Çin’de nüfus krizi: 60 yıl sonra ilk defa düşüş açıklanması bekleniyor

Çin’in 1959-61 yıllarındaki kıtlıktan bu yana ilk kez nüfusunun azaldığını açıklamaya hazırlandığı bildirildi.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu, geçen yıl aralıkta tamamlanan nüfus sayımının sonuçlarını açıklamayı ertelemişti. Financial Times gazetesine konuşan kaynaklara göre, nüfus sayımı sonuçları Çin nüfusunda son 60 yılda gerçekleşen ilk düşüşü ortaya koyacak. Buna göre dünyanın en kalabalık ülkesinde 2019’da 1,4 milyar sınırını geçen nüfus, son nüfus sayımına göre bu sınırın altında kalacak.

Kaynaklar, hassas bir bilgi olarak görülen rakamların, farklı hükümet birimleri veriler ve sonuçları üzerinde uzlaşma sağlayana dek açıklanmayacağını belirtti.

Pekin merkezli düşünce kuruluşu Çin ve Küreselleşme Merkezi’nden Huang Wenzheng, “Nüfus sayımı sonuçları Çin halkının ülkelerine bakışı ve çeşitli hükümet birimlerinin çalışmaları üzerinde büyük etki yaratacak. Çok dikkatli şekilde ele alınmaları gerekiyor” dedi. Huang, “Çin’deki nüfus krizinin hızı ve boyutu daha önce düşündüğümüzden hızlı ve büyük. Bunun ülkede felaket etkileri olabilir” diye konuştu.

Analistler de, sonuçların yakında Çin’in tahmini olarak 1,38 milyar nüfusa ev sahipliği yapan Hindistan’ın gerisinde kalabileceğini ifade etti.

Çin Halk Bankası, “yönetimin doğum oranlarını fazla tahmin ettiğini ve demografik değişimin getirdiği zorlukların beklenenden daha büyük olabileceği” yorumunda bulundu.

İsminin açıklanmasını istemeyen Pekin merkezli bir hükümet danışmanı, nüfusla ilgili tahminlerin yüksek olmasının, bazı yerel yönetimlerin bütçeden daha fazla kaynak almak için nüfusu yüksek göstermesinden kaynaklandığını kaydetti.

Tek çocuk politikasının kaldırılması, doğum oranlarındaki düşüşü önlemedi

Reuters, bu sonucun Pekin üzerinde çiftlerin daha fazla çocuk sahibi olmasına yönelik önlemlerin hayata geçirilmesiyle ilgili baskıyı artıracağını yazdı.

Çin’de nüfus planlaması amacıyla 1979’da uygulamaya konan ve tartışmalara yol açan tek çocuk politikası 2016’da kaldırılmış ve yerine “iki çocuk politikası” getirilmişti. Bu sayede 2010’da 1,34 milyar olan nüfusun 2020’de 1,42 milyara yükseltilmesi amaçlanmıştı.

Ancak rakamlara göre bu adıma rağmen ülkede doğum oranları düşmeye devam ediyor. Özellikle kentte yaşayan artan sayıda genç çiftin çocuk sahibi olmaya mesafeli bakması ve artan yaşam maliyetleri gibi etkenlerin bunda etkili olduğu belirtiliyor.

Çin Komünist Partisi’nin İngilizce yayın organı Global Times, ülkede yeni doğan sayısının geçen yıl önceki yıla göre 32 binlik bir düşüşle 100 bin 368’e gerilediğini yazdı. Hayatını kaybedenlerin sayısıysa 97 bin 649’du. Buna göre doğum ve ölüm rakamları arasındaki fark, 2007’den bu yana en düşük seviyedeydi.

Uzmanlara göre düşen doğum oranları ve yaşlanan nüfus, Çin’de çalışan nüfus üzerindeki yükü artırarak ülkede üretimi sekteye uğratabilir.

Londra merkezli araştırma şirketi Capital Economics, “Nüfus sayımı rakamları öncesindeki verilere dayanan öngörülerimiz, 2030’a kadar işgücünün her yıl yüzde 0,5 oranında düşeceği ve benzer bir etkinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla üzerinde de gerçekleşeceği yönünde” açıklamasında bulundu.

Capital Economics’e göre, Çin’de büyümenin yavaşlaması ABD’yi ekonomide yakalamasını ve ülkenin küresel konumunu olumsuz yönde etkileyecek.

Independent Türkçe