Muhammed bin Abdullah el-Cudan

Beş yıllık büyük değişimler

2020 yılında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen özel sektörden yaklaşık 15 milyar riyal değerindeki yatırımlarla sağlık, eğitim, ulaşım, çevre, su ve tarım sektörlerinde bir dizi özelleştirme projesi başarıyla tamamlandı.

Suudi Arabistan Krallığı’nın tarihle randevusu vardı ve tüm dünya buna şahit olacaktı. Beş yıl önce tam olarak 25 Nisan 2016 tarihinde Veliaht Prens, Kralın onayıyla geleceğimiz ve bizden sonraki nesillerin geleceği için bir yol haritası olacak Suudi Arabistan Krallığı 2030 Vizyonu programını başlattı. Azimli bir ulusta gelişen bir ekonomiye sahip dinamik bir topluma dönüşme hedefleri, 2030 Vizyonu kapsamında ortaya atılan sloganlar veya sözlerden ibaret değildi. Bundan daha fazlasıydı. Bir ulusun ve ferasetli bir liderliğin hacminde gelecek vaat eden hedeflerle karşı karşıyaydık. Çok geçmeden bu hedefler, planlama aşamasından uygulama aşamasına geçen planlara ve programlara dönüştü. Böylece bugün, 2030 Vizyonu’nun başlatıldığı günden beş yıl sonra, bu yazının odak noktası olacak finans ve ekonomi sektörü başta olmak üzere devletin her sektöründe bu projenin meyvelerini verdiğine şahit oluyoruz.

Son dönemde vatanın ve vatandaşın durumları gözlemlendiği takdirde başta eğitim, sağlık, ulaşım, lojistik destek, turizm, eğlence, kadının rolü ve diğer önemli sektörler olmak üzere çeşitli hayati sektörlerde hükümetin gösterdiği çabaların boyutunu yansıtan peş peşe gelen büyük bir değişim dalgası görülebilir. Bu, iddialı hedeflerin net bir vizyonla ve ülke ve vatandaşın yararına uygulanması için iyice üzerinde düşünülmüş planlarla başladığını kanıtlıyor.

Suudi Arabistan Krallığı 2030 Vizyon  programları, başlatıldığı tarihten itibaren dinamik bir toplum yaratmak için azimli bir ulusu desteklemek amacıyla gelişmiş bir ekonomi inşa etmeyi amaçlıyordu. Bu da Krallığın ekonomisinde yapısal reformlar yapılarak gerçekleştirilebilirdi. Krallığın bu amaç doğrultusunda en önemli araçları şunlardı: Finansal sürdürülebilirliği artırmak, harcama dengesini sağlamak ve finans sektörünü geliştirmek ve özelleştirmek; devletin sahip olduğu varlıkları özel sektör karşısında serbestleştirerek, belli başlı hükümet hizmetlerini özelleştirerek, gelişmiş bir mali piyasa oluşturarak ve finans kuruluşlarının özel sektörün büyümesini desteklemesini sağlayarak özel sektörün ekonomiye katkısını artırıp ekonominin gelişmesine ve çeşitlenmesine katkıda bulunmak.

Bazıları şöyle bir soru sorabilir: Suudi Arabistan Krallığı 2030 Vizyonu’nun bazı iddialı hedefleri gerçekleştirildi mi? Yatırımcılar için cazip ve gelecek vaat eden bir ortamda umutla bakabileceğimiz bir geleceği inşa etmek için her şeyi sağlama konusunda uzun bir yol kat ettik mi? Cevap şu: Uluslararası göstergelere göre Krallığın bölgesel ve uluslararası boyutuna ve konumuna ek olarak, gerek büyüme oranları, istihdam sağlama veya iş fırsatları oluşturma seviyeleri gerekse halihazırda şimdiden tamamlanmış planlı projelerin boyutu olsun, çeşitli sektörler düzeyinde büyük bir ilerleme kaydedildi. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki 2030 Vizyon treni, iddialı hedefler ve fikirler istasyonundan kalkarak büyük sonuçların ve değişimlerin gerçekleştiği istasyona doğru ilerliyor. Nitekim Mali Dengeyi Sağlama (Mali Sürdürülebilirlik) Programı, bütçe açığının gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) oranı olarak 2015 yılındaki yüzde 15,8’lik oranı 2019 yılında yüzde 4,5’e düşürmeyi başardı. Aynı zamanda program gelirlerin yapısal ve devamlı bir şekilde ana ve sürdürülebilir bir kaynak olarak çeşitlenmesini ve büyümesini hedefledi. 2015 yılında 166 milyar riyal olan petrol dışı gelirler 2020 yılında 369 milyar riyale yükseldi.

