Kamışlı’nın merkez çarşısı ve Kürt bayrakları görülüyor (Şarku’l Avsat)

Suriyeli Kürt partiler arasındaki görüşmelerde başa dönüldü

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Yardımcısı Kürt liderlerle görüşmeleri yoğunlaştırıyor ve Kürt siyasi partileri görüşmelerde adım adım siyaseti izliyor.

ABD’nin Suriye Özel Temsilci Yardımcısı David Brownstein, Suriyeli iki Kürt siyasi harekete, Birleşmiş Milletler’in (BM) gözetimindeki Suriye barış görüşmelerine ve muhalefet platformlarına katılacak ortak bir heyet kurmak konusunda görüşmelerde başarılı olmak için çalışma çağrısı yaparken, iki Kürt siyasi hareket arasındaki görüşmelerin çıkmaza girmesiyle Kürt partiler yeniden başlangıç noktasına döndü. Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasındaki görüşmelerin başlamasının üzerinden 1 yıl geçti fakat bu süreçte atılımlar ve siyasi uzlaşmalar sağlanamadı.

Kürt parti liderleriyle çeşitli görüşmeler gerçekleştiren Brownstein, PYD ve ENKS çatısı altındaki partilerin yanı sıra Demokratik Suriye Meclisi’nin (DSM) yer alacağı ortak bir Kürt heyetinin kurulması amacıyla ABD yönetiminin Kürt partileri arasındaki diyaloğun başarılı olması için çalıştığını belirtti.

ENKS Başkanlık Heyeti üyesi ve yapının önde gelen müzakerecisi Selman Oso, Kürt partileri ile ABD tarafı arasında yapılan görüşmelerin içeriğine ilişkin bir soruyu Şarku’l Avsat’a yanıtladı. Oso, “Büyükelçi David Brownstein, bize, ABD yönetiminin Kürt görüşmelerinin başarılı olması ve bu çabaların Suriye’nin kuzeydoğusundaki tüm bileşenlerin ve partilerin yer alacağı kapsamlı bir yönetimle sonuçlanması yönündeki arzusunu iletti” diye konuştu. Oso, Brownstein’in, Kürt partiler arasında kurulması istenen ortak heyetin gelecek süreçte Suriye muhalefet platformlarına, Müzakere Yüksek Heyeti’ne ve Suriye krizinin çözümüne dair uluslararası barış görüşmelerine katılacağını söylediğini belirtti.

Kürt partiler arasındaki görüşmelerin kesilmesi ve siyasi anlaşmanın yapılamaması yönündeki senaryoyu değerlendiren Oso, ABD tarafı ile daha önce yaptıkları birçok görüşmeden hareketle böyle bir senaryonun Suriye’nin kuzeydoğusundaki mevcut yönetimin bölgedeki tüm bileşenler için kapsayıcı olmadığı sonucunu ortaya çıkaracağını ve ABD tarafının bu yönetime karşı olan pozisyonunu yeniden gözden geçirmesine yol açacağını dile getirdi.

ENKS ve PYD çatısı altındaki partilerin görüşmelere dönme imkanına değinen Oso, “ENKS’nin Kürt bölgelerindeki ofisleri ve partileri tahribata ve kundaklamaya maruz kaldı, birkaç yöneticisi tutuklandı ve aynı şekilde bize ait etkinlik ve faaliyetler iptal edildi. Bizi vatana ihanet ve paralı askerlikle suçlamaya varan açıklamalar yapıldı” dedi. Oso, söz konusu açıklamaları eleştirerek, açıklama sahiplerinin tavırlarını düzeltmelerini istedi.

Taraflar arasında güven inşa edici adımların atılması, uygun atmosferin oluşturulması ve eski dar bakışlı tavırların tekrarlanmayacağı konusunda teminat verilmesi gerektiğini söyleyen Oso, “Görüşmelere dönmek için ön şartlarımız yok fakat ihtilaf konuları varlığını koruyor ve anmaya değer herhangi bir atılım gerçekleşmedi” ifadelerini kullandı.

