Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun.

Cezayir, yurtdışında yaşayan muhaliflerin vatandaşlıktan çıkarılması kararını bozdu

Cezayir hükümeti, bir ay önce açıkladığı ve yurtdışında ikamet eden muhaliflerin haklarındaki ‘terör eylemlerine karışma ve devletin çıkarlarına zarar verme’ şeklindeki suçlamaların ispatlanması halinde Cezayir vatandaşlığından çıkarılmalarına ilişkin kararını pazar akşamı bozdu. Karara, ülkede iki yıldır devam eden halk hareketi (Hirak) gösterileri sırasında protestocular tarafından şiddetle karşı çıkılmıştı.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, pazar gecesi devlet televizyonu tarafından yayınlanan ve iki yerel gazetecinin sorularını yanıtladığı röportajda, Avrupa ülkelerinde yaşayan muhaliflerin vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin kararın, ‘halk arasında yanlış anlamalara neden olduğu’ gerekçesiyle bozulması talimatı verdiğini söyledi. Tebbun’un röportaj sırasında sarf ettiği, “Azınlıklar, bizi, Cezayirlilerin istemediği bir yasa çıkarmaya zorlayamazlar” şeklindeki sözleri, Başbakan Abdulaziz Cerrad’ın kararla ilgili çalışmaları Cumhurbaşkanı ile istişare etmeden başlattığı şeklinde anlaşıldı.

Başbakan Cerrad, 3 Mart’ta, yurtdışında yaşayan ve ‘devletin çıkarlarına zarar veren eylemlere karışan’ Cezayirlilerin vatandaşlıktan çıkarılmalarını içeren bir yasa tasarısı hazırladığını açıklamıştı. Aynı gün açıklamada bulunan İletişim Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Ammar Bilhaymer, Adalet Bakanı Belkasım Zagmati’nin doğumda veya sonradan kazanılan vatandaşlıktan çıkarılma mekanizmasını içeren vatandaşlık yasasına ilişkin bir ön taslağı ikinci kez gözden geçirdiğini belirtmişti. Bilhaymer, kasıtlı olarak devletin çıkarlarına veya ülkenin birliğine zarar veren eylemlere karıştıkları ispatlanan, yurtdışında ikamet eden Cezayirlilerin bu karar taslağı çerçevesinde vatandaşlıktan çıkarılacağını belirtti. Karar taslağının, ‘yurtdışında, terörist veya radikal bir grup ya da örgütte faaliyette bulunan veya bu tür eylemlere karışan yahut bu eylemler için finansman sağlayan ya da terör propagandası yapan herkesi’ hedef aldığına işaret eden Bilhaymer, kararın aynı zamanda Cezayir devletine düşman bir ülke ile bağlantılı herkesi kapsadığını sözlerine ekledi. Bilhaymer, taslaktaki tüm bu prosedürlerin, uluslararası sözleşmeler çerçevesinde olduğunun da altını çizdi.

Cezayirli avukat ve siyasi aktivist Mukran Ait el-Arabi, bir kişinin işlediği suç ne olursa olsun vatandaşlıktan çıkarılamayacağını vurgulayarak karara tepki gösterdi. Arabi, gerçek bir Cezayirlinin işlediği suçlardan dolayı annesini, babasını ve atalarını şehit verdiği ülkenin vatandaşlığından çıkarılmaktansa infaz edilmeyi tercih edeceğini söyledi.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Tebbun, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde rejimin, kendisine bağlı partilere Parlamento’da ‘kotalar’ tahsis etme suçlamalarına üstü kapalı bir şekilde atıfta bulunarak ‘kotalar döneminin bittiğini’ vurguladığı röportajda, 12 Haziran’da yapılması planlanan milletvekili seçimlerinin ‘adil ve şeffaf’ bir ortamda gerçekleştirilmesi sözü verdi. Tebbun, “Seçimlere katılım oranı ne olursa olsun, adil ve şeffaf olmasını, halkın güvenini hak edenlerin seçilmesini sağlamasını istiyoruz” dedi.

Cezayir cumhurbaşkanı ayrıca (Fransa ile) ‘pazarlık konusu yapılamayacak olan’ hafıza dosyasını savunmaktan vazgeçmeyeceğini bir kez daha vurguladı.

Şarkul Avsat