Programın uygulanması, mali planlama seviyesinde ve bütçe uygulama kalitesinde bir artışa yol açtı. Harcama Dengesi ve Kamu Projeleri Kurumu, sermaye ve işletme masrafları ve harcamalarında yaklaşık 430 milyar riyal kadar tasarruf edilmesine katkıda bulundu.

Özel sektör ile mali işlemlerin yapılmasını kolaylaştıran dijital platformdaki sözleşme ve taahhüt sayısı yaklaşık 462 bine ulaştı ve değeri 983 milyar riyali aşıyor. Platformdaki ödeme talimat sayısı yaklaşık 1 milyon 900 bine ulaştı ve değeri 1 trilyon riyali aşıyor. Vatandaşlara destek sağlamak için başlatılan Vatandaş Hesabı Programı’ndan yararlananların sayısı Aralık 2020’de yaklaşık 2,94 milyon aile reisine ve 10,33 milyon takipçiye ulaştı. Toplamda programdan yararlanan 13,27 milyon kişi 86 milyardan fazla riyal aldı.

Özelleştirme Programı’nın en büyük başarılarına gelirsek, programın 16 sektörde 160’tan fazla fırsat sağlayarak vatandaşa verilen hizmetlerin kalitesini ve verimliliğini artırmayı amaçladığı söylenebilir. Ayrıca yerel ve uluslararası özel sektör ile 18 ortaklık ve özelleştirme projesi yapıldı. Bunlar; tuzu ayrıştırılmış su üretim projeleri, atık su arıtma projeleri, Cidde İslami Limanı, Dammam Kral Abdülaziz Limanı ve Riyad Kral Halid Havalimanı ikinci kargo terminalindeki istasyonları ve konteynerleri geliştirme projeleri, Mekke bölgesindeki (Mekke ve Cidde) 60 okulun yapım projesi, birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü değirmencilik şirketlerinin tüm hisselerini satarak Suudi Arabistan Tahıl Organizasyonu (SAGO) varlıklarının özelleştirilmesi gibi varlık satışı projeleri ve Suudi Arabistan Hava Yolları’na bağlı Cidde’deki sağlık birimi projesi. Diğer taraftan belediyeler ve konut sektörü, sağlık sektörü, eğitim sektörü, çevre, su ve tarım sektörü, iş sektörü, iletişim ve bilgi teknolojileri sektörü, medya sektörü, spor sektörü, sanayi ve maden kaynakları sektöründe halihazırda teklif aşamasında çeşitli aşamalarda 21 proje bulunuyor.

2020 yılında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen özel sektörden yaklaşık 15 milyar riyal değerindeki yatırımlarla sağlık, eğitim, ulaşım, çevre, su ve tarım sektörlerinde bir dizi özelleştirme projesi başarıyla tamamlandı.

Yeni özelleştirme sistemi kamu ve özel sektör arasındaki ortaklığı güçlendirmeyi, kamu varlıklarının mülkiyetini devretmeyi, özel sektör için devlete ait varlıkları serbestleştirmeyi, belirli kamu hizmetlerini özelleştirmeyi ve vatandaşlara ve ülkede ikamet edenlere sağlanan altyapı projelerine ve kamu hizmetlerine özel sektörün katılımını artırmayı hedefliyor. Aynı zamanda vatandaşlara ve ülkede ikamet edenlere sağlanan hizmetlerin boyutunun ve düzeyinin artırılmasına imkan tanıyan bir ortam yaratmayı ve kısa ve uzun vadeli yatırımlar için çekici ve teşvik edici bir düzenleme ve yatırım ortamında bu projelerin uygulanmasını desteklemek ve geliştirmek amacıyla Krallık’taki özelleştirme projeleri için gerekli esnekliği sağlamayı amaçlıyor.

Sistem, özel sektörün ekonomiye katılımını artırmak ve önüne yatırım fırsatları sunulması için çalışacak. Bunu yapmak için de özelleştirme projeleri ile ilgili uygulamaları düzenleyecek. Bu fırsatların şeffaf ve adil bir şekilde özel sektöre sağlanmasını ve sözleşmelerle ilgili prosedürlerin bütünlüğünü kolaylaştıracak. Özelleştirme projeleriyle ilgili hizmetlerin kapsam ve kalite düzeyini ve varlıkların yeterliliğini artıracak. Son olarak da bu projelerin gelir düzeyini iyileştirecek. Sayılar, Krallığın geçtiğimiz beş sene içerisinde şahit olduğu ve vatandaşların refah düzeyinin yükselmesine doğrudan etki eden farkın, sıçramanın ve büyük değişimin boyutunu gözler önüne seriyor.

