ulus fikri etrafında dönmenin gerekli olduğu bir zamanda meydan okuma ve sindirme dili reddedilmektedir. Zorbalık devam edemez. Vatan kalıcı olan şeydir. Bu nedenle konuşmayı bırakmak, kotalardan çekilmek, iktidarı paylaşmak, gece gündüz çalışan bir hükümet kurmak, halkı ve yurtdışını rahatlatacak bir dizi reform başlatmak gerekiyor. Başkalarının mücadelelerinin bedelini ödememek için bu zor durumda Lübnan’ı bölgenin çatışmalarından uzak tutalım. Lübnan bizim vatanımızdır ve onun bağımsızlığı, özgürlüğü, istikrarı ve sınırları dışında yaşananlardan uzak olması herkese fayda sağlayacaktır.”

Aude konuşmasında yetkililere de seslendi:

“Bir kez daha vicdanlarınıza sesleniyoruz: Bağımlılıklarınızı, hırslarınızı ve kazançlarınızı bir kenara bırakın ve Lübnan’dan geriye kalanları kurtarmak için gerekli reformları ve çalışmaları yürüten bir hükümet kurun.”

Şarkul Avsat