Prens Selman, çılgın projesiyle küresel ısınmayı durdurabilecek mi?

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının bir parçası olarak, yakında ‘Yeşil Suudi Arabistan Girişimi’ ve ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin başlatılacağını açıkladı. Bu iki girişimin doğayı korumak için ülke ve bölgenin yönünü çizeceğini, bu anlamda küresel hedeflere ulaşılmasına önemli ölçüde katkıda bulunacağını bildirdi.

Ülkesinin bu iki girişimi ve buna ilişkin zaman çizelgelerini geliştirmek için kuruluşlar ve ülkeler de dahil olmak üzere tüm uluslararası ortaklarıyla çalışacağını belirten Veliaht Prens, Yeşil Suudi Arabistan Girişimi’nin detaylarının önümüzdeki birkaç ay içinde açıklanacağını belirtti. Yeşil Ortadoğu Girişimi hakkında ise önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde bölgesel bir forum düzenleneceğini dile getirdi.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’ya göre Muhammed bin Selman, “Önde gelen bir küresel petrol üreticisi olarak, iklim krizine karşı mücadeleyi ilerletme sorumluluğumuzun tam olarak farkındayız. Tıpkı petrol ve gaz döneminde enerji piyasalarını istikrara kavuşturmada öncü bir rol oynadığımız gibi, önümüzdeki yeşil çağa liderlik etmek için çalışacağız” dedi.

Suudi Arabistan ve bölgenin çölleşme gibi birçok çevresel zorlukla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Veliaht Prens şu ifadeleri kullandı;

“Toz fırtınaları bölgeye yılda 13 milyar dolara mal olurken, sera gazlarından kaynaklanan hava kirliliğinin Suudi vatandaşların ortalama ömrünü bir buçuk yıl kısalttığı tahmin ediliyor. Yeşil Suudi Arabistan Girişimi aracılığıyla, bitki örtüsünü artırmak, karbon emisyonlarını azaltmak, kirlilik ve toprak bozulumuyla mücadele etmek ve deniz yaşamını korumak için çalışacağız.”

Yeşil Suudi Arabistan Girişimi kapsamında önümüzdeki yıllarda ülkede 10 milyar ağaç dikileceğini söyleyen Muhammed bin Selman şöyle devam etti;

“Bu yaklaşık 40 milyon hektar bozuk arazinin rehabilite edilmesine ve mevcut ağaç kaplı alanın 12 katına çıkması anlamına geliyor. Hareket, toprakların ve mantar habitatlarının bozulmasını sınırlama amaçlı küresel girişimin hedeflerinin yüzde 4’ünden fazlasını ve 1 trilyon ağaç dikme küresel hedefinin yüzde 1’ini temsil edecek. Suudi Arabistan ayrıca, korunan alanların yüzdesini, mevcut küresel hedef olan yüzde 17’yi aşarak, yaklaşık 600 bin kilometre kareyi temsil eden toplam arazi alanının yüzde 30’undan fazlasına yükseltmek için çalışacak. Bunun yanı sıra deniz ve kıyı ortamlarını korumak için de girişimler başlatacak.”

Yeşil Suudi Arabistan Girişimi’nin, 2030 yılına kadar ülkenin elektrik üretiminin yüzde 50’sini sağlayacak yenilenebilir enerji projeleri aracılığıyla karbon emisyonlarını küresel katkıların yüzde 4’ünden fazlasını azaltmak için çalışacağını dile getiren Veliaht Prens, “Temiz hidrokarbon teknolojileri alanındaki projeler aracılığıyla 130 milyon tondan fazla karbon emisyonunu ortadan kaldıracak” şeklinde konuştu.

Suudi Arabistan’ın, Yeşil Ortadoğu Girişimi için Körfez ve MENA’daki ülkelerle çalışmaya başlayacağını belirten Muhammed bin Selman şu ifadelerle sözlerine devam etti;

“Ortadoğu ülkeleri ile ortaklaşa, Ortadoğu’da 40 milyar ek ağaç dikmeyi hedefliyoruz. Genel bölgesel ağaç dikme programının amacı, dünyanın en büyük yeniden ağaçlandırma programı ve Sahel’deki Büyük Yeşil Duvar projesinin iki katı büyüklüğünde 50 milyar ağaç daha dikmektir. Proje, bir trilyon ağaç dikme ve küresel karbon seviyelerini yüzde 2,5 azaltma küresel hedefinin yüzde 5’ini temsil eden 200 milyon hektar bozulmuş araziye eşdeğer bir alanı restore edecek.”

Ortadoğu’da temiz enerji üretim payının bugün yüzde 7’yi geçmediğini, bölgede petrol üretiminde kullanılan teknolojilerin verimli olmadığını söyleyen Muhammed bin Selman, “Suudi Arabistan, bölgede petrol üretimi kaynaklı karbon emisyonlarının yüzde 60’tan fazla azaltılmasına katkıda bulunacak bilgi aktarmak ve deneyim paylaşmak için bu ülkelerle birlikte çalışacak. Bu ortak çabalar, karbon emisyonlarında küresel katkıların yüzde 10’undan daha fazlasını azaltmayı hedefleyecek” diye konuştu.

Veliaht Prens, ülkenin maruz kaldığı yüksek sıcaklıklar, düşük yağış, yüksek oranda toz bulutları ve çölleşme gibi çevresel zorluklarla yüzleşmeye yönelik ciddi istek ışığında, bu iki girişimin 2030 Vizyonu’na uygun olarak geçtiğimiz yıllarda Suudi Arabistan’daki mevcut çevresel çabaları desteklediğini dile getirdi.