İhtilaflar 5 noktada toplanıyor

Kürtler arasındaki ihtilaflar 5 noktada toplanıyor. Birinci nokta, ENKS’nin kendi destekçilerinden tutuklanan ve kaçırılan kişilerin akıbetinin açıklanması talebidir. Nitekim ENKS, PYD’yi tutuklanan ve kaçırılan kişileri tutmakla suçluyor. İkinci nokta ise, korunma ve savunma konularıyla ilgili. ENKS, kendisine bağlı ve şu an komşu Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarında konuşlu Roj Peşmergeleri’nin Suriye’deki Kürt bölgelerine dönmesini talep ediyor.

Oso’nun da işaret ettiği üçüncü nokta, eğitim sistemi ve müfredat konularıyla ilgili ihtilaflardan oluşuyor. Bu noktanın sadece Kürt bileşenine değil aynı zamanda Suriye’nin kuzey ve doğu şehirleri ve beldelerindeki tüm sakinlere zarar verdiğini dile getiren Oso, “Mesele, Kürtçe veya Arapça müfredat değil. Mesele, birinci derecede, UNICEF gibi uluslararası örgütler tarafından tanınan bir müfredat meselesidir. Kürtler kendi ana dillerinde eğitim almalıdır” dedi.

Dördüncü nokta, ENKS’nin, bölgenin Suriyeli Kürtler ve diğer bileşenlerden olan ortakları tarafından dış müdahalelerden uzak bir şekilde yönetilmesi yönündeki talebidir.

Beşinci nokta ise, ENKS liderlerinin, Özerk Yönetim’in kurum ve kuruluşlarında aktif bir şekilde katılım talebidir. Oso, bu konuyla ilgili, “Özerk Yönetim içerisinde gerçek anlamda aktif bir ortaklık ve olgun bir hükümet istiyoruz. Yönetimi bölme arayışı içerisinde değiliz. Bölgedeki tüm bileşenlerin çıkarlarını somutlaştırmak amacıyla toplumsal sözleşme yeniden yazılmalı ve ideolojik olmamalıdır” dedi.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Yardımcısı Brownstein, mart ayının sonlarında Kamışlı kentinde Asuri takvimine göre yılbaşı kabul edilen Ekito Bayramı kutlamalarına katıldığı sırada, Kürt partilerin askeri güç, ekonomi, kalkınma ve istikrar planlarına katkı sunma konularında anlaşmaya varmak için müzakereleri desteklediğini söyledi. Sorun ve ihtilafların ‘müzakere masasında’ çözülmesini talep eden Brownstein, ABD yönetiminin Suriye halkının özgürlük ve demokrasi haklarını ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi geçişe ulaşmayı desteklediğini söyledi.

Görüşmelere katılan Kürt partiler, geçen yıl haziran ortalarında iki taraf için bağlayıcı ortak bir siyasi görüşe ulaşarak, yönetimde ortaklık ve Kürt mercileri ile Duhok Anlaşması’nın güvenlik ve savunma alanlarında geriye kalan maddelerinin tamamlanması konularında ilk uzlaşıyı sağlamıştı. Bu adımlar, tarafların yayınladığı sonuç bildirgesine göre ortak siyasi anlaşmanın imzalanması hedefiyle diyalog ve müzakerelerin sürdürülmesinde temel adımlar kabul edilmişti.

ENKS, PYD ve Demokratik Toplum Hareketi 2014’te Erbil 1 ve Erbil 2 anlaşmalarını, 2015’te ise Duhok 1 anlaşmasını imzalamıştı. ABD ve Fransa’nın aralarında yer aldığı Avrupalı ülkelerinin, Kürtler arasındaki ihtilafların çözümü ve bakış açılarının yakınlaştırılması amacıyla sunduğu girişimler siyasi bir atılım sağlayamadı.

Şarku’l Avsat