Finans Sektörünü Geliştirme Programı büyük başarılara imza attı. Bunlardan bazıları finansal teknoloji (FinTech) sektöründeki yetkili ödeme şirketlerinin sayısındaki artışla ve 2020’de 70 milyar riyali aşan ya da yıllık bazda yüzde 600’ü aşan işlemlerle birlikte yerel ikincil borç piyasasındaki işlem hacmindeki artışla ilgili. Bu işlemler 2019 yılında 10 milyar riyal değerindeydi.

Söz konusu program, banka kredilerinin bir yüzdesi olarak Küçük ve Orta Ölçekli işletmelere (KOBİ) verilen kredilerin yüzdesini yaklaşık olarak yüzde 8’e yükseltmek için pek çok girişimde bulundu. Böylece 2020 yılı için hedeflenen yüzde 6 oranı aşılmış oldu. Aynı zamanda Dolaylı Kredi Verme Girişimi, yaklaşık 642 milyon riyal ile KOBİ’nin finanse edilmesine katkıda bulundu. Böylece 611 KOBİ’ye hizmet sağlanmış oldu.

Bu, Suudi Arabistan Menkul Kıymetler Borsası’nın (Tadawul) küresel endekslere katılarak dışarıya açılımını artırdı. Tadawul MSCI, S&P Dow Jones ve FTSE Russell endekslerinde listelendi. Çok geçmeden yanında nakit taşımayan bir topluma ve hızlı ödeme sistemine dönüştük. Finansal türevler piyasası açıldı. Perakende sektöründe (bireylerin) online ödeme işlemleri arttı. Böylece bu işlemler mevcut tüm ödemelerin yüzde 36’sına ulaşarak programın 2020 yılı için hedeflediği yüzde 28’lik oranı aşmış oldu.

En kötü senaryolarda bile 2020 yılı boyunca dünyanın bir hareketsizlik, kapanma ve durgunluk dönemine gireceği hiçbir gözlemci ve analistin aklının köşesinden dahi geçmezdi. Ancak Kovid-19 salgını ile tam da bu yaşandı ve durum kontrolden çıktı. Salgın sebep olduğu zararlarla tüm dünyayı etkisi altına aldı ve hala da almaya devam ediyor. Buna rağmen Krallık, G20 ülkeleri ile karşılaştırırsak çok iyi rakamlara ulaştı. Zira petrol dışı GSYİH’deki büyümede görülen düşüş oranı yüzde 2,3’e ulaştı. Bu da G20 ülkelerinin salgın sonucunda gördükleri ortalama düşüşlerden çok daha iyi.

2030 Vizyon serüvenine ve en önemli ekonomik göstergelere göre şu ana kadar elde edilenlere geri dönüp bakarsak, ekonomik çeşitlendirme hedefine ulaşmak için tutarlı bir şekilde ilerlediğimizi görüyoruz. Petrol dışı GSYİH, 2016 yılında GSYİH’nin yüzde 55’ini oluştururken bu oran 2020 yılında yüzde 59’a çıktı.

Aynı zamanda özel sektör de 2016 yılında GSYİH’nin yüzde 38,7’sini oluştururken bu oran 2020 yılının sonuna doğru yüzde 41,1’e çıktı.

Büyük sıkıntıların yaşandığı 2020 yılı boyunca Vizyon 2030 projesi genel maliye politikasına esneklik getirdi. Kovid-19 salgını sırasında hükümet, stratejik harcama önceliklerini yeniden düzenleyerek bu öncelikleri Kovid-19 kriziyle mücadele etmek ve krizi yenmek için en gerekli sektörlere yönlendirmeyi başardı. Salgın döneminde maliye politikasının yönetilmesi, yatırım tabanını çeşitlendirme, ulusal ekonomiyi destekleme ve ekonomik büyüme çarkını döndürmede Kamu Yatırımları Fonu, Ulusal Kalkınma Fonu ve diğer kalkınma fonlarının rolünü güçlendirdi. Diğer taraftan Suudi Arabistan Ulusal Kamu Borç Yönetimi Merkezi’nin başarıları peş peşe geldi. Merkez kurulduğu günden bu yana beş yıl içerisinde Krallığın genel bütçesini yaklaşık 897 milyar riyal ile desteklemeyi başardı. Aynı zamanda 2020 yılı, uluslararası yatırımcı tabanında da yüzde 12,4 oranında bir artışa tanık oldu. Avrupa Birliği (AB) dışında negatif getirili ilk uluslararası tahviller 2021 yılında ihraç edildi ve AB dışındaki en büyük ikinci tahvil ihraç edildi.