Suudi Arabistan’ın yerel olarak çevre sektörünü kapsamlı bir şekilde yeniden yapılandırdığını vurgulayan Veliaht Prens, 2019’da Çevre Özel Kuvvetleri’ni kurulduğunu, son 4 yılda doğal rezerv yüzdesinin yüzde 4’ten yüzde 14’ün üzerine çıkarıldığını ve bitki örtüsünün yüzde 40 artırıldığını söyledi.

Veliaht Prens ayrıca, bu iki girişimin, ülkenin uluslararası sorunlara yönelik öncü rolü ve geçen yıl G20 başkanlığı sırasında gezegeni koruma çabalarının bir devamı kapsamında geldiğinin altını çizdi.

Muhammed bin Selman şu ifadelerle sözlerini noktaladı;

“Yeşil Suudi Arabistan Girişimi ve Yeşil Ortadoğu Girişimini duyurmaktan gurur duyuyorum, ancak bu yalnızca bir başlangıç. Suudi Arabistan, bölge ve dünyanın iklim değişikliğiyle mücadelede çok daha ileri ve hızlı gitmesi gerekiyor. Başlangıç ​​noktamız göz önüne alındığında, daha yeşil bir geleceğe giden bu yolculuğa başlamak kolay olmadı. Ancak genel modernizasyon felsefemiz doğrultusunda, zor seçimlerden kaçınmıyoruz. Ekonomiyi ya da çevreyi korumak arasındaki yanlış seçimi reddediyoruz. İklim eylemi, rekabet gücünü artıracak, yeniliği tetikleyecek ve milyonlarca yüksek kaliteli iş yaratacaktır. Hem Suudi Arabistan’daki hem de dünyadaki gençler daha temiz, daha yeşil ve daha kapsayıcı bir gelecek istiyor ve bunu gerçekleştirmeyi onlara borçluyuz.”

Bilim insanları: İklim değişikliğiyle mücadelenin en etkili yolu milyarlarca ağaç dikmek

Bilim insanları ABD büyüklüğündeki bir alana milyarlarca dönüm ağaç dikmenin “iklim değişikliğiyle mücadele için bugüne kadarki en etkili yol” olduğunu ortaya koydu.

Yapılan bir araştırma doğal koşulları sayesinde kolayca ağaçlık ve ormanlık hale gelme potansiyeline sahip 900 milyon hektarlık (2,2 milyar dönüm) alanın ağaçlandırılmaya hazır beklediğini gösterdi.

Science adlı bilimsel yayında yer alan analize göre ağaçlar büyüyüp olgunlaştıkça 205 milyar ton karbonu emebilir ve depolayabilir.

Karbonun çoğunun atmosferden geldiğini varsayarsak dikilen ağaçlar Sanayi Devrimi’nden bu yana havaya salınan fazladan 300 milyar tonluk karbonun üçte ikisinin emilimine yardımcı olabilir.

Çalışmayı yapan Crowther Laboratuvarı’ndan İsviçreli bilim insanlarına göre “küresel ölçekte yeniden ağaç dikmek iklim değişikliğiyle mücadele için bugüne kadarki en etkili yol.”

Bunun aksine diğer uzmanlar da araştırmada öngörülen bu tür bir orman canlandırma çalışmasının atmosferden ne kadar karbon emebileceği konusundaki rakamların aşırı olduğunu ve esas fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon salımını ortadan kaldırmaya odaklanılması gerektiğini belirtti.

Araştırmanın yardımcı yazarı Profesör Tom Crowther şunları söyledi:

“Hepimiz ağaçlandırma yapmanın iklim değişikliği ile mücadelede rol oynayabileceğini biliyorduk, ancak bunun ne gibi bir etki yaratabileceği konusunda hiçbir bilimsel analiz yoktu. Çalışmamız ormanları yeniden canlandırmanın günümüz için en iyi iklim değişikliği çözümü olduğunu gösteriyor ve bu tip bir yatırımın haklı olduğunu sağlam kanıtlarla sunuyor. Bununla birlikte yeni ormanların olgunlaşması ve bahsedilen potansiyele ulaşması yıllar alacaktır. Gittikçe daha da tehlikeli hale gelen iklim değişikliğiyle mücadele için bugün var olan ormanları korumak, diğer çözüm yollarından sapmamak ve özellikle fosil yakıtları ekonomilerimizden uzaklaştırmaya devam etmek hayati önem taşıyor.”

Analiz için koruma altındaki alanlara ait yaklaşık 80 bin yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü kullanıldı. Bunlarla Arktik tundra, savan, açık ve sıkı ormanlardaki doğal ağaç örtüsü ölçüldü.

Crowther Laboratuvarı insan müdahalesinin düşük olduğu, tarım veya kentsel alan olarak kullanılmayan ormanların 1,7 milyar hektarlık alandan 1,8 milyara genişletilebileceğini ortaya koydu. Bu sayede de ekstra 900 milyon hektarlık ağaç örtüsü yaratılabilir.

Çalışmanın başyazarı Jean-Francois Bastin’in önderliğindeki araştırma ayrıca tarım alanlarında ve kentsel alanlarda da ağaç dikme potansiyeli bulunduğunu öne sürüyor.

Şarkul Avsat

Independent Türkçe