Makul bir ilerleme kaydettik ve geleceğe doğru daha hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Vatandaşlara temel hizmetler sağlamayı amaçlayan projeleri etkilemeyecek şekilde kamu maliyesinin kontrolü dikkate alınarak 2030 Vizyonu’nun hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olmak için 2030 Vizyonu programları için yapılan harcamalar orta vadede devam edecek. 2030 Vizyonu’nun gerçekleştirmek için büyük proje ve programlara yapılan harcamalar devam edecek. Özel sektöre daha fazla fırsat verme konusundaki büyük rollerinden ötürü destek, sosyal yardım ve teşvik paketleri sistemine harcama yapılmaya devam edecek.

Yenilenebilir enerji ve teknoloji başta olmak üzere gelecekteki büyüme ve yatırım sektörleri için ana unsur olacak bir dizi büyük proje aracılığıyla büyük değişiklikler yaşanmaya devam ediyor. Bu büyük projelerin arasında Kızıldeniz’deki ekoturizm ve Qiddiya mega eğlence projesi başta olmak üzere turizm projeleri ve programları yer alıyor. Bu projeler vatana millete büyük fayda sağlayacak. İstihdamda ve GSYİH’nin artırılmasında büyük bir sıçramaya tanık olacağız.

Krallığın 2020 yılı boyunca G20 Liderler Zirvesi’ni düzenleme ve başkanlık etme konusundaki olağanüstü başarısına da gururla değinmek istiyorum. Krallık tüm dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınının getirdiği zorlu koşullar altında G20 çalışmalarına liderlik ederken farkını ortaya koydu. Bu da Krallığın küresel istikrar konusundaki kilit rolünü ve ekonomisinin rolünü yansıtıyor.

Krallık G20 Dönem Başkanlığı sırasında ekonomik ve sosyal değişime paralel olarak daha güçlü, daha sağlam ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek için tüm imkanlarını seferber etti. Aynı zamanda G20 ülkeleri tarafından desteklenen birçok girişim de sundu. Borç-servis ödemelerini askıya almaya yönelik tarihi bir girişim başlatması ve küresel ekonomiyi korumaya 11 trilyon dolardan fazla para temin etmeye çalışması en önemli girişimler arasında gösterilebilir. Bu, dünyanın en fakir bölgeleri ile ilgilenilmesinin yanı sıra bireylerin işlerini kaybetmelerini önlemeye katkı sağlayan eşi görülmemiş bir çaba sayılıyor.

Suudi Arabistan’ın ilk olarak insanlara öncelik vermesinden hareketle, hükümet Kovid-19 aşılarını temin etme girişimini onaylamak ve tüm hedef ülkelerin aşılara erişimini sağlamak için G20 ülkeleriyle uyum içerisinde çalıştı. Ayrıca aşı geliştirme çalışmalarına 500 milyon dolar sağladı.

Aynı zamanda G20 Dönem Başkanlığı sırasında olağanüstü sonuçlardan biri de G20 Zirvesi’nin döngüsel karbon ekonomisi platformunu onaylaması oldu. Bu platform Krallığın, Paris İklim Anlaşması ve ilgili uluslararası sözleşmeler çerçevesinde çevreyi koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki kararlılığını gösteriyor. Buna ek olarak Krallık G20 Dönem Başkanlığı’nı devralır almaz Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) reformu için “Riyad Girişimi” adındaki projesini sundu. Ayrıca G20 üyeleri ekonomik toparlanma girişimleri üzerinde de uzlaşma sağladı.

Krallığın sadece beş yıl içerisinde başardığı şeyler bizi gururlandırıyor ve kalkınma yolunda yürümeye devam etmeye teşvik ediyor. Allah’ın bereketi ile bilge liderliğimizin arzularını ve umutlarını gerçekleştirmek için umutlar yeşeriyor ve gösterilen çabalar iki katına çıkıyor. Böylece Allah’ın izni ve inayetiyle bu mübarek vatanın erkekleri ve kadınları tarafından Vizyon 2030’un gerçekleştirilmesi için Vizyon 2030 hızlı treni Suudi Arabistan’ın hayalini gerçekleştirmeye doğru ilerliyor.

*Muhammed bin Abdullah el-Cudan -Suudi Arabistan Maliye Bakanı ve Ekonomi ve Planlama Bakan Vekili